Başbakan: 'Oslo görüşmelerini, PKK sızdırdı'

Başbakan Erdoğan, "Artık siyasi uzantılarla müzakere noktasında değilim. Bu partinin 9 milletvekili teröristlerle kucaklaşıyor, yanak yanağa.

Şimdi nasıl olacak terör örgütü üyeleriyle yanak yanağa, sarmaş dolaş olan bir Eşbaşkanla nasıl konuşacağım. Şehit anneleri beni o görüşme masasında görünce ne derler. Hiçbir şehit annesinin göz yaşına değişmem" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, NTV ve Star TV'den ortak yayınlanan "Başbakan Erdoğan ile Özel" adlı programda soruları yanıtladı. Erdoğan, "Oslo görüşmeleri devam edebilir ya da İmralı'yla görüşülebilir yaklaşımı siyaseten ciddi bir risk anlamına da geliyor. Sorunun çözümü yolunda bu risk nasıl alınacak? Terör sorunun çözümünde muhatap kim olacak?" sorusu üzerine Erdoğan, şu anda kamuoyu araştırmalarında terör konusunun öncelikli sorun olarak öne çıktığını söyledi. Siyasete soyunan ve bu alanda kararlı olanların, terör, ekonomi ve diğer tüm konuların siyaseten riskler taşıdığını gören kişiler olduğunu belirten Erdoğan, "Siyasette de bizler zaten bu riski alarak yola çıktık" diye konuştu.

"Riski göze almaları..."

Bu yola çıkanların riski göze almaları ve katlanmaları gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Birçok enstrümanlar var ki burada bu enstrümanları bir risk olarak görecek ve buna katlanacaksınız. Burada farklı siyasi temsilciler olaya tehdit olarak bakıp, bizi eleştirebilirler veya bu şekilde bu sürece yaklaşabilirler. Veya geçmişte çok farklı kurumlar bu konuda 'sakın ha bu alana girmeyin. bu yanlış olur' demişlerdir. Ama bu şekilde yaklaşanlar kendileri aslında bu işi yapmışlardır. Ve bizler bir başbakan olarak ben arkadaşlarımı daha önce Emre Taner döneminde de İmralı'ya gönderdim. Aynı şekilde Oslo'ya gönderdim. Daha sonra Hakan Bey döneminde de bu adımları İmralı'da da, Oslo'da da attık. Ve şu anda da bu bir enstrümandır elimizde, bunu gerekli gördüğümüz anda yaparız. İmralı için de yaparız, Oslo için de yaparız. Daha farklı bir zemin varsa bunu değerlendirmelerimizi yaptıktan sonra bu değerlendirmelerle birlikte bu alanlara gireriz. Ve bu konuda da bizim en önemli enstrümanımız Milli İstihbarat Teşkilatımızdır."

Bunun sadece Türkiye'ye ait bir konu olmadığını dünyada terörle mücadele eden bütün ülkelerin terör dışı atılması gereken bir adım varsa istihbarat teşkilatları aracılığıyla bu adımı attıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, şu anda farklı istihbarat teşkilatlarının birbirleriyle iç içe girmelerinin, paylaşımda bulunmalarının bu sebepten kaynaklandığını belirtti.

Erdoğan, şöyle devam etti: "Şu anda da böyle bir sıkıntı ile iç içe olan Türkiye'nin istihbarat teşkilatı şüphesiz ki burada kimlerle bu işin çözümü için eğer bir görüş alışverişinde bulunacaksa bunu yapar. Bu zaman zaman örgütün değişik ayakları olabilir, zaman zaman da bu tecrübeyi, deneyimi yaşamış ülkelerin ağırlıklı istihbarat teşkilatları olabilir. Şu anda bizim de Milli İstihbarat Teşkilatımız bu noktada ne zaman, bunun tabii zamanlaması çok önemli, böyle bir adım atılması gerekirse bu adımı atabilir. Bu konuda bizim bir ön kabulümüz atmaması istikametinde yoktur. 'Taymingi' önemlidir ve bu adımı yeri geldiği zaman da atarız."

"MİT görüşmelerini, çok açık, net, samimi bir şekilde ortaya koymuştur"

Erdoğan, Oslo sürecinde neden masadan kalkıldığı sorusuna, "Bir samimiyetsizlik gördük. O nedenle kalktık" yanıtı verdiği hatırlatılarak, bu samimiyetsizliğin ne olduğunun sorulması üzerine, son seçimler öncesinde Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi ile ilgili adımlar attıklarını ve Habur sürecinin de bu kapsamda olduğunu söyledi. "Halkımız Habur'u aslında diğer muhalefetin değerlendirdiği gibi değerlendirmedi. Değerlendirmediği içindir ki yüzde 50 bize oy verdi. Çünkü biz burada samimiydik. Attığımız adım samimiydi" diyen Erdoğan, Oslo ile ilgili sürecin de böyle olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Fakat Oslo ile ilgili süreçte samimiyetsiz davranma dediğim olay şuydu: Burada yapılan görüşmeler olmuştu ama bu görüşmelerin daha sonra belli medya
gruplarına servis edildiğini gördük. Burada eğer biz, istihbarat teşkilatımız özel görüşmeler yapıyorsa bu görüşmeleri 'belge' diye servis etmek en önemli yanlıştır. Bir belge olması için bunun altına tarafların altına imza koyması lazım. Burada bir imza var mı? Yok. Bu işin aslı nedir? Belli değil. Sadece orada konuşulanları isteyen istediği şekilde bir yazıya dökebilir. Buna ilaveler yapabilir, eksik olarak ortaya koyabilir. Burada birçok başlıklar var ki bunlar eksik. Görüşülmemiş şeyler görüşülmüş diye verilmiş. Bunlar uygulamaya girecek diye de altında bir taahhüt yok. Bunların hepsinden benim bilgim var. Ama burada benim onadığım veya bizim ilgili birimlerimizin onadığı bir şey de söz konusu değil. Eğer böyle bir onama yoksa bu bir belge niteliği kazanmaz. Bunu birileri ne yapmıştır? Almıştır, hemen değerlendirme sürecine girmiştir. Nedir? Yargı. Yargı bunu değerlendirme sürecine girmiştir. Nereden alarak? Medyadan alarak. Medya burada samimi davranmış mıdır? Medya da samimi davranmamıştır. Çünkü böyle bir sürecin içerisine medyanın bu şekilde atlaması, girmesi bu ülkenin geleceği için, terörle mücadelede bu ülkenin çıkarları için iyi olmamıştır. Bunu ben doğrusu çok çok yanlış buldum. Bu böyle olmaması gerekirken medya bunu ne MİT'le ne hükümetle bir değerlendirme yoluna gitmemiştir. 'Buradan çok büyük prim toplarız' diye bu işin içinde kendisini bulmuş veya bu işin içerisine girmiştir. Bunlar dayanışma noktasında da desteklerini almamız gereken medya noktasında da iyi bir imtihan olmamıştır. Biz burada bu samimiyetsizliği, bu servisin yapılmasını doğru bulmadığımız için bu adımı bu şekilde attık. Yoksa MİT adayla ilgili görüşmelerini, Oslo ile ilgili bu noktadaki görüşmelerini çok açık, net, samimi bir şekilde ortaya koymuştur."

 

 

Hızlı linkler: otobüs bileti, ulusoy bilet, otobüs firmaları, otobüs biletleri

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SİYASET Haberleri