Çocukluğumuz beraber geçmişti onunla,biz okula giderdik o sanayide çalışmaya mecbur kalmıştı, orta halli dahi olmayan ailelerimiz vardı. Kenar mahallenin ezik çocuklarıydık ne şehirli, nede köylü idik, ikisi arası bir şeydi yaşadığımız mahalle.Zaman geldi, sevgililerimiz oldu, o bir kez sevdi evliliğe kadar gitti aşkı. Güzel bir evliliği vardı fakat aile içinde çocuk sorunu yaşanmakta idi. Her nedense evliliklerde çocuk sorunu yaşandığında aileler sağlık sonucunu görmeden ön yargılı yaklaşmaya başlar olaylara. Sorun her zaman diğer taraftadır. Oysa o eşinin sağlığı ile ilgilenmekte iken, her iki tarafa karşıda eşini korumaya çalışıyordu.
Eşin sağlık durumu bozulmaya, ekonomik sorunlar artmaya başladığında gurbete gitmek üzere memleketinden ayrılır. Sonuç olarak bize kötü olarak öğretilen Rusya’da alır soluğu. Şuan ki ülke liderine ait bir şirkette çalışmaya başlamıştı. Kaldıkları yerler genelde tek oda, tuvalet, banyonun ortak kullanımda olduğu yerlerdi. Bir çok aile buralarda kalmakta idi, hatta Almanya’ya gidenler ilk dönemlerinde böylesi evlerde yaşarken, şimdi dahi ikinci nesil gurbetçilerin bir çoğu ya bunlarda yada 80 m2' lik evler de kalmaktadır . Bizler 120 m2 ile yetinmezken.
Türkiye’den giden işçilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzeri bir Azeri tercüman onlara tahsis edilir, bu tercüman kafeteryadan, markete kadar yanlarında onlara eşlik eder, her sorunlarını çözmeye çalışır. Bir gece iş yerinde ki bayan arkadaşlarıyla bir barda otururken dul olan bir bayanın arkadaşlık teklifini iletir bu tercüman vasıtasıyla. Evli olduğunu anlatmasına karşın tercüman olayı istediği gibi yönlendirir ve kadın daha çok yakınlaşmaya başlar.
Bir akşam iş dönüşü eve gittiğinde odasında hiçbir eşyasının kalmadığını görüp tercümanı arar, oda görüştükleri bayanın tüm eşyasını alıp kendi evine getirdiğini söyler ve gayrı resmi bir birliktelik başlar. Zaman sonra bayan hamileliğini belirtir, çocuğun alınması yönünde bir karar üzerinde dururken kavgalar başlar. Bir gece kavga sonucu uyumak için yattığında gördüğü rüya üzerine çocuğun doğması konusunda karar verir ve kadın ile çocuk doğduğunda Türkiye’ye getirmek üzere anlaşırlar.
Rusya sisteminde,doğum öncesi anne hastaneye yatırılır,oradan çocuk ile çıkana kadar kimse yanına giremez. İlk babalık heyecanı , 3.katta yatmakta olan çocuğu görmek için ağaca çıktığında, hastaneyi gözetleyen var ihbarı üzerine polislerce ağaçtan indirilip şiddete maruz kalmasıyla sonuçlanır.
Kadın çocuğu Türkiye getirmeyeceğini belirtmesi üzerine şiddetli kavgalar başlar. Yüklü miktarda para vererek anlaşmalarına karşın kadın vazgeçer. Çocuk 4 yaşına geldiğinde, çalıştığı yere yük getiren Türk kamyoncu ile 2000 dolar karşılığı çocuğu Türkiye’ye yasa dışı yollarla getirmek üzerine anlaşırlar. Anlaştıkları gün kamyoncu gelmez, o gün çocuğun eşyalarını alıp şehirden çıkmaya çalışırken anne durumun farkına varır. Kısa süreli bir hapis cezası yanında, Aileye belli bir alana kadar yaklaşmama cezası alır.
Daha sonraki birkaç denemesinde Rus cezaevlerinde konuk edilip çocuğa yaklaşma mesafesi artırıldı. Devlet tarafından çalışan annelerin çocuklarının gönderildiği kreşteki psikiyatrisin çocuğun olumsuzluklarının farkına varması üzerine babaya olan ihtiyaçtan dolayı mesafe cezaları kaldırt ılır anne tarafından.
Kimliksiz çocuklar belli yaşta ailelerden alınıp devlet tarafından yetiştirilmek üzeri devlet okullarına yerleştirilir ve her ay adına düzenli para yatırılır ki, çocuk kendi başında kaldığında bu toplu parayı çekerek hayatını idame ettirsin diye. Anneye yüklü miktarda bir para daha verir ve çocuğu kendi üzerine kayıt ettirmek üzeri anlaşırlar. Anlaştıkları günün ilerleyen saatlerinde Türkiye’den bir haber ile sarsılır. Türk jetleri bir Rus uçağını vurmuştur. Rus devleti kimlik çıkarmasına dahi fırsat vermeden, ceza evine girip çıkan,problemli Türkleri sınır dışı eder. İlk kez kendisine baba diyen bir çocuğu Rusya’da bırakarak tüm özlemleri ile memleketine döner. Bir kaç ay sonra Gökdeniz yedi yaşına girecek babasından ayrı .