Gerek dini bayramlarda ve gerekse milli bayramlarda , eğer çalışmazlarsa kursaklarından ne ekmek ne de su girmeyeceğini bildikleri için ellerinde arabaları ya da çuvallarıyla o çöp bidonu senin, bu çöp bidonu benim Samsun'u fellik fellik gezerek bütün çöplüklerden ekmek ve diğer işlerine yarayacakları arife demeden, bayram demeden çalışan çocuklar, bizim ülkemizin gerçek yüzünü gözler önüne sermektedir.
Bütün dünya ülkelerinde çocuklar her türlü bayramlarda ailelerinin yanlarında, onlarla el ele kol kola dolaşarak bayramlarını ve diğer önemli günlerini mutlu mesut yaşamaktalar. Bizim durumumuzda olan ülkeler sayısı sanıyorum bir elin parmakları sayısı kadar bile yoktur. Ama bizim ülkemiz bu konuda liste başı olarak yer almaktadır. Gazetemizde okuduğum manşet haberinden sonra bu konuda bir yazı yazmaya karar verdim. Etrafımda o kadar çok çocuk var ki çöpten ekmek yada kağıt toplayan anlatmakla bitmez. Evimizin karşısında olan çöpten komşularımızın ve bizim attığımız kağıt ya da diğer çöpleri teker teker ayıklayarak ellerindeki çuvallara dolrurup giden en az altı, yedi çocuk var. Bayramın birinci gününden itibaren aralıksız mesailerine devam eden deyim yerinde ise bir lokma bebeler, milli ya da dini bayramlarda ailesiyle bayram yapacaklarına ekmek parası peşinde yaşamlarını sürdürmekteler. Ben bu konuda özellikle okulda olması ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarında, bu çocuklar yine ellerinde çuvalları veya el arabalarıyla, çöplerden ekmeklerini kazanıyorlardı. Oysa bizim ülkemizi yönetenler ne diyorlar? Bizim ülkemizde çocuklarımız ve de büyüklerimiz güllük gülistanlık yaşamlarını sürdürmekteler diyerek ahkam kesmekteler. Aslında bizden de iyi biliyorlar, sıcacık yuvalarında ailelerinin yanlarında yaşamlarını sürdürmeleri gereken yaşamlarını sokaklarda çöp toplayarak ve sokaklarda parklarda soğuktan kıçları ve başka bir yerleri donarak sürdürmekteler.
Gazetemizde Zelfi Vural'ın imzası ile yayınlanan haberi okuduğunuzda sizler de mutlaka ülkemizi yönetenlere karşı tepkilerinizi vermişsinizdir. Geleceğimiz olan bu bebelerimizin olması gereken yeri bu değildir. Bu bebeler ebeveynlerinin yanlarında yarım ekmekle belki ama mutlu bir şekilde sürdürmeliler. Eleştirilmesi gereken bir başka konu ise şöyle: Hükümetin bu konuda en ufak bir çalışmasının olmaması. Gelecekte bizleri temsil edecek ve yönetecek olan bu çocukların olmaları gereken yer çöplüklerden ekmek toplamak değil. Gün geçmiyor ki gazetelerde ve televizyonlarda çocukların istismar edildiklerine dair haberler okumayalım ve dinlemeyelim. Çocuk işçilerden tutunda çöpten ekmek toplayan çocuklara kadar ve N.Ç'nin, yaşadıklarına kadar çocukların yaşamadıkları olumsuzluklar kalmadı bizim ülkemizde. Gelişmiş dünya ülkelerinde öyle mi? Çocuklar o kadar iyi yetiştiriliyor ki bizim ülkemiz çocukları onların yanlarında çekinik olarak yaşamlarını sürdürmekteler. Buna kesinlikle meydan verilmemesi gerekmektedir. Bizim ülkemiz çocukları bunları hak etmiyorlar. Köydekinden tutunda kenttekine kadar hepsinin ayını standartta yaşamlarını sürdürmeyi hak ediyorlar. Ama gelin görün ki bırakın köyde yaşamlarını sürdüren geleceğimiz bebelerimizi kentlerde yaşayan bebelerimiz bile sefalet içinde yaşamlarını sürdürmekteler. Her konuda batıyı ya da diğe ülkelerde demokrasi hakça paylaşımı kendine şiar edinmiş olan AKP hükümeti nedense halen bebelerimizin çöplerden geçimlerini sağlayan bebelerimize ve ailelerimize neden kolları yetişmiyor ya da yetiştirmiyorlar? Galiba neden belli. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın... Galiba neden belli. Ben merkezli bir ülke yönetimi. Galiba neden belli. Ülkemizde bebelere göre demokrasi olmaması. Galiba neden belli. Ülkemizde her aileye 3 çocuk doğurun mesajı verilmesi....
Çocuklara kıymayın efendiler. Çocuklar şeker de yiyebilsinler. Uçurtma uçurabilsinler. Parklarda oynayabilsinler. Ağız dolusu gülerek dünyamızı şenlendirsinler. Aslında sevgili okurlarım herkes çok iyi biliyor. Onlarsız bir yaşam düşünülemiyor. Canımızdan can olan bebelerimizi koruyup kollamak ve onların saçlarının tek teline bile zarar gelmesini önlemek hem bizim yegane görevimiz hemde bizi yöneten hükümetin asli görevidir. Saygılarımla...