BAYRAK DÜŞTÜ

Yusuf Demircioğlu

BAYRAK DÜŞTÜ

Ak Parti 30 Mart yerel seçimleri için reklam filmi hazırladı. Duygusal,insanın yüreğine dokunan bir film. Siyah deri eldivenli bir adam geliyor. Bayrak direğinin kapağını açıyor.Ve bayrağımızı tutan çelik halatı koparıyor.Halatın kopması ile birlikte bayrağımız gönderden düşmeye başlıyor.

Fonda Sayın Başbakanımız. İstiklal Marşından altı kıta okuyor.Berber,öğrenci,çiftçi,ev hanımı,çoban, erkek,kadın,genç,yaşlı,memleketin her köşesinden insan bayrağımızın yanına geliyor.Herkes birbirinin sırtına basarak yükseliyor.Düşmekte olan bayrağımızı tekrar göndere çekiyorlar.

Milli hassasiyetlerin sonuna kadar kullanıldığı bir reklam filmi. İnsanın tüylerini diken diken ediyor.

Ve bir gün,9 Haziran 2014 günü reklam filmi gerçek oldu. Bir şerefsiz askeri bölgede bulunan bayrağımızı gönderden indirdi.Berber,öğrenci,çiftçi,ev hanımı,çoban,erkek,kadın,genç,yaşlı, memleketin her köşesinden insan gelecek ve bayrağımızı göndere çekecek diye bekledik.Ama olmadı. Gelen giden yok.

(Gezizekalılar) için günlerce yazan,(büyük) yazarlarımız kalem oynatacak dedik. O da olmadı.Bazıları iş olsun diye konuya dokundular.Okur baskısı imiş.Okur baskı yapmasa umurlarında değil.Kolay değil, bağımlı medyada yazmak.Bu bağımlı yazarlardan bir kısmı okur baskısı ile konuya kıyısından değinmiş ve Gezi olaylarında da bayrak yakıldı.Niçin büyütüyorsunuz,tavrını sergilemiştir. Bu kişilerin atladıkları göremedikleri ya da görmek istemedikleri konular var.

 1-Gezi'de bayrak yakılmasına kimse ne güzel yaptılar demedi. Herkes tepki gösterdi.

2-Gezi'de bayrak yakılması on binlerin arasında birkaç şerefsizin işiydi. Lice'de bayrağın indirilmesine bütün bir grup destek verdi.

3-Gezi'de bir iki şerefsizin bayrak yakması sokakta olmuş iken, Lice'de askeri bölgeye girilip bayrak indirildi.

Okurun gazını almak için bayrağı indiren şerefsize saydıranlar, bayrağın indirilmesine sebep olanlar için tek kelime edemedi.

Sayın Başbakanımızın tepkisini bekledik.''Garnizonun duvarlarını aşacak. Türk bayrağını indirecek.O Türk bayrağını indirirken orada olan görevliler seyredecek.Neymiş?Çözüm sürecini sekteye uğratmayacakmış.Ne demek çözüm sürecini sekteye uğratmamak?O garnizonun içine girip bayrağı indireni,orada her halükarda ne ise,orada alacaksın indireceksin,gereğini de yapacaksın.Yapmıyorsan sorumlusun.Herhalde ben Ankara'dan gelip o bayrağı indireni indirmeyeceğim'' dedi.Sorumluluğu askere yükledi.

Ankara'dan gelip bayrağı indireni indirecek değilim diyerek sorumluluğu üzerinden attı. Oysa Sayın Başbakan Ankara'dan gelip üçüncü havalimanı inşaatında da çalışmıyor ama gururunu yaşamayı işçilere bırakmıyor. Konu sorumluluk olursa,ben mi geleceğim?Konu gurur yaşamak olursa ben yaptım.

Bayrak indirme olayı öncesinde Lice'de taş,Molotof kokteyli ve havai fişeklerle saldıran grubun içinden askerlere ateş açıldı.Saldırı sırasında bir jandarma astsubay yaralandı.Askerlerin karşılık vermesi sonucu iki gösterici öldü.

Olay yerinde yapılan incelemede içinde el yapımı patlayıcı, molotof kokteyli ve boş biksi kovanı bulunan sırt çantası bulundu.Saldırıda ölen göstericilerden birine ait sırt çantası.Sonuç:Hükümet ve yargı kendilerine saldıranları öldüren askerlerin peşinde.Olay yerinde bulunan askerlerin silahlarına el konuldu.Kendilerine saldıranları vurdukları için asker sorumlu tutuluyor.

Tecrübelerimiz bize göstermiştir ki,bayrak direğine çıkan şerefsizi vurmuş olsa idi,çözüm sürecini baltaladığı için yine asker sorumlu tutulacaktı.Vursa asker sorumlu.Vurmasa yine asker sorumlu.

Bu memlekette herkes her şeyden sorumlu tutuluyor. Yalnızca iktidar bütün sorumluluklardan muaf. Olan güzel şeylerin gururunu taşıyan iktidar, olan kötü şeylerin, bayrağın indirilmesi dahil sorumluluğunu üstüne almalı…

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.