Her ne kadar ülke içerisinde siyasetin, halkı kutuplaştırdığı görüntüsü oluşsa da , vatanın kutsallarına uzanan bir elin karşısında halkın birleşeceği ve tek yumruk olacağı, tüm olumsuzlukların unutularak vatan için herkesin ayağa kalkacağı bir çok gelişme sonucunda görüldü.
15 Temmuz gecesi ,emperyalizmin, içimizde ki piyonları, ülkemizde gerçekleştirilen bir ihanet hareketi sonucunda ordu içerisinde personel sayısının dengesi değişmiş, personel açısından oluşan açığın ordu için büyük sorun olduğu yönünde başlayan kara propagandaya en güzel cevap, Ceraplus ve El Bab operasyonları ile verilmişti.
15 Temmuz ihaneti ve bölge üzerinde ki emperyalist planların açık açık uygulanmaya başlanmasından sonra ülke içerisinde başlayan Milli Birlik duruşu ,yurt içinde teröristlerle verilen mücadele de başarının yüksek olması ve gösterilen kararlılık, gelecek için güzel günlerin işaret fişeği idi.
Tüm dünya, 15 Temmuz ihanetinin ülke içerisinde psikolojik bir çöküntüye değil de daha birleştirici yönde katkı sağladığını görmüş oldu. Olayın planlayıcıları farkında olmadan içimizde ki hainleri ortaya çıkarmış, milletin tek yumruk olmasını sağlamıştı.
Ülke ,başına bela edilen terörden kurtulmak için yurt içinde başlattığı operasyonları yurt dışına yönlendirerek terör yuvalarını yok etmek ve çevremizde oluşturulmak istenen terör çemberine dur demek için büyük çaplı bir operasyona başladı.
Bölgemizde oluşturulmak istenilen, devletlerin parçalanarak küçük devletler haline getirilmesi ve sonucunda bu toprakların planları dahilinde şekillendirilmesini sağlamaktır. Enerji yolları, enerji savaşları, mezhepler savaşı, çekişmeler, çekememezlikler ne kadar bahane , ne kadar neden ortaya atılırsa atılsın sonuçta vaad edilmiş topraklar hayali ile bölgede kan akıtılmaktadır.
Bu oyunda kaybeden olmamak ve bölgede bir güç olduğumuzu göstermek , kalıplaşmış bir çok şeye dur deme adına Suriye içerisinde bize tehdit olan bir unsura karşı operasyonu başlatıldı.
Operasyonda ön plana çıkartılan görüntü, milli silahların kullanılmasıdır. Bu bölge üzerinde planları olan emperyalist güçlere verilmiş bir mesajdır.Sahada ki bir çok silah ülkemizde üretilmektedir, eksiklerimiz ise en büyük olanlardı ,tank ve uçak.
Bir ülkenin bağımsız olabilmesi için gerekli olan ilkelerden bir tanesi Savunma Sanayinin güçlü olması diğeri ise Ekonomik açıdan güçlü olunmasıdır.Savunma sanayinde çok önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Helikopter, insansız hava araçları, zırhlı araçlar ve mühimmatın yanında ateş destek silah sistemlerinin elektronik açıdan ileri bir teknolojiye ulaşmasıdır.
90’ lı yıllarda Körfez savaşı için gönderilecek olan birliğin malzemelerini 5-6 bölükten toplananlarla oluşturulmaya çalışılması, terörle mücadele edilirken gece görüş sistemlerinin karakollarda olmaması, kullanılan silahların miatlarını doldurmuş olmaları,askerin giydiği elbisenin ,botun yama yapılarak kullanılmasını sağlamaya çalışan bir ülkeden, kendi silahını yapan ülke seviyesine gelmek, bölgede bir güç olduğumuzun kanıtıdır.
Bizim güçlenmemiz başkalarına bağımlılığımızı azaltacaktır. Bizim güçlenmemiz gelecek nesillerimizin güçlü olmasını sağlayacaktır.
Çatışma alanında Özgür Suriye Ordusunu eğitip kullanmamız bir başarıdır. Ne Afganistan’da ,ne Irak’ta nede Suriye’de Amerika kendi askerini sahada direk kullanmamıştır. ÖSO'yu kullanmamıza yanlış olarak bakanların Amerikanın terör örgütünü kullanmasına bakış acısı merak konusu olduğu gibi, o bölgede verilecek şehit sayısının artması durumunda neden şehit veriyoruz diye ayağa kalkacak olanlarda yine bu söylemde ki insanlar olacağı aşikardır . Bu tavır da vatanın yanında olma ile olmamak arasında ki çizgiyi netleştirmektedir.
Her ne kadar olumsuz eleştiri olursa olsun, halkın, devletin ve askerinin yanında olması, tüm dünyaya verilen güçlü bir mesajdır. Bu mesajı ne Afganistan, ne Irak,nede Suriye vermiştir.
Hangi silah üretilirse üretilsin, inanmış bir insan o silahın başında değilse o silah anlamsızdır. Gelecekte tüm silahların milli olması tek temennimizdir. Ülke içerisinde ki birlik ve beraberlik sayesinde tüm engelleri bu millet aşacak ve tam bağımsız bir ülke olacağız.