Kitaplar sessiz öğretmenlerdir.Kıymetini bilirseniz iyi bir dost ve yol arkadaşı olur.Bazen yeni ufuklar açar,bazen avutur,bazen eğlendirir, çoğu zaman öğretir.Büyük bir çiçek bahçesi gibi gezdikçe yeni türler, farklı renkler keşfeder insan.
Bir romanın içinde kendimizi kaybederiz,sonraki bölümleri merak ederken hayatımızdaki sorunlar,kafaya taktığımız şeyler kaybolur,gider.Bir fikir kitabı ya da tarih kitabı okuduğumuzda aklımızın karanlık köşesinde bir ışık yanar.
Hem ruhumuzu,hem fikrimizi, dahası bizi değiştirir, geliştirir kitaplar.Yol gösterir,cesaret verir, göremediğimiz yeni bakış açıları sunar.
Ben küçükken çok fazla kitap alma ihtiyacı duymadım.Babamın kitapları arasında başladım okumaya.Yerli, yabancı bir çok yazarın kitapları vardı.Büyük bir vitrinimiz vardı duvardan duvara, küçük camlı bölümde annemin süs eşyaları vardı gerisi hep kitaptı.Annem bazen rutubet kokusu çıksın diye havalandırırken kitapları"verelim bunların bazılarını"derdi.Ama vermedi, aynı vitrinde, dahası başka kitaplıkta duruyor hâlâ.
Şimdi benim de evimde vitrinimde sergilemekten en keyif aldığım şeyler kitaplarım.İnsanlar farkına varmadan büyürken hayatlarında örülen motifleri ileride mutlaka tekrardan örüyorlar.Tabi ki sadece süs olarak değil o kitapların her biri okunuyor.
Bilgisayardan yada tabletten kitap okumayı sevmiyorum.Ekran insanın gözünü,beynini yoruyor,daha az okuyabiliyorsunuz.Kitap sayfalarını çevirirken biriken sayfalar,nerede kaldığını gösteren kitap ayıracağı,o sarı sayfaların kokusu yok ki dijital sayfalarda.
Bu cümleleri süslemek için yazmıyorum gerçekten.Ben bir kitapçıya gittiğim zaman kendimi kaybeden biriyim.Saatlerce o kitaplar arasında kalabilirim.
Aldığım her kitaba önce aldığım tarihi sonra adımı yazarım.Kitaplarım kıymetlidir.Paylaşırım ama okunduktan sonra geri gelsin isterim.Onlar benden çocuklarıma ve onların çocuklarına kalacak en büyük hatıram diye düşünüyorum.
Geçenlerde bir programda Cemil Meriç' in kızı Ümit Meriç'i dinledim.Yaşamını okumaya ve yazmaya adamış, hayatını gördüklerinden çok kelimelere sığdırmış Cemil Meriç.Hayatının son yarısında gözlerini kaybettiğinde dahi vazgeçmeyen"Bizi bekleyen en büyük cihat önce dilimizi, edebiyatımızı ve mukaddeslerimizi öğrenmektir"diyen edebiyat aşığı.
Ve gözünü kaybeden babasına göz olup Ona kitaplarını okuyan,kalem olup yazan bir evlat Prf.Ümit Meriç,diyor ki"Çocuklarınıza ev ve arsa bırakmak yerine bir kütüphane bırakın." Bilmukabele.
İki yaşında torunu olduğunu ona okuma alışkanlığı kazandırdığını anlatıyor."Daha şimdiden ikiyüz civarı kitabı var.Odasında oyuncakları da var, kitaplığı da.Oyununu oynuyor sonra kitaplarının arasından birini seçiyor,benden okumamı istiyor"diyor.
Şu sosyal medyaya ayırdığımız vaktin birazını kitaplara ayırsak ne güzel olur.Çocuklarımızı lisanslı oyuncaklardan, markalı kıyafetlerden çok kitaplara özendirelim.Bir kütüphane oluşturalım onlara.Kitaplara değer vermeyi,değerlerine sahip çıkmayı öğretelim.En azından bozulan telaffuzları, hitapları değişir.Azalan kelime dağarcıkları artar,muhakeme yeteneği kazanırlar.
Çocuklarımıza değer verelim,onlara bir kütüphane bırakalım.