Bedelli Askerlik

Mehmet Büyükalbayrak

“Bedelli askerlik” lafını her duyduğumda, Yemen Türküsü'nü hatırlarım. Yemen Türküsü'nün bir dörtlüğündeki “Yemen yolu çukurdandır, / Karavana bakırdandır. /Zenginimiz bedel öder, / Askerimiz fakirdendir.” dizeleri zonklar beynimde. O günlerden bu günlere değişen ne, diye düşünürüm. Parası olana ayrıcalık tanınmasının nedenini sorgularım, ama çıkamam işin içinden. Askerlik görevimi yaptığım günler gelir aklıma.

Ve düşünürüm: Kimin için düşünülür bedelli askerlik? Ne için, durup durup gündeme getirilir? Askerlik görevini fiili olarak yapan mı vatanını daha çok sevmiş olur, bedelini ödeyerek yapan mı? Tevfik Fikret bir şiirinde “Vatan için ölmek te var, Fakat hakkın yaşamaktır.” der. Bu yaşama hakkına, bedel ödeyerek askerlikten kaçma veya kaçırılma durumu da dahil midir? Bir yığın soru...

Soruları çoğaltmak mümkün. Yalnız, benim anlayamadığım, bedelli askerlik konusunun, Genelkurmay Başkanlığınca benimsenmediği halde, siyasilerce sürekli olarak sıcak tutulmaya çalışılması. Geçmişte bir siyasetçimiz, zenginleri daha çok sevdiğini söylemişti. Israrın arkasında, zenginlerin baskısı ya da siyasi yakınlarının etkisi nedir, merak ediyorum. Ya da zenginleri daha çok sevmenin rolü var mıdır bu işte?

Burada, şunu da belirteyim, bizdeki askerlik sistemi gençlerin önünde büyük bir engeldir. Ancak, askerlik süresinin kısaltılması farklı şeydir, parası olanın askerlikten kaçabilmesi farklı bir şey. Genelkurmay Başkanlığınca yapılacak teknik çalışmalar sonucunda, askerlik süresinin kısaltılması gündeme gelir ve uygulanırsa kimsenin itirazı olmaz. Silahlı kuvvetlerde, vurucu kuvvetlerin profesyonellerden oluşturulması şeklinde bir yapılanmaya gidilirse, askerlik süresi, temel eğitim süresine bile indirilebilir. Bunlar teknik konular...

Yalnız parayı düşünüp (tabii biraz da parası olanları) bedelli askerliği gündeme getirmek, ülkemizde, askerlik müessesesine vurulacak bir darbe olur.  Büyüklerimizden askerlik hatıralarını çok dinledik. Anadolu'da, adam olmanın ön şartıdır askerliğini yapmak. Bedelli askerlik, daha açık bir ifade ile, parası olanın askerlikten kaçabilmesi, milletin birliğine vurulacak yeni bir darbe olur.

Eğer amaç, bütçeye kaynak bulmaksa, askerlik süresi, iki ay kadar bile olsa kısaltılıp asker sayısı azaltılarak istenen kaynak, tasarrufla sağlanabilir. Eşitsizliğin zirve yaptığı ülkemizde hiç olmzsa, askerlikteki eşitliğe dokunulmamalı. Yoksa, tahribatı ağır olur.

Şehit cenazelerinde gösterilen tepkiler giderek artıyor. Ancak, her şeye rağmen şehadet, yine de tevekkülle karşılanıyor. Yarın, “param olsaydı, bedelini ödeyebilseydim çocuğum ölmeyecekti” diyen bir ana babaya, kimse cevap veremeyecektir. Cevap vermeyi bırakın, bedelini ödeyerek oğlunu askerlikten kaçıranlar onların yüzüne bile bakamayacaktır. Ve o ana babanın çekeceği acı, nasıl katlanarak büyüyecektir?

Böyle bir uygulama ancak, bir kereye mahsus ve belli bir yaşın (örneğin 30 yaş) üstündekiler için düşünülebilir. Bunun kural haline getirilmesi milletimizin hayrına olmayacaktır.

Vatan için ölmeyi en büyük onur sayan milletimiz, böyle bir karara imza atanları hiç bir zaman unutmayacaktır. Tabii, hayırla yadetmek için değil...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.