CHP"nin uzatmalı eski Genel Başkanı Deniz Baykal dün Samsun"daydı
Gitmedim tabi!.. Hiç çekemem!...
Yeni Genel Başkan Kılıçdaroğlu ise Diyarbakır"da, Urfa"da...
***
Görünen o ki
Kılıçdaroğlu cepheyi tercih ediyor
Ee! Savaş doğuda çünkü
Peki Baykal"ın ne işi vardı Samsun"da?..
Öyle ya
Burası cephe gerisi
Arkadan vurmaksa amaç
Diyecek bir şey yok
Ama maçası yiyen doğuya gidiyor!...
***
CHP"nin kurmaylarından Haluk Koç"la
Ramazan ayında iftar yemeğinde bir araya gelmiştik
Samsun Şehir Kulübü"nde
Üst düzey gazete yöneticileriyle birlikteydi
Sohbet ettik
Bir süre önce de Sayın Koç, Diyarbakır"a gitmişti
Gözlemlerini anlattı Hayretle dinledik
Başka bir dünyadan söz etti sanki
***
Düşünün
Yüzde 80"inin BDP"li olduğu bir ildesiniz
Ve CHP"nin politikalarını savunacaksınız
Nasıl olacak bu?
Zor iş tabi
Her neyse
***
CHP"nin söylemi, parti politikaları uzun zamandır tartışma konusuydu
Çünkü MHP ile aynı çizgiye düşmüştü
MHP kadar solcuydu yani!..
Sol ile sağ arasındaki teorik ayrımın sıfıra indiği bir dönem yaşadık
Öyleyse bu nasıl bir sol parti?
***
Oysa Kemal Kılıçdaroğlu geldikten sonra söylemler de değişti
Artık CHP"nin yeni genel başkanı Devrimci Kemal diye anons ediliyor
Fransa"da Yılmaz Güney"in ve Ahmet Kaya"nın mezarını ziyaret ediyor
Önemli bir eksen değişikliğinin göstergesi bu
İşte, tam da burada Baykal"ın sıkıntısı başladı zaten
Sadece Baykal"ın değil
Aynı anda bütün sağ partilerin
***
Sevgili Dostum Şenol Katkat"ın bu konuda şöyle bir yorumu var:
Baykal, akıllara zarar bir ithamla, CHP'nin etnik ve mezhepsel ayrışma temelinde siyasete alet edilmeye çalışıldığını ileri sürüyor.
***
Dahası, Baykal"ın bu iddiasını, yani yiğitçe dile getiremediği gerçek anlamını şöyle açıklıyor Katkat:
Baykal"a göre Kılıçdaroğlu ve ekibi CHP'yi, Kürtlerin, Alevilerin ve Solcuların Partisi haline getirmeye çalışıyor
Bu konuda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Recep Bey"le aynı çizgide
Ve bunun anlaşılmaması için de Baykal, bunu onlar gibi açıkça ifade edemiyor
Oysa Baykal"ın bu kaygısının altında, kendisinin etnik ve mezhepsel ayrışma temelinde siyaset anlayışı yatıyor
***
Katkat şöyle devam ediyor:
Nitekim, Sayın Baykal"ın CHP Genel Başkanı olduğu süre içerisinde CHP'nin kapılarını Kürtlere ve Alevilere kapamış olması, Türkiye'de etnik ayrımcılığın ve bölücülüğün ortaya çıkmasına, büyümesine ve güçlenmesine en büyük katkıda bulunan, ABD patentli bir siyaset anlayışıydı. Şimdi bu oyunun bozulmaya başlamasından ABD rahatsız, AKP rahatsız, MHP rahatsız... Dolayısıyla ve doğal olarak Baykal da rahatsız oluyor
***
Her seçim yenilgisinin ardından, Başbakan Erdoğan"ın Baykal"ı arayarak, Allah eksikliğinizi vermesin demesinin bir nedeni var!...
***
Sözün özü şu:
Baykal"dan sonra CHP"de açıktan seslendirilmeyen ama gizliden yürütülen ABD eksenli politikalar çöpe atılıyor
CHP şimdi toplumun her kesimiyle barışmanın derdinde
Kılıçdaroğlu, gönül almak için yollara düşmüş
***
Öte yandan emperyalizm, sadece iktidar partisini elinde tutmakla yetinmez
Muhalefeti de dizayn eder
Baykal boşuna yıllarca CHP"nin başında tutulmadı!..
Yoksa, iktidara gelmemek için bu kadar olağanüstü çabayı niye göstersin ki?..
***
Eski MİT Müsteşarı Mahir Kaynak"ı ilgiyle dinlerim
Bir TV konuşmasında
Eğer 12 mart sürecinde deşifre olmasaydım, ajan olduğum ortaya çıkmasaydı, şu an büyük bir ihtimalle en büyük sol partinin başında olurdum demişti!..
***
MİT"in babası CIA"dır
Ankara"da MİT binası içinde Amerikan ajanları için bir odanın tahsis edildiği de yıllardır konuşulur Yazıldı, çizildi de zaten Son durumdan haberimiz yok
***
Türkiye"de sayısal anlamda ne kadar ABD ajanı veya yerli taşeronu var kim bilir?..
Bir tek Mahir Kaynak mıydı MİT"te çalışan?..
Hadi, diyelim ki, Mahir Kaynak deşifre oldu, tasfiye edildi
Oysa mahkeme, yanlışlıkla adını deşifre etmeseydi, görevini sürdürecekti
Kendi deyimiyle, Türkiye"deki en büyük sol partinin başında olacaktı
Ee!.. Mahir Kaynak, bir istihbaratçı olarak, o sol partinin başına gelemediyse
Kim geldi?
Ve Baykal niye gidemiyor?