BİR HAYATA ÇATTIK Kİ HAYATA KURMUŞ PUSU
Egemen Batı kültürünün tezahürü gereği gerilim ve tartışmaların gündemden düşmediği bir dünya hayatı yaşıyoruz.
Çünkü Batı kültürü adeta gölgesiyle kavga eden tatmin olmaz, bencil ve çıkara dayalı bir hayatı hâkim kılmıştır.
‘BİR HAYATA ÇATTIK Kİ HAYATA KURMUŞ PUSU ‘DİYOR YA Üstad Necip Fazıl aynen öyle..Her yaşanan gün hayatı çekilmez ve de bir o kadar sıkıntı ve gaileler ile dolu bir ömre mahkum edilmişiz.
Aslında hiçbir müslümanın kendisine hayatı zehir eden akrabasıyla, komşusuyla ve mahalleliklisiyle onu kavgalı duruma düren bu emperyalist Batı kültürü. Her şeyiyle ona savaş açması ve tek şansının da o savaşı kazanmak olduğunu bilmesi lazım. Ama bırakınız bu kültürle mücadeleyi onunla nasıl anlaşırız ve yaşayabiliriz teslimiyeti içinde bulunuyoruz. Acı ama gerçek bugün budur. İnadına kendi kültürel kimliğimizden kopmaya hızlı adımlarla koşuyoruz.
Kuran ifadesiyle bu gidiş nereye ‘?Bize uymayan bir hayat TARAZINI YAŞADIĞIMIZI NE ZAMAN İDRAK EDECEĞİZ.?Bize uymayan elbiselerle gezdiğimiz halde ay ne kadar da yakışmış diyenlerin kandırmacasıı bizi daha ne kadar kandıracak?
Batı kültürünün hegomanyası altına girdiğimizden beri kaşınmayan yaramız kalmadı. Tüm etnik konular en ince ayrıntısına kadar irdelendi. Bütün ırklar ve mezhep ayrıcalıkları sanki birer düşmanlık aracıymış gibi topluma servis edildi.
Siyasi çekişmeler her gündemin önüne oturdu ve futbol takımı tutar gibi tutulan parti anlayışları yıllarımızı heder etti gitti. Beyni dışarıdan siyonizme kiralanmış hatta teslim edilmişler yallah maşallahla bizleri oyalamışlar, SITMAYI GÖSTERİP ÖLÜME RAZI ETMİŞLER
Allah neyi yasaklamış ise inadına onu meşrulaştırmaya ve kanuni teminat altına alarak yersen bu dayatmasıyla neslimiz su gibi alkol tüketir bir nesil haline gelmiştir. Aklı başında bir topluluk kendisinin sağlığını bu kadar tehdit edecek içkileri bırakınız engellemeyi yaygınlaşması için zemin hazırlar mı? Alkolik olan bir nesilden hangi ilmi başarıyı bekliyorsunuz.’İÇKİ BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ANASIDIR ‘diyen bir Peygamberin ümmetiyiz biz.
Ailevi sorunlarımızın odak noktasını ı bir arada yaşama geleneğimizden kopmanın ağır faturalarını ödemekle meşgulüz. Anne ve baba artık yanın da durulamayan varlıklar olmuştur.Bu dindar geçinenlerde bile böyledir.Kıyafet İslami ama mantık BATI kültürü normlarına odaklanmış durumda.Çocuklarımız artık DEDE’yi uzaktan bir akrabaymış gibi ziyaret edilendir büyük olarak algılar olmuştur.Bu ayrışmalar maddi ve manevi bir çok sorunu tetiklemektedirler.Maddi faturasını bir örnek ile somutlaştıralım Dört nüfuslu bir aile .Anne baba bir kız evlat birde erkek evlat.Kız evleniyor öbür ailye bir ev açtırıyor,oğlan evleniyor bir ev de o açıyor ailesinin yanında maalesef sığamıyor.Ayrılaşmanın elektrik faturasından tutun tüm faturalar Pazar alışverişlerine kadar hepsi gereksiz masraf kapısı açmaktan öte bir anlam taşımıyor.
Neden mi bu faturaları ödüyoruz. Batılı toplum tipini hayat tarzı yaptığımız için. Bankalara esir yaşamanın nedeni de bu. Bir hayat ki ne hayat hayata kurmuş pusu.