Geçen hafta bir bayram daha kutlandı. Cumhuriyet Bayramı.
Kim kutladı? Nasıl kutlandı?
x x x
Cumhuriyet Bayramı geliyor diye evlerde temizlik yaptı mı kadınlar?
Tatlılar, börekler yapıldı mı bayram hazırlığı olarak?
Şeker, çikolata, kolonya alındı mı evlere?
Cumhuriyet Bayramı için yeni giysiler, ayakkabılar alındı mı?
Bayramda küçükler büyüklerin ellerini öptü mü?
Büyükler küçüklere Cumhuriyet Bayramı için harçlık verdiler mi?
Gündüzleri veya akşamları, akrabalara komşulara bayram ziyaretine gidildi mi?
Veya bayramlaşmaya gelenler olur diye beklenildi mi evlerde?
Başka şehirlerde yaşayanlar, aile büyüklerinin olduğu yerlere bayrama geldiler mi?
Son yılların modası, cep telefonlarından kısa mesaj gönderildi mi, süslü sözler eklenerek?
Devlet dairelerinde, lojmanlarda toplu bayramlaşmalar yapıldı mı?
x x x
Yoksa yine okul çocukları saatlerce bekletildi mi sabahın köründe, soğukta, tören yerlerinde?
Koyu renk takım elbiseli devlet görevlileri, dizildi mi üstü gölgelikli portatif tribüne?
Gölgede oturdukları halde, taktılar mı siyah gözlüklerini, markalı markalı ?
Yine sadece, en öndeki birkaç kişinin önüne mi kondu sehpa ve içecekler?
Halk yine yolun karşısında ve ayakta mı izledi tüm töreni? Onlara oturacak bir yer gösterilmeden.
Yine halkın önüne dizildi mi jandarma polis. Toplama kampı gardiyanları gibi?
Cumhuriyet balosu davetiyelerine yazıldı mı yine Koyu renk elbise zorunludur diye, sanki cenaze töreni gibi.
Sadece protokol denilen grup mu çağrıldı bu törene?
Balkonlara bayrak asmakla kanıtladık mı vatanseverliğimizi?
Andık mı şehitleri, kendi çocuğumuz için torpil ararken?
Yerel basında sırıtkan pozlarla gösterdik mi şehit ailelerine ne kadar sahip çıktığımızı?
Kocaman afişler yaptırdık mı devlet kesesinden, altına kendi adımızı yazarak?
x x x
O halde bir kez daha kutlu olsun bayramımız, baylar!