Bilgi erdemdir

Yaşar Yeşilyurt

Ipsa scientia potestas est. ""Bilgi tek başına bir güçtür"" diyordu Francis Bacon. Bugün gelinen nokta ne yazık ki Bacon"un görüşlerini doğrular nitelikte. Bilgi gerçeği elde etmenin ya da insanın anlam arayışının bir aracı iken Bacon"la beraber bilgi gücün hizmetine girmiştir. Günümüz dünyasına baktığımızda artık tüm iktidarların otoritelerin ya da sıradan insanların en önemli ihtiyaçlarından birisi haline gelmiştir.

 

Toplumların hangi kültürel mirasa sahip olduğu hangi inancı benimsediği ya da hangi ideolojiye bağlı olduğunun pek bir ehemmiyeti kalmamıştır. Bilgi hiyerarşisinde hangi basamakta yer aldığı, artık daha önemli hale gelmiştir. Hatta nerdeyse bilgi açısından toplumlar bazında katı bir kast sisteminin oluştuğunu söylemek de pekâlâ mümkündür. Bu açıdan bilgi basamağında üst düzeyde yer alan toplumlar aynı zamanda Bacon"un bahsettiği iktidar ve güce de sahip olanlardır.

 

Bilgi söz konusu olduğunda, bu bilgiyi üretenlerin gündeme gelmesi de kaçınılmaz olmaktadır. Bilgiyi; toplum öncelikle kendi sosyal, düşünsel, dinsel ve politik gibi birtakım ihtiyaçlarını gidermek için kendisi üretir. Ancak burada bilgiyi üreten aydınların varlığı ve söz konusu olan bu aydınların ürettiği bilgiyle ürettikleri arasında ki bağ oldukça önemlidir. Gerçekten de bilgi gücünü elinde tutan aydınlar kimi zaman bu gücü toplumun huzur ve refahı için kullanmışlar ve insanlık idealinin kendilerine yükledikleri sorumluluğu yerine getirmişler kimi zaman da bu gücü ya kendi menfaatleri için kullanmışlar ya da bir siyasi iktidarın emrine girerek toplumları söz konusu siyasi gücün iradelerine uygun bir şekilde dizayn etme, yani toplum mühendisliğine soyunmuşlardır. Çünkü sahip oldukları bu güç onlara bu imkânları çok rahat sunmaktadır.

 

Bilginin gücün hizmetinde aydınlar tarafından kullanılması, dünyada çok acı olayların yaşanılmasına sebep olmuştur. Gerçeğin değil de gücün hizmetine giren bilgi ve buna bağlı olarak aydınlar, yeniden dünyayı anlamlı kılmanın ontolojik bağını kurmak zorundadırlar. Max Weber"in deyimiyle, ""aydınlar dünya kavramını ve algılayışımızı bir anlam sorununa"" yeniden döndürmek dönüştürmek zorundadır. Aksi halde dünyamız aydınların yıkıcı eylemlerine maruz kalmaya devam edecektir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.