Geçen hafta sonu yapılan direksiyon sınavından hareketle, bayan şoförler konusu ile ilgili birkaç kelam etmek istiyorum. Bu konuya ziyadesiyle deyineceğimden şüpheniz olmasın diyerek yakın zaman önceki gündem başlıkları ile alakalı da altını çizeceğim hususlar olacak.
10 Kasım Atatürk'ün ölüm yıldönümü ile alakalı birçok değerlendirmeler yapıldı. Bana bu konu ile ilgili, -Siz ne söyleyebilirsiniz? diye sorulduğunda, ben Atatürk'ün ileri görüşlü bir insan olması özelliğinin altını kalın kalın çizerim. Çünkü yaptığı işler yıllar sonra bile konuşuluyorsa, bu çok kolay bir iş değildir.
Bir diğer husus, kimi törenlerde kara çarşaflılardan medet umulmaması, şeyhlerden medet umulmaması gibi anlatımlar olsa da ben milletimizin dinini ne şeklide öğrenmesi gerektiğini bildiği kanaatindeyim. İmam Hatip Liselerinden, Diyanet'in toplumu bilgilendirme çalışmalarından ve kendi kişisel gayretlerimizden öğrendiğimiz kadarıyla İslam Dini'nin iki temel kaynağı, Kur'an-ı Kerim ve peygamberimizin sünneti yani uygulamalarıdır.
Bunun dışında, peygamberimiz zamanında yaşamış, O'nun uygulamalarına şahit olmuş sahabenin de beyanları ölçülerimiz arasında yerini alır. Kimse, kendisi gibi bir insanın peşine takılıp da yola gider diye inanmak, çok mümkün görünmüyor. Gidiyorsa da kendi bileceği iştir, bizim ona müdahale etme hakkımız yoktur.
Bir diğer gündem, Samsun'un Canik ilçesi. Ben bu ilçede oturan bir kardeşinizim. Bilindiği gibi Samsun'un İlkadım ilçesi, genellikle Kavak, Havza, Asarcık, Vezirköprü gibi ilçelerden gelen insanların ilk tercih ettiği yerleşim yeridir. Bu anlayışa paralel olarak, Atakum ilçemiz de, Bafra, Alaçam, Ondokuzmayıs gibi o bölge insanının gelip yerleştiği bir yerdir. Canik ilçesi ise Tekkeköy, Çarşamba, Terme, Ayvacık ve Salıpazarı tarafından gelen insanların öncelikle tercih ettiği bir yerleşim alanıdır. Bunu ve bunun nedenini anlamamak için insanın biraz, çok affedersiniz 'kalın kafalı' olması gerekir. İnsanlar memleketlerine yakın yerde oturmak isterler. Memlekete gidip gelme durumları rahat olsun diye.
Ama bizim bir kısım insanımız var ki, sabahtan akşama kadar sadece Canik ilçemizi ve Canik'te oturanları kötülemek gibi bir görev edinmişler kendine. Esasında ben bu sevgili arkadaşlarımızı çok iyi anlıyorum. Kedi, yetişemediği ete mundar dermiş, sözü aklıma geliyor. Caniğin gelişen yüzünü görüp de hayran olmayan yoktur da, bunu dile getirecek cesur ve mütevazi insanlar pek azdır, sorun buradan kaynaklanıyor. Caniğin, o cezaevi isminden kurtulduğunu dile getiren insanlar gerçekten azdır. Zaten örnek ve önder insanlar da onlardır. Her zaman olduğu gibi bugünde bu örnek ve önder insanların sayısı maalesef azdır.
Gelelim şu bayan şoförler konusuna. 'Şoförlük ayağa düştü' gibi yaklaşımlar kimi erkek geçinenlerin düşüncesi. Neymiş efendim, bayanlar bile araba kullanıyormuş. Kitabın neresinde yazıyor, bayanların araba kullanamayacağı. Arkadaşlar! Kendimizi yenilememizin zamanı geldi. Dünya eski dünya değil. Eskiden bayanlar araba kullanınca ayıplanıyordu. Şimdi kullanmayı bilmeyince ayıplanıyor. Bu gerçeği görmek lazım.
Trafikte, hep bayanlar mı olsa kazalar daha az olur? Yoksa hep erkekler mi olsa kazalar daha az olur? diye düşündüğümüzde, bayanların kurallara daha çok uyduğunu görürüz. Dolayısıyla bayan şoförler, yanlış bir iş yapmıyorlar.
Son olarak ilkokul mezunlarına ehliyet konusuyla ilgili tespitlerimi paylaşacağım. Kendi mezun olduğu zamanda, zorunlu olan okul çağını bitirdiği halde sürücü belgesi alamayan arkadaşlarımız, bugün bu haklarına gecikmeli de olsa kavuşmuşlardır. Bu durum güzel bir şey.
Ama işin ilginç tarafı, ilkokul mezunu sürücü adayları sınavlarda, üniversite mezunu sürücü adaylarından daha fazla puan almalarıdır. Bu da, kendini bilmiş olarak görmenin geldiği sonuçtur, diye düşünüyorum. Bu vesile ile, eşimin sürücü belgesi almasında emek veren Samsun Aydınlar Sürücü Kursu ailesine, Trafik hocası Mustafa Bey'e ve Direksiyon hocası Özgül Hanım'a kocaman sevgilerimi sunuyorum. Hep eğitimden yana olmaları dileklerimle, Trafik saygı işidir, Başaran çağdaş kişidir, sözü ile bitiriyorum. Kalın sağlıcakla.