BAYRAM; SEVİNÇ ve HÜZÜN

İsmail Okutan

Bayramlar sevincin ve nesenin kaynağı olarak bilinse de aynı zaman da belki de daha çok hüznün ve acının da kaynağı olmuştur. Nasıl üzülmesin insan?  Bu önemli, bu güzel ve özel günde sevdiklerini hayatta bulamamak, vefat etmiş annesini ve babasını veya evladını görememek elbette hüznün sebebi olcaktir. Öz be öz kardeşlermiz olan yakınımızdaki veya uzağımızdaki müslümanların mazlum ve mağdur insanların zulüm ve işgal altında inmeyip bağırmaları karşısında elbette ağlayacaktır insan. Zulüm ve katliamlar, işkence ve sürgünler Rabbimizin bir lütfü olan bu bayram gününde elbette ağlamanın sebebi olacaktır.

Bir yanım bayram, bir yanım yangın. İçim dışım acı dolu, kahır dolu. Neden üzülüp hüzünleneceğimi biliyorum. Ancak neye sevineğimi bilemiyorum. Nedense boğazıma acılar ile ağlamaklar dolduran bu günde, bu zalim dünyada, be esas gurbet beldesinde, garip tezatlarla dolu bu zulüm diyarında, bayram nedeniyle kendimi sevinmek zorunda hissediyorum.

Bayram İbrahimce durabilmek, Hacer gibi olabilmek, İsmailler yetiştirip Rabbine kurban edebilmek, ismail gibi teslimiyet gösterebilmektir, neslimizi ve nefsimizi arş-ı alanın sahibine kurban edebilmektir. Bu teslimiyet ve bu ruhla bayramımız mübarek olsun inşallah.

Diger taraftan bayramları en çok bu yüzden seviyorum; Akrabai taallukatı ziyaret edip dualarını almak, sıla-i rahim yapmak, vefat eden anne ve babaları ziyaret edip dua etmek... Bu vesile ile Kurban bayramınızı tebrik eder, bayramın başta Arakan olmak üzere bütün Müminlere, bütün mazlumlara huzur, surur, barış ve zaferler getirmesini Allah'tan dilerim.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.