Sezonun ilk maçı ve deplasmanı olan Kastamonu Şerife Bacı 37 maçına aslına bakarsanız bizlerde takım olarak çokta iyi başlamadık, ilk devreyi bir ara çok farklı bir skor ile tamamlamışta olsak, 2. Devrede inanılmaz derecede oyuna ortak olup farkı 5 sayıya kadarda indirmemize rağmen ne acıdır ki özellikle maçın sözde baş hakemini ve yardımcılarını geçemedik.
Evet maçın başından sonuna kadar baş hakemi ve yardımcı hakemleri olmak üzere hepsi kararlı ve yandaş bir maç yönetmişlerdir. Öncelikli olarak Maçın 2. Periyodunda topu kapmamıza ve hızlı hücuma giderken rakip tarafından yapılan kasti faulü çalamayıp aksine aleyhimize faul çalarak topu rakibe vermişlerdir. Devamında benchimizi maç boyunca uyaran ayağa kalkmayı değil konuşmalarına bile izin vermeyen bakışları ile sindirmeye çalışan hakemler, rakip takımın antrenörünün masa hakemleri dahil olmak üzere hakemleri tehdit etmesine, her pozisyonda tüm benchin ayağa kalkıp hakemlere itiraz etmesine, hiç bir şey dememişlerdir.
Ayrıca maçın tartışmalı pozisyonlarında asla ama asla lehimize hiç bir karar vermedikleri gibi bir de rakibin lehine verdikleri kararlarla şok olduk. "Sizinle görüşeceğiz " diyen bir antrenörün teknik faul bile almaması bizi hayretlere düşürdü. Bizim lehimize çalınmayan faullerin rakibin lehine çalınması da ayrı bir şaşkınlık noktamız oldu, ve kısacası bu kez de Kastamonu deplasmanında yine bir Samsun takımı olan ZORLU KADIN BASKETBOL Takımını maçın sözde Samsun'lu olan Sinop bölgesi hakemi Hakan (MELER) pardon Çetin diyecektim, klasik bir Halil Umut Meler sistemiyle bizleri ivme ivme, ince ince herkesin gözünün içine bakarak adeta DOĞRADI desek tam yeridir.
Sevgili okurlarım biz kendi eksikliklerimizi ve hatalarımızı tabi ki de gördük o taraf bizim günahımız ve sevabımızdır, ama peki ya aynı futbolda olduğu gibi basketbolda da aynı tarifenin hem de iadeli taahhütlü olarak uygulanmasına ne diyeceksiniz, takdiri yüce kamuoyuna bırakıyorum!