BEREKET İSTEYEN YAŞLILARA HÜRMET ETSİN

Sami Kesmen

 

 Yaşlılar, İslam dininde gördüğü ilgiyi ve saygıyı hiçbir dinde ve kültürde göremiyor. Yüce Allah’ın yaşlılar nedeniyle insanlığa rahmet ettiğini, Kutsi Hadiste Hz. Peygamber bildiriyor. Yaşlılara hürmet nedeniyle gençlik bereket sahibi olur. Yaşlıların tecrübesinden istifade ile de o toplum başarılı duruma gelir. Standartları yükselir. Nesiller arası kültür erozyonu oluşmaz.

Dünya hayatı kısa ve geçicidir. Bu günün gençleri yarının ihtiyarları olacaktır. Güçlü olan gençler belki kısa zaman sonra bu dünyadan göç edecek, belki de ilerleyen bir yaşa ulaşıp güçsüzlüklerini göreceklerdir. Hayatın gerçeği budur ve bu gerçek hiçbir zaman değişmez.

Yaşlılara saygı ve hürmet göstermek hem insani hem de İslami bir görevdir. Zira Yüce Peygamber, “Gençliğinde yaşlılara saygı ve hürmet gösterene kendileri yaşlandığında Allah saygı ve hürmet duyacak insanlar nasip eder” buyurmuştur.

Yaşlılara hürmet; onlara yardım etmeyi, ellerinden tutmayı, sırtlarını okşamayı, gözlerine bakmayı, yüzlerine gülmeyi, elindeki yükünü hafifletmeyi, hastalığına şifa aramayı ve şefkat göstermeyi gerektirir.

Yaşlıların en çok ihtiyacı olan şey, ilgi, sevgi, şefkat ve merhamettir. Bunların karşılığı da dualarının alınmasıdır. Yaşlıların duası direk Rabbımızın huzuruna ulaşır ve karşılık bulur.

Genç yaşta olan insan; acizliğinin de, ölümle karşılaşacağı gerçeğinin de farkında değildir, bunları bilse bile önemsememektedir. Ölümleri gördüğünde ölene acımakta ama bundan kendisi için de ibretlik bir dersin varlığını hesaba katmamaktadır. İhlaslı bir yaşlılık için, yalansız ve haramsız bir gençlik yaşanması gerekir. İnsanın dualı ve Kur’anlı bir gençlik geçirmesi Ona ihlaslı bir yaşlılık, imanlı bir ölüm sağlar.

Yaşlılara hürmet ve saygı gösterildiği bir toplumda Allahın bereketi eksik olmaz. Zira bu konu ile ilgili olarak Hz. Peygamber (s.a.v.); “Güçsüz ve düşkünleri bana getirin, onların ihtiyaçlarını karşılayayım. Çünkü siz ancak içinizdeki güçsüzler sayesinde yardım görüyor ve rızıklandırılıyorsunuz” buyurmaktadır.

Peygamberimiz yaşlılarla ilgili olarak; “Ağarmış saç, mü’minin nurudur.” “Saçı sakalı ağarmış müslümana, Kur’an okuyan mümine, adil idareciye ikram etmek Allaha saygıdandır”, “Bereket büyüklerin yanındadır.” “Eğer Allah’ın beli bükülmüş kulları, süt emen yavrular ve otlayan hayvanlar olmasaydı, başınıza sağanak sağanak kesintisiz azap yağardı.” “Halkın içindeki ihtiyar, ümmeti içindeki Peygamber gibidir” buyurmuştur. Ayrıca bir Kudsi Hadiste Yüce Allah; “Müslüman olarak ihtiyarlayana azap etmekten haya ederim” buyurmuştur.

Yaşlılıkta uzun ömür ve uzun emeller insanı kuşatır. Müslüman için pişmanlık başlamadan önce, yaşlılığa da ölüme de hazır olmak, hayatın uzununu değil hayırlısını yaşamaya çalışmak ilke olmalıdır.

Yaşlılara sevgi ve hürmet berekettir, nimettir, kişinin kendi yaşlılığını garanti altına almak için yatırımdır. Bu nimeti kimse kaçırmak istemez. Güçlü iken güçsüzlük zamanı için hazırlanmak; akıllı insanların yapacağı tercihtir.

 “İnleyen dedeler olmasa Allah size ne diye merhamet etsin” kutsi beyanı aslında topluma bir ikazdır. Böylesine rahmet ve merhamet kaynağı olan yaşlılar için her fedakarlık azdır.

Yaşlıları takip eder ve hürmet gösterirsek kazanırız. Dinimiz ve geleneğimiz böyle emreder. Kaza ve belalardan korunmak, hanesini bereketlendirmek, çocuklarının hayırla yaşamasını sağlamak, evinin huzurunu temin etmek ve mutlu bir yaşam arzu etmek istiyorsak, öncelikle ve mutlaka başta anne babası olmak üzere yaşlılara muhabbet duyup, hürmet etmelidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.