Hepimizin gönlü bu bayramda da geçmiş bayramlarda olduğu gibi sevdiklerimizle bir arada olmayı istedi.
Ama korona salgını nedeni ile ilk kez bir bayramı evde geçirmek durumunda kaldık.
Geçmiş bayramları özlerken korona salgını sebebi ile dünya olarak bir sınavdan geçiyoruz.
Bu sınavda diğer dünya ülkelerine göre salgını en kontrollü geçiren ülke ve millet konumundayız.
Devlet ve millet dayanışmasının en iyi yapıldığı bir süreçten geçiyoruz.
Dünya da gerek devletimiz gerekse milletimiz korona salgınına karşı en iyi mücadele veren ülke oldu ve olmaya da devam ediyor.
Diğer dünya ülkeleri bu süreci içine kapanıp geçirmeye çalışırken, biz ülke olarak kendi ihtiyaçlarımızı sorunsuz karşıladığımız gibi bizden destek isteyen diğer ülkelere de yardım ettik ve etmeye de devam ediyoruz.
Bir çok ülke liderleri sözde konuşurken, biz eylemde bulunarak ülke olarak insanlık nasıl yapılırı dünyaya millet olarak gösterdik.
Özellikle başta İslam ülkeleri olmak üzeri AB üyesi olup da AB den destek alamayan ve korona virüsü karşısında en ağır bedelleri ödeyen İtalya ve İspanya ya verdiğimiz destekler ile bu ülkelerin halklarının hayranlığını kazandık.
Bu arada korona salgını nedeni ile alınan bütün tedbirlere rağmen dünya ülkelerinin tamamı ekonomik ve sosyal hayat olarak çok etkilendi.
Ülke olarak bizde özellikle mart ve nisan aylarında çok zor günler geçirdik. Mayis ayında normalleşme sürecine başladık.
Bu normalleşme süreci ile gidersek, millet olarak dikkatli davranmayı ve kurallara uymayı sürdürürsek, maske takıp sosyal mesafeyi korursak, eğer temizlikten de ödün vermezsek bu beladan kısa sürede kurtuluruz.
Bu süreci bizler evlerimizde geçirirken ödün vermeden görev yapan başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bütün kamu ve özel sektör görevlilerimize de ne kadar minnet etsek azdır.
Devletimizin bütün birimleri bu süreci en iyi şekilde yönetmiştir.
Bir devletin varlığı ve yaşamı o devletin milleti ile olur. Bu düşünce ile devletimiz
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" söylemi ile milletimize elindeki bütün imkanları seferber etmiştir.
Sosyal koruma kalkanı programı hazırlamış ve bu program ile halkımızın mağduriyet yaşamaması, yoksulluk ve yokluk çekmemesi için devletimiz bütün kaynaklarını harekete geçirmiştir.
Devletimiz hem ihtiyaç sahiplerine hemde çalışanlarımıza sıkıntı çekmemeleri için destek sağlamıştır. Bu süreçte 10 milyon kişiye 12 milyarı bulan karşılıksız kaynak aktarmıştır.
Mayıs ayı itibarıyla korona salgını mücadelesinde vergi, taksit erteleme, prim ve finans destekleri yanında 240 milyarı bulan bir kaynak oluşturmuştur. Bu yaptıkları ile ülke olarak Türkiye salgın sonrası dünyanın yeni yapılanmasında etkin bir rol alacaktır.
Ülke olarak salgın sonrası yeniden siyasi ve ekonomik yapılanma yenilenirken dünyada da Türkiye'nin gücü ve zenginliği daha yükseklere çıkacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerimle ramazan bayramınızı tekrar kutluyor, geleceğe umut ve güvenle bakmayı diliyorum.