Bu gün 3 Mayıs. Bu tarih, bizlere bir mücadelenin yeniden başlangıcını hatırlatıyor. Bizi biz yapan değerlerin ve Türklüğün bekasını savunanların haklı tepkisini hatırlatıyor. 3 Mayıs 1944 Türklüğün lideri Atatürk'ün aramızdan ayrılmasından sonra, onun kökleşmesi ve gelişmesini istediği Türklük ülküsüne dayalı olarak kurduğu devlet idealini yok etmek isteyenlerin oyunlarının bozulduğu gündür.
Son onbeş yıldır ülkemize yöneltilen tehditleri ve muhtemel tehlikeleri görmezlikten nasıl gelebiliriz? Değerlerimize açık ve gizli saldırıların yapıldığı, her gün bir KAHRAMAN TÜRK ASKERİ, yavrumuzu şehit verdiğimiz şu günlerde, 3 Mayısların anlamın daha da anlaşılması gerekmiyor mu?
Yıllarca Ne Mutlu Türküm Diyene demeyin, başkaları da başka şeyler söyler diyenler, şimdi başkalarının söylemleri karşısında suskunluklarına şahit oldukça; toplumu nereye sürüklemek istedikleri, yani gerçek niyetleri iyice anlaşılmasıyla; Türkçülerin verdiği mücadele bugün daha açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Takke düştü kel görüldü, artık kimseyi kandıramazsınız, şimdi ben onları uyarıyorum, yol yakınken gelin, vazgeçin sonuçsuz kalacak davranışlarınızdan, kendinize dönün. Verelim el ele, tıpkı Milli Mücadele yıllarında olduğu gibi. Şahlandıralım Türklük idealini, ışık tutalım mazlum milletlerin geleceğine, korku salalım emperyalizmin zalimliğine. Bunu başaracak kuvvet ve kudretimiz var, yıkalım içimizi kemiren başkalarına hayranlık duygusunu. 3 Mayıslar bizim için bir fırsat olsun. ATATÜRK"ÜN göstermiş olduğu hedefe hep birlikte koşalım.
Ecdadımızdan gelecek nesiller adına devraldığımız bu ülke, bizim ebedi vatanımızdır. Bu gerçeği değiştirmeye kimsenin gücü yetmedi yetmeyecek de. Bu vesile ile 3 Mayısların Türkçülere ve Türklüğe kutlu olmasını, dağılmaz bir birlikteliği sağlamasını diliyorum. Ne Mutlu Türküm Diyene.