BAŞKA KAPIYA GİDİN!

Adnan Bahadır

Hayatımın hiçbir döneminde birilerinin kavgalarını vermedim. Ahmet’le Mehmet kavga etmiş ise haklı kimse onu söyler geçerim. Ahmet’in kavgasını Mehmet’le vermem. Sadece ve sadece kendi kavgamı veririm. Ülkem, şehrim, davam için de her türlü kavgayı veririm. Lakin kavga ettiklerim uzlaşma talep ettiklerinde, ‘‘hayır olmaz ben seninle kavga etmek üzere yola çıktım ölünceye dek kavga edeceğim’’ demem. Adam gibi oturur, konuşur, yanlış olan şeyler varsa bunların düzeltilmesi için mutabakat sağlar, yoluma devam ederim. Muhatabım dediklerini yaparsa her türlü yanında olurum. Yok, işini halledene kadar uyumlu görünüp, işini hallettikten sonra bildiği yolda devam ederse ben de kaldığım yerde yoluma devam ederim.

 

Bunun en bariz örneği eski OMÜ Rektörü Hüseyin Akan’dır. İlk atandığında atanması konusunda destek verdim. Daha sonra yaptığı yanlışlarla ilgili yazıp çizdikten sonra kendisiyle buluşup eksiklerini söyledikten sonra bana hak verip gereğini yapacağını söyledi. Biz de uzun bir müddet bekledik, hatta her türlü desteği verdik. Ne zaman ki yanlışlarına devam ettiğini gördük geri dönmemek üzere kaldığımız yerden yazmaya devam ettik ve Rektörlükten düşünceye kadar bu minvalde yazdık.

 

Bu örnekler o kadar çok ki saymakla bitmez. Bebek yüzlü Vekilinden tutun da vezir hazretlerine kadar pek çok kişiyle ilgili başladığımız noktayla bugünkü nokta arasında en ufak bir duruş değişikliğimiz olmamıştır. Ama bu insanlar görevlerini bıraktıktan sonra veya sıkıntıya düştükten sonra haber yapmayı kestik. Neden kestik derseniz biz ölüye kurşun atacak kadar onursuz değiliz de ondan. Bebek yüzlü Vekil Bakanlıktan düştükten sonra FETÖ konuları ortaya çıkıp zor duruma düşünce biz de haber yapmayı bıraktık. Neden bıraktık derseniz zaten Allah adamın cezasını vermiş, ölmüş adama vurmanın ne anlamı var? Bizim tavrımız güçlü ve haksız işler yapanların karşısında duruş göstermeyi gerektirir, gücünü kaybetmiş zavallı insanlara vurmak karaktersiz insanların işidir. On yıllık geçmişimiz bu konudaki referansınızdır, kimsenin referansına veya gazına da ihtiyacımız yok.

 

Gelelim bu konuya neden girdiğime, Mustafa Demir’in Ak Parti’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmaması için bir hayli yazı yazdım. Yazdıklarımın da arkasındayım. Ancak adaylığı kesinleşip önceki gün ziyaretime gelince sosyal medyada enteresan paylaşımlar oldu. Dün sabah kalkınca eski bir Belediye Başkanı o paylaşımlardan birini bana atınca çileden çıktım. İnsan biraz Allah’tan korkar, biraz da dürüst olur. Adam aday olmuş, adam gibi gelip görüşmüş. Biz de kendisine doğru işlerinde yanında olacağımızı, yanlış işlerinde de karşısında olacağımızı, gazetecilik mesleğinin gereğinin bu olduğunu ama bizim dünya görüşümüzün ve geçmişte görev yaptığımız partinin belli olduğunu söyleyip misafirimizi göndermişiz. Çekilen resimlerle ve yapılan haberlerle ilgili sosyal medyada çıkan haberlerle ilgili o kadar enteresan ve ahlaka uymayan yorumlar yapılmış ki aklınız durur. Bunlardan bir tanesini sizlerle paylaşıyorum. Ne demek istediğimi anlamanız için bunu ilk kez yapıyorum.

 

Adam paylaşımında ironi yapıyor diyor ki: ‘‘Mustafa Demir karşısında süt dökmüş kediye döndün, ya da grip falan oldun, biz seni atarlı giderli biri olarak tanırdık, hayırdır ne oldu sana.’’ Bunu yazan kişinin art niyetli ve bizi kullanmak için yazdığından en ufak bir şüphem yok. Ama bu minvalde pek çok paylaşım olduğundan, bundan sonraki duruşumuzla ilgili açık ve net bilgi verme gereği duyduğumdan, bu konuyu bugün yazma gereği duydum. Bu şehirde dik duruş konusunda en son eleştirilecek adamın bu fakir olduğunu açık ve net belirttikten sonra, bizim duruşumuzla ilgili konuşacak adamların da adam gibi karşımıza çıkıp kendilerini tanıtmalarını gerektiğini belirtmek isterim. Ayrıca bizim Zihni Şahin’in Başkan olarak devam etmesinden yana görüş belirttiğimizi dün de bugün de yarın da söyleyecek kadar açık ve net bir gazeteciyiz. Kaldı ki gazeteci böyle bir duruş göstermez, kim aday olursa onunla çalışır ama biz siyasetten geldiğimiz için ortaya bir duruş koyduk, pişman da değiliz.

 

Ancak Ak Parti’nin Büyükşehir adayı belli olduktan sonra kalkıp savaş edecek halimiz de yok. Doğru işlerinde yanlarında olacağız. Yanlış işlerinde de uyarıp gereğini yapacağız. Bizim duruşumuz, insanlığımız bunu gerektirir. Ayrıca Mustafa Demir son yirmi yılda Samsun’dan Bakanlık yapmış Milletvekilleri arasında alavere dalavere konusunda hiç eleştirmediğim bir siyasetçi olduğunu da unutmayalım. Mustafa Demir’le ilgili eleştirdiğim konulara bir bakın içerisinde bu konuda tek eleştirim varsa o zaman konuşun! Bizi kullanmak isteyip gaz vermeye çalışanların başka kapıya müracaat etmelerini tavsiye ediyorum. Ve sizleri bana atılan tweetle baş başa bırakıp takdirlerinize sunuyorum, kalın sağlıcakla.

   

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (9)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.