BELEDİYE BAŞKANI OLMAK

Mehmet Ali Coşkuner

Bir şehri yönetecek belediye başkanı vizyon sahibi olmalıdır.
Çevresindeki ekibinin gözlerinde at gözlüğü olmamalıdır.

Belediye başkanı olunca, sadece kendisini aday gösteren siyasi iradeye bağlı kişilerin değil, tüm şehrin belediye başkanı olduğunu unutmamalıdır.
Başkanlık yaptığı şehirde, sadece Cuma namazı çıkışı konuşarak, şehrin sorunlarını çözdüğünü varsayıp, kadın ve genç seçmenlerin de olduğunu unutmamalıdır.

Yani kadınları ve gençleri, kendisini destekleyen ‘hazır seçmen’ olarak görmemelidir. En azından ‘kadınlar ve gençlerle’ bir arada, iki-üç ay ara ile toplantılar yapmalıdır. Belediye başkanı olduktan sonra ‘Görünmez Adam’ olmamalıdır.

Açıkça anlatmak gerekirse; 
Belki deneyen vardır aranızda! 
Belediye başkanının yanına girmeyi düşleyenler, görüşmek isteyenler, başkanlık kapısından salona girecekler. Salona girince özel kalemin özel kalemi aşılabilir ise geçilebilecek ikinci kapıdan sonra üçüncü kapı ve özel kaleme ulaşılacak. Şayet özel kalem aşılabilir ise son 4. kapıdan başkana ulaşılır. Bunun adı seçilene kadar ayaklarına giderek oy istemek, seçildikten sonra ‘Görünmez Adam’ olmaktır.

İşte seçilecek başkan bunu yapmamalı, kendini halktan soyutlamamalı, 4 tane kapının arkasına saklanmamalı, kendisini görmek isteyen, derdini anlatmak isteyen, görev verdiği ekibinin bir takım yanlışlarını anlatmak isteyen kişilerle, sivil toplum yetkilileri ile görüşmekten kaçınmamalıdır.

Kimler kaçar derseniz;
Yanlış yapan, yaptığı yanlışların yüzüne vurulmasından korkan, sessiz canların yaptığı uygulamalarla canını yakan, gerçeklerle yüzleşemeyen, kendini hizmet etmesi gereken bir şehirde sorgulanamaz, eleştirilemez görerek kibirlenenler kaçar.

Yerel yöneticilerin kapılarını sadece bürokrasi ve üst makamlardan gelen yöneticilere açması kendini onlara saklaması, kendisini o makama getiren seçmenine kapılarını kapatması düşünülemez. Bir belediye başkanı, kapılarını esnafından, gencinden kadınına, seyyar satıcısından, boyacısına, şoför esnafından, kağıt toplayıcısına, iş adamından, işçisine herkese kucak açan ve yıl içinde bir kaç kez tüm meslek gruplarını, köylüyü, kentliyi bir arada dinleme lütfunda bulunacak belediye başkanı olmalıdır.

Sadece seçim yaklaştığında geleni artık dinlemeyelim. Belli ki bizim için değil, kendisi için ayağımıza geliyor. Seçmen akıllı olursa, kendisini makamına kabul etmeyene iyi bir ders verirse, o makama oturacak olanlar, kimi muhatap almaları gerektiğini anlarlar. Belediye başkanı seçilip sırtını halka dönenlerden, gençleri, çocukları düşünmeyenlerden hiç bir fayda gelmez. Hele hele hayvanlara yapılanları dinlemeyen, kılını kıpırdatmayanlardan hizmet hiç beklenmez.

Vizyon sahibi, çağdaş, kapısını halka açmış, gençlere çağdaş etkinlikler yapan, gençlerin ve kadınların sorunları dinleyen, bir yudum su bulamayan kedi, köpek, kuş gibi Allah emaneti canlara elini uzatan, başkanlar olmalıdır. Taştan elini çeken, şehrin ortasına parklar yapabilen, yeşil alanları oto-park, binalar yapmayarak yeşili bozmayan başkanlar olmalıdır.

Mini korular yapan, yüksek katlı binalara izin vermeyen, her evin bahçesine en az 10 ağaç dikme zorunluluğu koyan, küçük esnafı düşünen alışveriş merkezlerine iltifat etmeyen, başkanlar olmalıdır. Tüketimi değil üretimi destekleyen ve işsizlere iş yerleri açarak, üretime destek vererek, çalışanın ekmeğinden vergi olarak kesmeden balık tutmayı öğreten ve destekleyen başkanlar olmalıdır.

Samsun'da Türk olduğunu, Türkçe’nin ana dilimiz olduğunu unutmayan, tüm yabancı dillerde yazılan tabelaları indirme cesaretine ve yürekliliğine sahip belediye başkanı olmalıdır. 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (10)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.