BAZILARININ SIRTINDAN SOPAYI EKSİK ETMEMEK GEREK
İyi niyetli olmak zaman zaman insana zarar veriyor, kavga etmek güzel bir meziyet olmasa da sürekli dayak yemeye alışmış insanlara güzel muamelede bulunmak, onlara yarardan çok zarar veriyor. Siyaset yaparken herkesi memnun edebilmek için bir hayli uğraş verdiğim dönemlerde kimsenin memnun olmadığını görünce adeta kahroluyordum. Gazetecilik mesleği de siyasetten farklı bir meslek değil, gazetecilik mesleğine başlamamın temel nedenlerinden birisi; gazetecilerin yamuk duruşları sonucu ortaya çıkan çirkin dengeleri yıkmaktı, Allah'a şükürler olsun ki onu da hallettim.
Bu mesleğe başlarken bizi küçümseyip gölge adam köşelerinde sen git imamlık yap, müteahhitlik yap, siyaset yap diye yazı yazanlara o gün gönderdiğim haberi bugünmüş gibi hatırlıyorum. Neydi o cevap derseniz Beni eleştiren arkadaşlara söyleyin gazete kurduğumda yazacağım köşe yazısını, sabah erken saatlerde bayiden gazete alıp ilk okuyacaklar onlardır demiştim. Dediklerim aynen gerçekleşti. O gün beni eleştirenler şimdi sabah kalktıklarında ilk işleri Adnan Bahadır'ın yazılarını okumak, bu insanların o gün yazdıklarının tamamını arşivledim, ne yazdıklarını günü gelince buradan orijinal olarak yayınlayacağım.
Gazeteyi kurma amacımın siyasette yapamadıklarımı yapmak olduğunu her fırsatta yazmış olmama rağmen dün bir meslektaşım, köşesinde saçma sapan ve birilerinin baskısı sonucu ısmarlama olduğu belli olan bir köşe yazısı yazmış, bu arkadaşla hukukumuz var, arasa sorsa neyin ne olduğunu söylerdik ona Ama geçtiğimiz hafta da aynı şekilde Ladik Kaymakamı ile ilgili bilmeden sormadan bir yazı yazmıştı, halbuki o Kaymakamın İlçe Başkanı ile ilgili söyledikleri bende kayıtlı, fakirlere yapılan yardımları garibanların elinden alıp, başka taraflara nasıl harcadıkları da bizde kayıtlı, sırf hemşerisi olduğu için arkasında durmaya çalışmasına anlam veremedim.
Bu meslektaşım dünkü köşe yazısında da demiş ki 'temayül oylamalarının sonucu belli olmadan birilerini ön plana çıkarmak adına haberler yapıyorlar, Ak parti'de bu tür ayak oyunları geçmez', filan falan. Bu yazıyı yazan arkadaşa sormak istediğim bazı sorular var: Birincisi Vezir Hazretleri Ak Partiye girmek istediği zaman kendisinin başında bulunduğu gazetenin yaptığı haberleri yayımlayabilir mi? Bir başka sorum daha iki hafta önce kendisi ile yaptığımız telefon görüşmesinde kendisinin de Osman Çetinkaya'yı desteklemek istediğini, ancak patronu ve patronuna destek veren vekilin tavrı doğrultusunda hareket etmek zorunda olduğunu söylemişti, acaba bu bahsettikleri mi ona talimat verip dünkü yazıyı mı yazdırdılar? Son bir sorum daha olacak Yarın Osman Çetinkaya İl Başkanı olduğunda, bağlı olduğu grubun işlerini gördürmek adına nasıl bir tavır takınacak bunu şimdiden beyan eder mi?
Gelelim yaptığımız haberlerin doğruluğuna Bugüne kadar yaptığımız siyasi haberlere dönüp bakacak olur isek Milletvekili seçiminde listenin nasıl olacağını yazdığımızda da herkes olmaz demişti. Fatih Öztürk dışında dediklerimizin tamamı çıktı. Temayül oylaması ile ilgili haberlerimize gelince bu şehirde bir Milletvekilinin dışında, Ak Parti Genel Merkezinden bizim aldığımız haberleri alabilecek kimse olamaz, zira bizim orada çok eski dostlarımız, çocukluktan tanıdığımız insanlar var, 180 oyun nasıl kullanıldığını bilmek bizim için çok zor değil.
Bu arkadaşlarımız gazeteciliği iyi yapmış olsalardı, biz onlardan çok sonra bu mesleğe girmemize rağmen onların önüne geçmezdik. Gazetecilikte rakamsal gerçek şu ki; tüm gazetelerin İnternetteki okunma rakamları, bayii satış rakamlarının çok üzerindedir, ancak her ne hikmetse bu arkadaşlarımızın gazetelerinde durum tam tersine Bayide bir numaralar internette ise üçüncü sıradalar, nasıl ama yemede yanında yat değil mi? Bir gazete bayiini ayarla, onunla her akşam kafayı çek, ondan sonra bayii satışında bir numara ol, bu numaralar bayatladı beyler artık yeni numara bulun, gazetelerin gerçek okunma rakamlarını öğrenmek isterseniz İnternette google istatistik yazıp, gazete adını ekleyin bakın kim lider, kim palavracı. Bu arada başka bir şarlatan da kafasına göre bizi bazen basın ilandan düşürüyor, bazen aldığımız ilanı iki katına çıkarıyor, bazen de kimsenin okumadığını yazıyor. Bu zavallı şarlatanın unuttuğu şey okunmayan bir gazete ile ilgili neden orasını burasını yırtıp, her gün yazma gereği duymasıdır? Doğruyu oda biliyor ama sattığı kalemin sahipleri, nasıl talimat veriyorsa öyle yazıyor.
Bu camia öyle bir camia ki sürekli elinizde sopa, yanlış yapanı döveceksiniz. Aksi halde anında şımarıp eski hallerine dönerler. Millet de bunları adam zannedip inanır ve doğrular eğri, eğriler doğru olur. Bu yüzden bu güne kadar olduğu gibi bu günden sonra da elimizden sopayı bırakmamaya karar verdik haberleri ola. Kalın sağlıcakla