göster de samimiyetini görelim" dedi
YETER Kİ SAMİMİ OLSUNLAR
"Yeni bir Anayasa'ya ihtiyacın farkındayız. Bunu da doğal görüyoruz. Bu kapsamda TBMM Başkanı sayın Cemil Çiçek'in girişimleriyle, Meclis'teki görüşmelerin istismarcı ve art niyetli olmadıktan sonra faydalı olacağını düşünüyoruz. Sayın Meclis Başkanı'nın uzlaşma komisyonu için partimizden üç arkadaşı davet ettiği metin elimize ulaşmıştır. Siyasi partilerin eşit sayıda katılacağı komisyonda, anayasayla ilgili değerlendirmeler ele alınabilecektir.
Bu haliyle Meclis'te oluşturularak uzlaşma zeminine katkı vermemiz ve yer almamız tabii olarak normal ve alınması gereken bir tavırdır. Biz çağrıları karşılıksız bırakmayız yeter ki siyasi muhataflarımız samimi olsun.
Ancak felaketlere davetiye çıkaracak, zemin oluşturacak her türlü siyasi maceraya direnerek, boşa çıkarmaya da hazırız."
BAYRAĞI GÖNDERE ÇEK DE GÖRELİM
PKK terör örgütünün son dönemde artan saldırılarını ve sivilleri hedef alan eylemlerini hatırlatan Bahçeli, yaşananları 'cinayet olarak' tanımladı ve Erdoğan'a tezkere tarihini hatırlattı."Eğer ciğerin yanıyorsa, 17 Ekim'de sınır ötesi operasyonun tezkeresini aldıktan sonra sınır ötesi harekatı yap ve Türk bayrağını göndere çek de görelim."
MİLETİMİZİN HAYSİYETİ AYAKLAR ALTINDA
Başbakan Erdoğan'ın "PKK'yla görüşmeye devam edilebilir" sözlerini de hedef alan Bahçeli,"Kanlı örgütün eylemlerine rağmen, teröristlerle hala görüşebileceğini söyleyerek milletimizin aklını haysiyetini ayaklar altına altına almaktadır. Bu ya garabettir ya da iflah olmaz bir bölücülük tutkusundan başka bir şey değil."
KİMİN NEREYE, NE SERDİĞİ UMURUMUZDA DEĞİL
TSK'nın Kandil'e operasyon düzenlemesinin ardından Doğu ve Güneydoğu'daki Kürt annelerin düzenlediği 'Beyaz Tülbent' eylemleri de Bahçeli'nin eleştirilerilerine maruz kaldıBaşbakan Erdoğan'ın da sivillere saldırıların ardından 'O tülbentleri nereye serecekler?' sözlerini de yerden yere vurdu."Başbakan Erdoğan, bazı zavallılara bundan sonra tülbentleri nereye sereceğini sormuştur. Kimin nereye ne serdiği bizim umurumuzda değildir. Katilleri masumlaştırmaya çalışan güruha hatırlatmak isterim ki, anaların bacıların ağıtlarından dolayı sırılsıklam olmuş al yazmaları, kınalı ellerde yüce alınlarda yüceltmektir.
MÜZAKERELERİN SONU KARANLIK VE YIKIMDIR
Başbakan Erdoğan'ın teröristlerin arkasından serilenleri değil, şehitlerin arkasından sallanan tülbentleri sorması ahlaken ve manen bir vecibedir. Buradan bir gerçeğin altını kalın çizmek istiyorum. PKK'yla yapılan müzakerelerin sonu karanlık ve yıkımdır. Terör böyle bitmez.
Protol yalanlarıyla milletimizi aldatmaya çalışmaktadır. Başbakan'ın sözde önderlik yol haritasına bağlı kalması dünya durmadıkça hafızalarda kalacaktır. Türk milletini malup duruma düşürmesi ibretliktir."