Geçtiğimiz Pazar Balkan Türkleri derneği tarafından sosyal içerikli birlik beraberlik ve dayanışma adına çok büyük bir organizasyon düzenlenmiş.
Bu ve buna benzer organizasyonların düzenlenmesinin zorluklarını az çok biliyorum. Her hangi bir sivil toplum örgütünün ve yada başkanının yüz akıdır bu tür etkinlikler.
Fakat organizasyonun büyüklüğü ve ağırlığının yanında o büyük etkinliği yaparken ekip seçimine de dikkat edilmelidir diye düşünüyorum.
Sinirli agresif insanları bir şeyin başına koyarda yetkilendirirseniz orada kalplerin kırılmayacağını beklemenin yanlış olacağını bilmemek de doğru olmaz.
Öncelik ile balkan Türkleri birlik ve dayanışma derneğinin başkanı ve yönetimine organizasyonu düzenlemek için verdikleri emeklerinden ötürü teşekkür ederim kendi adıma.
Fakat protokol ile kurdelesi kesilen etli pilav kazanının pilavının dağıtımının hiçte şık olmayan agresif tutum içinde yapılması etkinliğe gölge düşürmüştür.
Türk milletinin kültürü olan olmazsa olmazlarından biri uzatılan el tutulur.
İkincisi ise kendisine uzatılan boş bir tabak karınca kararınca boş çevrilmez bırakın boş çevirmeyi uzatılan tabak alınıp yere atılmaz!
İşte tam da söylemek istediğim onca cefalar çekmiş, eziyetler görmüş bir milletin torunları olarak az da olsa bu kültürü alamamış olmanın ezikliğini ve burukluğunu yaşadım.
Ne yazık ki az da olsa bu tür insanlar çıkıyor toplumun içerisinden.
Bir elin beş parmağının da aynı olmadığı gibi.
Bu millet öyle bir millet ki Çanakkale' de, Dumlupınar'da düşman da olsa içecek suyunu paylaşmış.
Ayak basmamış, yerine yurduna saldıran düşman bellediği milletin bayrağına.
Sakın bu ve buna benzer konuları bireyselleştirmeyin, diyorum ben. Türk milletinin olmazsa olmazlarındandır uzatılan eli tutmak, paylaşmak. Karşısındaki kişi kim olursa olsun rencide etmemek, aşağılamamak, farklılaştırmamak.
Belki diyeceksiniz ki işte o olgunluk ve erdemlilik içinde olduğumuz için asırlardır başımıza gelmeyen kalmamış. Fakat bir milletin millet olabilmesi içinde farklılığı olduğu gibi bedeli de vardır ne yazık ki!
Şimdi diyeceksiniz ki bir tabak etli pilav mı seni küstürdü bu kadar?
Konu ne bir tabak etli pilav ne de organizasyonun güzelliği ve ağırlığı.
Kazanın başında görevlendirilen görevlinin agresif tutumu ve tabağın elinden alınıp yere atılması.
Her ne kadar kişisel bir mevzu gibi görünse de hiç kimsenin yapmaması gereken bir hareket veya da hiç kimseye yapılmaması gereken bir davranış. Anlatmak istediğim burada bir kişinin dahi onca yapılan pozitif eğlenceyi, organizasyonu bir kişi berbat edebiliyor. Demem o ki organizasyonları yaparken ekibi ve görevlileri çok iyi seçmek gerektiğinin üzerinde durmak istedim. Siz siz olun hiçbir zaman ve hiçbir yerde hangi şartlarda olursa olsun kendinize uzanan eli makul şartlarda boş çevirmeyin, derim ben.
İşte kültür kültür denilen olgu okuma ile yazma ile eğitim ile olmadığı gibi yaşanmışlıkların ve yaşanılanlardan ders almak adına olumsuzluklardan ve kötülüklerden uzaklaşarak meydana gelmiştir Türk milleti. Saygılar sevgiler benden, yaşanan en güzel yarınlar da siz değerli okuyucularımızın olsun.
Sedat YILMAZ