Televizyon kumandası ile yabancı kanalları dolaşıyorum, karşımda Sterk adında pkk bayraklarının olduğu bir kanal çıkıyor. Haberleri Türkçe sunuyor spiker, alt yazıda Türkçe ve Kürtçe bir sonraki haberin alt yazısı geçmekte. M.Ali Birandın örgüt liderinin parti başkanı olabileceği yazısı bir sonraki haberin başlığı. Sonra karakol baskınlarının görüntüleri eşliğinde bir haber. Bu akşam saatlerinde gerillaların Türk askerleriyle girdiği çatışmada 30 Türk askeri öldürülmüş bir skorsky helikopterde düşürülmüştür. Haberlerin sonunda hava durumu var, kürdistan dedikleri bölgedeki Türk şehirlerinin hava durumlarıda veriliyor. Ve bol posterli,bol renkli bez parçaları sallanırken ekranda arka fonda dakikalarca bizim burda terörist başı dediğimiz kişinin sırıtan posterleri. Bdp lilerin kolkola halkın önünde yürümeye çalıştığı topluluklar, polise taş atan gençlerin görüntüleri. Tartışma programı başlıyor, konuşmacılar Türkçe konuşuyorlar. Duran kalkanla yapılan röportajlardan bölümler giriliyor, bunlar yorumlanıyor. Örgütün yöneticilerinden bir tanesi röportajı Türkçe yapıyor. Anadilden bahsedenlerde bunlar. Bir sonraki program, 2008 yılında dağda öldürülen bir teröristin hayatını konu alan, sık sık örgüt mensuplarının o kişi hakkında söyledikleri ve resimlerle desteklenen bir başka program. Her konuşmacı terörist oldukça bakımlı ve temiz elbiseleri ile ölen terörist hakkındaki düşüncelerini anlatıyor. Güney doğunun bir çok yerinde bu program seyrediliyor. Müthiş bir beyin yıkama operasyonu. Muhalif bir konuşmacı yok, dezenformasyonlarla süslenmiş haberleri ile televizyon kanalı. Böylesi bir beyin yıkama fırtınasıyla heyecanına yenik düşüp dağa karşı ilgisi artacak gençlerin olacağı, bunca yanlı haberden sonra halkın bakış açısının değişecek olabilmesi gayet normaldir. Benim güzel ülkemde neler oluyor. Demokrasinin gereği, herkes her şeyi konuşuyor.Birandın '' Öcalan serbest bırakılmalı, parti lideri olmalı'' devamını vermeden bu yazıyı manşetlere taşırken, adı geçen kanalda sadece bu kelimeyi sürekli alt yazıda geçirmektedir. Muhalif gazeteler, yazarlar, her gece yapılan tartışma programları ile sorunlar yumağı izlenimi veren bir ülke. Bir bölüm icraatlerinin neler olduğunu anlatmasıyla, diğerleri her şeyin yanlış yapıldığını anlatan konuşmalarıyla ortada kalan halk. Benim anlamadığım, bunun ters etki yapabileceği hiç düşünülmemektedir. Halk arasında bir huzursuzluğun doğa bileceği farkedilmiyormu. Yarın seçim olduğunda başka parti ülkeyi yönetmek üzere görev aldığında, aynı tezatın yaşanacağı aşikardır. Yıllar böyle geçecek, sonu olmayacak bu sistemin. Birilerinin çıkıp dur demesi gerekmektedir bu yapıya. Onca şehidimiz var, televizyon kanallarında ne kadar bunların haberleri yapılıyor. Şehit evi gösteriliyor, kirada, yapımı tamamlanmamış, ailesinin elektrik borcunu ödeyememesi nedeniyle elektriğin ,şehit cenazesi günü kesilmesi haberleri. Geride bıraktıklarının cenazenin geçişi esnasındaki görüntülerle toplamda 45 sn lik bir haber. Ya sonra, o ailelere neler olmuş,kimler el vurmuş, yapılamayan yarım kalan evleri için neler yapıldığı neden gösterilmiyor. Bir tarafta alternatifi olmayan sürekli bir yönde beyin yıkayan bir kanal. Amacı uğrunda çalışırken, diğer tarafta demokrasi adı altında hiç doğrusu olmayan, sürekli sorunların olduğu ülke görüntüsü. İki tarafın yaklaşımında çıkan kabaca ana fikir şu. Dağı , özerkliği, hoş gösteren taraf bunu allandırıp pullandırıp belli kitleye sunarak propagandasını yaparken, birlik mesajını çok iyi veriyor. Diğer kesim ise sürekli sorun var, biz gelirsek daha iyisini yapacağız görüntüsü sunmaktadır. Mutlaka eksiklikler konuşulacak, mutlaka magazinde olacak, diğer haberlerde fakat bir şeyin daha olması gerekmektedir. Her şeye rağmen tüm karşıtlıkların sonunda olumlu yaklaşımlarıyla, '' evet olay bundan ibaret fakat vatanımız tek, bayrağımız tek, herkes vatan için çalışmalıdır,'' düşüncesi etrafında insanları toplayacak bir sistemin varlığı kabul edilemezmi. Sorumluluk sahibi olan herkes yazarken,konuşurken bu konuların toplumu nasıl etkiliyebileceğinide düşünmelidir.