"BAŞBAKAN SAMSUN'A GELİRKEN,
UMUT EDİYORUZ Kİ.. ?"
Araçlar bangır bangır anons yaparak geçiyorlar. Bir taraftan, davul ağırlıklı Cengizhan'ın savaşa giderken çaldığı müziği çalıyorlar, bir taraftan "25 mart salı günü Başbakanımız Reccep Tayyip Erdoğğan geliyoor !" diye duyuruyorlar.
Evet salı günü yani yarın, Başbakan Tayyip Erdoğan nasip olursa Samsun'a geliyor.
Liderleri yıllarca meydanlarda nutuk atarken dinledik fakat Tayyip Erdoğan gibi muhalefete kin nefret içinde, kendini eleştirenlere küfre varan sözler edenleri pek görmedik.
Yarın geldiğinde Başbakan yine, o kavgacı üslubunu kibir yüklü bir hasetle süsleyip, o metalik yüksek sesiyle parmağını uzatıp o mürebbiye tavrıyla CHP'ye yükleneceğini biliyoruz. Tabii, beklentimiz bir yumuşak üslup gerginliğin son bulmasıdır.
Biz Samsun halkı olarak kendisine diyoruz ki; "Sn. Başbakan şimdiye kadar boşaltıp bitiremediği öfke ve kinini nereye kadar sürdürecek." Gördüğümüz, bildiğimiz tek şey; böylesi bir ruh hali içinde yüksek kibirliliğin neticesi halkın üzerinde gerginlik yaratıyor. Barış ve huzur yerine kavga ve husumete sebep olmaktadır.
Bir Tayyip Erdoğan vatandaş olarak kibirli olabilir, kin besleyebilir o sadece kendini bağlar ama Başbakan olarak bunların hiç birini yapmaya ve halk üzerinde iktidar eliyle kimseyi ötekileştirmeye hakkı yoktur. Kaldı ki herkesten fazla inançlı olduğunu iddia eden Başbakan sık sık "abdestimizden şüphemiz yok ki.." diyor. İncelendiğinde bu cümle bile, bir başka Müslüman kardeşi hedef alan niteliktedir. Başbakan bunu sık sık yapmaktadır ve doğru değildir.
Kibir ve kibir içeren sözler kendisini başkasından üstün görmektir. Hadis-i Şerifte Peygamberimiz (s.a.v) "kibir, hakka razı olmamak ve insanları küçük görmektir." diyor. Ve şöyle diyor İslam inancı; Faziletli insanın kibirlenmeye ihtiyacı yoktur diyor ve devam ediyor: Kibir şirkin kardeşidir. Güçlü insan mütevazi, aciz insan kibirli olur. Kibir kötü huydur haramdır. Kibirle küfür arasında çok ince bir zar vardır.
Kibir Allahütealayı unutmanın göstergesidir. Kibir şeytanın şeytanın sıfatı kovulma sebebidir. Kibir her iyiliğe engeldir.
Salih insan yani, inancının buyruklarıyla hareket eden insan kibirli olamaz.
Üstünlük ve kibriya, Allah'a mahsustur, bunu unutan kibirlilik gösterir.
Bakınız kibirliliğin pek çok emaresi olduğu gibi, en büyük emaresi demokratik davranmamaktır.
Eğer bir kişi istişare etmiyorsa, danışmıyorsa, soramıyorsa, peki diyemiyorsa, hatasını kabul edemiyorsa, özür dileyemiyorsa, kimseden dua istemiyorsa hatta bedduaya neden oluyorsa, başkalarını beğenmiyorsa, vara yoğa öfkeleniyorsa, üzerinde hakkı bulunanları üzüyorsa, her halükarda benim dediğim olacak diyorsa, fırsat buldukça yaptıklarını başa kakıyorsa, yaptıklarını ve iyiliklerini öğünç malzemesi yapıyorsa ve bunlarla yaptığı hataları günahları kapatabileceği gafletine düşüyorsa kibir, insanların indinde belki beğeni ve itibar görür fakaat..!
Kibiir ve kendini övmeek Allah'ın indinde, şirke yakındır ve itibar görmez.
İnşaallah Başbakan yarın konuşmasını yaparken kibrinden, husumetinden ve celalli tavrından arınmış olur. Güvenli ve sevgi dolu, tüm halkı kucaklayıcı, bir lüzumsuz gerginlik yaratmadan, umarız Başbakanlığına yakışır bir konuşma yapar. Ümit ederiz ki Başbakan "19 Mayıs şehri"nin anlamına binaen iç barışa yönelik mesajlar verir ve kibrinden tiksinir ve onu toprağa gömer. Ev sahibi olarak bu duygularla Başbakan'a hoşgeldin diyoruz. Saygılarımla.