Belediyeler son on yılda çok kötü yönetildiler. Büyükşehir Belediyesinden İlçe Belediyelerine varıncaya dek tamamı ekonomik krizdeler. Yeni seçilen başkanlar perişan oldular. Düşünebiliyor musunuz, Atakum Belediyesi’ni Metin Burma’dan devralan İshak Taşçı 38 Milyon borçla devralmış. Devrederken 168 Milyon borçla devretmiş bir de 72 Milyon liralık gayrimenkul satmış. Yeni seçilen Cemil Deveci adeta borç batağında, bir yıldan beri icralarla uğraşıyor, haklı olarak da emekliliği gelenlerin emekliye ayrılmasını istiyor. Ama basın bunu öyle enteresan haber yapıyor ki aklınız şaşar. Sanki Cemil Başkan keyfinden emekliye ayrılsınlar diyor. İnsan bir şeyi yazıp çizerken biraz insaflı olur, olaylara bakarken de elini vicdanına koyarak bakar. Siyasi ihtiraslarına yenik düşerek veya belediyelerden ekonomik faydalanamadıklarından bu tür haberler yapanlara yazıklar olsun.
Atakum Belediyesi öyle de diğerleri farklı mı? Necattin Başkan bir yıldan beri çek ödemeleriyle uğraşıyor, diğer yandan kendisine destek verenlerin taleplerini karşılamaya uğraşıyor. Canik’te İbrahim Başkan hepsinden çok daha kötü durumda, Osman Genç öyle kötü bir tablo bırakmış ki anlatamam. Belediyenin personel maaşlarını dahi bankalara ipotek vermiş. İbrahim Başkan bir yıldan beri adeta stresten geceleri uyku uyuyamıyor, bu ayki maaşları da ödeyememiş. Canik’te müfettiş olduğunu ve geçmiş dönemi incelediklerini öğrendim. Özellikle ihalelerle arsa satışları konusunda yaşanan bazı olumsuzlukları inclediklerini öğrendim. Canik son on yılda çok kötü yönetildi. Belediyenin yaptığı binaların tamamına yakını yeşil alanlarda yapılmış, ruhsat alma imkânları olmadığı gibi yasal olarak ödenek ayrılma imkânı da olmadığından inşaatlar bitirilemiyorlar. Müfettişler iyi bir inceleme yaparlarsa ki yaptıkları kanaatindeyim, çünkü ikinci gelişleri, çok farklı şeyleri bulacaklarını düşünüyorum. Tekkeköy’de başkan değişmedi ama belediye bütçesi tam takır. Belediyeye ait 138 dönüm bir arazinin Bakır’a satılması konusunda şu anda satış işlemi ilana asılmış durumda. Ya satıldı ya da satılmak üzere. Şayet satış işlemi biterse Belediye bütçesi rahatlar ancak satış bedeli arazi değeri konusu çok önemli, bakalım kaça satılacak. Satış işleminin Cengiz İnşaat’a olacağı kanaatindeyim. Konuyla ilgili bilgi ve belgeler elimde, gerekirse yayınlayacağım.
‘Merkezdeki ilçe Belediyelerinin durumu böyle de Büyükşehir Belediyesinin durumu farklı mı?’ derseniz, elbette farksız. Vezir Hazretlerinin bıraktığı yüklü borç miktarı Mustafa Demir’in belini bükse de aynı partili olması nedeniyle sesini çıkaramıyor. Bir yılda 300 Milyon lira civarında bir borç ödediğini söyledi, bu kadar zor şartlarda bu kadar parayı ödemek kolay değil. Büyükşehir Belediyesi’nde en önemli sorunlardan birisi de şudur ki, yirmi yıllık Vezir Hazretleri iktidarının kötü icraatlarını ortadan kaldırmak için en az iki dönem yoğun bir biçimde çalışmak lazım. Yeni yönetim, üst düzey yöneticilerin tamamına yakınını değiştirdi ama alt düzeydeki personel sürekli olarak badanaj yapıp başarılı olunmaması için elinden geleni yapmakta. Yeni atanan üst düzey yöneticilerin bir kısmının da umursamaz tavırları yüzünden işler sapa sarıyor. Hal böyle olunca sıkıntı daha da büyüyor. Belediyelerde para olmayınca başkanlar merkezi hükümete yüklenip kendi yapacakları işleri de merkezi hükümet üzerinden yürütmeye uğraşıyorlar. Bunun en son örneği de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın Samsun’a gelip bazı incelemeler yapmasıdır. Bakanın yaptığı incelemeler ve start verdiği icraatlara bakılınca söylediklerimin ne kadar doğru olduğu ortaya çıkmakta, bu güzel bir çalışma. Bu güne kadar bir bakan çıkıp Samsun’a gelip yereldeki çalışmaları böyle titizlikle inceleyip çalışmalarla ilgili bilgi alıp icraat yapmazdı. Demek ki hükümet de olayların farkında ki yerel yönetimlerin yapacağı icraatlara bu kadar destek verilmekte. Bu şehrimiz adına sevinilecek ve övünülecek bir durum.
Yerel seçimlerin üzerinden bir yıl geçti, seçilen başkanlar yakında basının karşısına çıkıp bir yıllık icraatlarını anlatacaklar. Onların yerinde olmayı hiç istemezdim. Zira adamcağızlar şeytan kovalamaktan salavat vermeye vakit bulamadılar. Bu şartları bilerek kalkıp onlardan icraat beklemek biraz insafsızlık olmaz mı? Diyeceksiniz ki ‘Madem icraat yapamayacaklardı neden talip oldular?’ Adamların belediyelerin durumlarını bildiklerini sanmıyorum ama bilseler dahi siyasetin gereğinin bu olduğunu da unutmayalım. Benim şahsen geçmiş bir yıllık dönemden en ufak bir beklentim yok ama önümüzdeki yıl için aynı şeyleri söyleyemem diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.