Bir şehri yönetmeye talip olan atanmışlar veya seçilmişlerin ufku geniş olmalı. Makamlarında oturup makama gelmelerinde dahili olanların gönlünü yapmaktan ibaret olmamalılar. Şehri geliştirmeli güzelleştirmeliler. Buluşçu araştırmacı kimlikleri olmalı. ‘Nasıl olsa atandık veya seçildik bizi buraya layık gören birkaç kişinin gönlünü yaptım mı tamam’ mantığıyla hareket ederlerse o şehre ihanetten başka bir şey yapmamış olurlar. Dün 100.yıl bulvarından yürürken İl Özel İdaresinin rasathane camii karşısındaki lojmanını gördüm. Bomboş atıl İl Özel İdaresi kapanınca oradaki lojman da boşa çıkmış oldu. O şekilde bomboş bekletiliyor. Bu şehrin yöneticilerine soruyorum; sizin işiniz ne? Ne iş yaparsınız? Kimin gönlünü yapmakla meşgulsünüz de bu tür şeylere vaktiniz kalmıyor?
14 yıllık sivil toplum kuruluşcusu olarak bir zamanlar öğrencilerle yakından ilgileniyordum. Yani ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerine geceler düzenleyip eğitim bursu topluyordum. 4 yılda 468 öğrenciye eğitim bursu topladık. Şükürler olsun ki kimi doktor kimi makina mühendisi, tamamı bir yerlerde görevdeler. Yeğenimiz, çocuğumuz komşumuzun çocuğu, üniversite kazandı. Şimdi de eş dost sağdan soldan ‘yurt bulamıyoruz’ diye arıyor. Tabiki bulamazsınız şehri yönetenlerin ufku kapalı veya akılları başka başka işlerle meşgul belli ki. Demem o ki İl Özel İdaresi’nden boşalan o koskoca binayı Kredi Yurtlar Kurumu’na devretseniz de, kaç tane çocuğumuza yardımcı olsanız nasıl olurdu beyler? Hatta lojman mantığına tamamen karşıyım. Çünkü adam kamuda yüksek maaşla çalışıyor, bir de Devletin lojmanını işgal ediyor. Eminim ki Samsun’da 2 binden fazla kamuya ait lojman vardır. Hele karayollarının, hele DSİ’nin lojmanlarında oturanlara bir bakın, bir araştırın. 56’larda Karayollarının lojmanları tamamen özerk bir devlet görünümünde. Şehrin yarısı lojman. Lüks arabaları lojmanın oto parkında, bekçiler kuş uçurtmuyor. Ama dışarda asgari ücretli çocuğuna kışlık botu nasıl kaç taksitte alırımın hesabını yapıyor. Bu lojman israfına dur diyebilecek bir siyasetçi seçemedi bu ülke insanı… Hepsi günü kurtarmanın hesabını yapıyor. Seçilenlerin ve atananların dişe dokunur bir şeyleri hiç olmuyor. Halen bu israfa dur demiyorsa o yetkililer. İsmet İnönü zamanının kafasını yaşıyorlar demektir. Yeniliğe kapalı despot ceberut dogmacı zihniyet.
Bunları bu makamlara getirenlerin vebali çok büyük. Şehri yönetenlerin şehre bir katkısı yoksa insanlığa bir faydası olmamışsa derhal uzaklaştırılmalı Meşgul ettikleri makamlardan. Bu ülkede pırıl pırıl gençler var. Her konuda ülkeyi en üst seviyeye çıkartacak zekâya sahipler. Ama ne yazık ki sokaklarda işsiz geziyorlar. Yüzsüz bazı kişiler bir kurumdan emekli olup diğer kurumda iş başı yapacak kadar yüzsüz utanmaz kişiler tanıyorum. Bunlara da referans olan bir o kadar da yüzsüz siyasetçiler var tabi. Bu ülke bizim. ‘ben yaptım oldu’ mantığı ülkeye ve ülkenin insanına zarar veriyor. Uyanın artık!