BİR DERDİMİZ VAR UZUN ZAMANDIR

Semiha Sandıkçı

Sevgili insanoğlu;

Hani yüreğin daralır, canın sıkılır, ayaklarında derman, yüreğinde heves olmaz, ağzının tadı kalmaz.Son aylarda böyle bir durumdayız.Gündüzler sessiz, yalın,geceler karanlık ve daha uzun gibi, yıldızların bile feri yok. Koca bir yıl bitiyor adı Corona yılı oluyor.Tüm dünya bitsin bu yıl artık diyor,ama önümüzdeki yıl bize ne getirecek bilinmiyor.Büyük bir bilinmeyenin içindeyiz adeta.

Günlerimiz eskisi gibi değil, yaşamımız değişti.Mağaralarımıza kapandık,bir pencereden bakıyoruz  hayata.Sevdilerimizin yüzüne hasret geçiyor günler, gözümüzün önünde silüetler, yüzler siliniyor sanki.

Ne o kalabalık masalar kaldı,ne de aile birliktelikleri.Yapıp,ettiklerimizde bilinç yok.Çocuklar bir kıskacın içinde gibi.Önceden tatil gelsin diye bekliyorlardı şimdi okullar açılsın diye bekliyorlar.Çalışanlar bunalımda, iş yeri sahipleri daha zor durumda.Bir ay sonramızı kestiremiyoruz.

Her gün televizyonda aynı haberler, aynı kaos.Daha önce bizi üzen, etkileyen haberlerin etkisini hissetmez olduk.Bir narkoz verildi sanki vücutlarımıza yavaş yavaş uyuştuk.Artan ölüm sayılarına bile duyarlı değiliz artık.Ölümün yüzü soğuktur, ürperti yapar.Ama rakamlarda göre göre alıştık.Hem korkuyoruz,hem gözümüzü kapatıyoruz görmemek için.

Sevgili insanoğlu;hasta olana gidemiyor,cenazesi olana teselli verip,bir dost eli uzatamıyoruz.Önceden uzak durduğumuz, görmek istemediğimiz insanlara bile razı durumdayız.Özellikle bundan sonra nerde o eski günler diye,bu yıldan öncesini  çok arar,anar olacağız.Bu salgın geçse de dünya eskisi gibi olmayacak diyorlar.Bu virüsün görevi dünyayı değiştirmekmiş.

Artık hayatlarımıza robotlar girecekmiş.Samimi bir yüz ifadesine, sıcak bir gülümsemeye hasret mi kalacağız? Sen de ne yaptın şimdi diyeceksiniz biliyorum.Çok uzak gibi geliyor değil mi?Ama bir düşünün sevgili insanoğlu;şu son yıllarda çok hızlı gelişmedi mi dünya?Çok hızlı bozulmadı mı?Çok uzak değil gibi, başta Çin'de ve bazı ülkelerde robotlar devreye girdi bile.Restoran,banka gibi yerlerde işe başladılar.Biri şu Çin'e dur desin! Aslında bu dijital dünya bozmaya başladı artık bizi.

Bir de aşı meselesi var.O da ayrı bir sorun.Derdimiz büyük insanoğlu!Bu aşı iyi mi kötü mü anlayamadık gitti.Uzun vadede yan etkileri tam bilinmiyor,test aşamaları hızlı hızlı geçiştiriliyor.Başka çareniz yok vurulacaksınız diye empoze ediliyor.En fenası aşı şirketleri kendi ürünlerinin arkasında durmuyor.Sonradan oluşacak şikayetlerin önü şimdiden kesiliyor.Gelin de güvenin.Yıllar sonra" aşı olmasaydım da corona olsaydım" dedirtir mi bilinmez.

Sürekli evdeyiz ama günler ne çabuk geçiyor,sanki bizi biryerlere yetiştirmek istiyor.İnşallah güzel günleredir.Artık tünelin ucundaki ışığı görmek istiyoruz.İnsanların bozulan psikolojiklerini düzeltmek, öğrencilerin bu zaman içinde oluşan eğitim açığını kapatmak, iş sahiplerinin bozulan işleri,kapanan iş yerleri,biriken borçlar,sosyal hayatta büyüyen kara delikleri onarmak kolay olmayacak gibi.

Dünya gecesinde ağlayan, mahşer sabahında gülermiş diyorum sevgili insanoğlu ve bir manzara geliyor gözümün önüne ,yeşil,murat, aydınlık.Dilimde dualar,kalpte bir gül tomurcuk.Rabbime iletiyorum maruzatımı.Ve diyorum ki;sen tünelin sonundaki ışığı görmeyi nasip et.Biz bir kuyunun içinde, bir balığın karnında, amansız hastalıklarda, görülmez ufuklarda.Sen bir kızıl seher nasip et,biz de secdeye varalım.Sen bir ferah yağmurları ver serpilsin yüzlerimize şifa olsun, şükür dualarına duralım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.