Konumuza girmeden önce iki hususu dile getirmek istiyorum. Biri daha önce yazdığım ‘Kümbet Yapsınlar’ başlıklı yazımda vefat eden iş adamının kardeşlerinden biri haricindekilerin cenazeye katılmadıklarını belirtmiştim. Bunu tam altı kişiden teyit ederek yazmış olmama rağmen sözüne güvendiğim bir dostum cenazede sadece tek bir kardeşinin rahatsızlığı nedeniyle gelemediğini, diğer kardeşlerinin cenazeye katıldıklarını ancak rahatsızlıkları nedeniyle ön safta namaz kılmadıklarını söyledi. Bu hususu sizlerle paylaşmayı uygun gördüğümden bu detayı belirtmekte yarar gördüm. İkinci husus, son video sohbetimde Çarşamba Biyokütle Santraline gazeteci arkadaşlarla yaptığım ziyareti anlatıp görüntülerini de koyduk, izlemenizi tavsiye ediyorum. Bu iki hususu dile getirdikten sonra gelelim asıl konumuza. Daha önceleri zaman zaman belediye başkanlarını, milletvekillerini ve sivil toplum kuruluşlarını kahvaltıya alarak gündemdeki konularla ilgili sohbet ederdik ancak pandemi nedeniyle buna uzun bir müddet ara vermiştik. Pandemi uzayınca pandemi şartlarına uygun bir biçimde Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci ve İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş başkanlarla kahvaltılı bir sohbet ettik, çok keyifli ve bir o kadar da faydalı bir program oldu. Bu tür programlara ilerleyen günlerde devam edeceğiz.
Millet İttifakından seçilen iki başkanın da ortak dertleri var. Öncelikli olarak adliyeye sundukları suç duyuruları konusunda gereğinin yapılmadığı yönünde şikâyetleri var. Dosyaların belgeli olmasına rağmen ya kovuşturmaya gerek olmadığı yönünde kararlar çıktığı ya da dosyaların uzun zaman bekletilerek işlem yapılmadığını söylemekteler. Şunu unutmamak lazım ki adaletin partisi pürtüsü, sağcısı solcusu olmamalı, kanunların gerektirdiği neyse o yapılmalı. Başkanlar gerçekten çok sıkıntılı belediyeler devraldılar, her iki belediye de çok borçlu, ellerindeki personeller eski başkanların personelleri. Cemil Başkan, Atakum Belediyesinde Metin Burma’nın ve İshak Taşçı’nın kurduğu ekiplerle çalışmak zorunda. Kendi memur alıp çalıştırma imkânı yok, kendisinin olmayan ekiple çalışıp iş çıkarması kolay değil. Bu konuda Necattin Başkan biraz daha şanslı, ikinci dönemi olduğundan bir önceki dönemden naklen veya sözleşme yaparak işe aldığı personellerden idareci yapma şansı olduğundan daha rahat. Cemil Başkan çok duygusal bir insan, öyle enteresan şeyler anlattı ki aklım durdu. İzin vermediği için yazamıyorum ancak şu kadarını söylemek isterim ki adamcağız kendisine her türlü düşmanlığı yapmış insanlara dahi zor duruma düştüklerinde her türlü yardımı yapması takdire şayan bir durum.
Belediyelerin en önemli sorunlarından birisi daha önce yaptıkları sosyal yardımı pandemide işsiz kalan insanlar nedeniyle üç katına çıkarmak zorunda olmalarıdır. Atakum Belediyesi, daha önce 700 aileye sosyal yardım yaparken şimdi 2000 aileye yardım yapmak zorunda kalınca Başkan Deveci bunu Atakum Belediyesinin bütçesinden karşılayamayınca kendi imkânlarıyla, eş dost ve çevresinden karşılamak durumunda kalmış. Bu durum da takdire şayan bir durumdur. İnsanların gönlüne dokunmak en büyük icraattır, insan yaşamadan devlet yaşamaz. Necattin Başkan da en büyük icraatı borçları belli bir seviyenin altına indirip ödenecek hale getirmekle yaptı. Bu arada sendika ile de anlaşarak sosyal denge zammı yapıp işçilerin maaşlarında iyileştirmeye gitmesi çalışan personeli çok mutlu etti.
Belediyecilik çok zor bir iştir, ben de yaptığımdan konuya vakıfım. İnsanların on işinden dokuzunu çözersiniz, birine gücünüz yetmez ise sizden kötüsü yoktur. Herkesi işe alma imkânınız yoktur, işe aldıklarınızı mutlu edersiniz, almadıklarınız aleyhinizde her türlü tezviratı yaparlar, hiç susmazlar. Bu nedenle de İlkadım ve Atakum gibi kozmopolit yapıya sahip ilçelerde her dönem belediye başkanı değişir. Seçmen, desteklediği başkan adayı seçilince bitmez tükenmez isteklerde bulununca başkanlar karşılamakta zorlanırlar ve seçmen anında karşıya geçer. Bu nedenle bu işler zor işlerdir. İnsanlar topluma hizmet etsin diye başkan seçmiyorlar, kendi menfaatlerini kimin karşılayacağını düşünüyorlarsa ona oy veriyorlar, hal böyle olunca da başkanlar bitmek tükenmek bilmeyen istekleri karşılamakta güçlük çekiyorlar. Belediyelerin gelir kalemleri artması gerekirken gelen aflar dahi giderlerini karşılamakta, yeterli geliri elde etmelerinde çare olmayınca başkanlar çalışan personelin maaşını ödemek için geceli gündüzlü çalışmak zorunda kalıyorlar. Başkanları dinlemek güzel ama dertlerini anlayınca çare bulmak zor. Umarım toplum da bunun farkına vararak daha anlayışlı daha fedakâr olur da işler çıkmaza girmeden çözülür. Pandeminin getirdiği sıkıntıları çözmek umuduyla sözlerime son vermek istiyorum. Kalın sağlıcakla.