İki gündür yazılı medyada çıkan daha doğrusu okuduğum bir haber çok dikkatimi çekti. Neydi bu haberin metni İHANET ETMEM diye, yazılan yazıları ve konunun muhatabı olan sporcunun verdiği açıklamayı üzülerek okudum. Nedenine gelince ilk önce insanları iyi tanıyıp haklarında bilgi ve fikir sahibi olmak, ondan sonra da şahıs hakkında fikir yürütmek gerekir diye düşünüyorum.
Bütün bunların cevaplarını verebilmek için de; biraz gerilere doğru gidip bakmak, araştırmak, incelemek, ve ondan sonra karar vermek gerekmektedir. Kimden bahsettiğimi herkes çok iyi anlamıştır. Samsunspor takımının çiçeği burnundaki forvete dönük orta saha oyuncusu Abdulaziz SOLMAZ'dan başkası değil. Geldiği günden beri her gün üstüne koyarak Samsunspor futbol takımına katkı sağlayan bu genç kardeşimizi iyi tanımak gerekir diye düşünüyorum. Her sporcunun spor yaşamında doğal olarak iniş ve çıkışlar olmuştur ve olacaktır, bunlar her sporcunun yaşamında karşılaştığı olaylardır.
Sevgili Abdulaziz'in verdiği beyanatın yanında Basın Sözcüsü Haluk TAN kardeşimin de çok güzel bir açıklamasını zevkle okudum. Bütün bunlar bir Samsunspor taraftarı olarak içime serinlik verip biraz olsun beni rahatlattı. Yalnız bütün bu yazılanlar çizilenler ilk önce Samsunspor'a daha sonra da sevgili Abdulaziz'e zarar verir. Bundan da kimse karlı çıkmaz. Sonuçta da zararı gören Samsunspor ve Abdulaziz olur.
Şimdi çok merak ettiğim bazı şeyleri sormak istiyorum?
Daha 3-4 hafta öncesine kadar onu; ALKIŞLAYIP, BRAVO, AFERİN, HELAL OLSUN diyenler! BİZLER DEĞİLMİYDİK. Şimdi ne oldu birden bire GÜNAH KEÇİSİ ve yazmak istemediğim bazı şeyler söylenmeye başlandı.
Beyler; YAZIKTIR, GÜNAHTIR. Elimizdeki değerlerin değerini çok iyi bilelim, değerleri kaybettikden sonra EYVAH PARA ETMEZ, GÜNEŞİ BALÇIKLA SIVAYAMAZSINIZ, ALTIN ÇAMURA DÜŞMEKLE DEĞERİNİ KAYBETMEZ. Bakın bazılarının hatalarından dolayı elinizden kaçırdığımız bir sürü sporcu kardeşimiz gittikleri yerlerde neler yapıyorlar?
Bizim Samsunsporlu'lar olarak yapacağımız şey şu olsa gerek diye düşünüyorum. Onları en kötü durumda oldukları zaman bile onlara en büyük desteği vererek, verimlerini en üst seviye'ye çıkartmaktır. Bize yakışan da bu olsa gerek. Yoksa hani derler ya KAÇAN BALIK BÜYÜK OLUR
Bugünlerde birlik ve beraberliğe çok ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Bunu da birlikte hep beraber başarırız.
Bunların hepsi bir ağabey tavsiyesi.
Bizden söylemesi.
Hoşçakalın.