Yazılarımı takip edenleriniz gerektiğinde özür dilemenin erdemlik olduğunu her fırsatta dile getirdiğimi çok iyi bilirler, zira hata yapmak da insanlara mahsustur, ortada bir hata olursa onu düzeltmek bizim boynumuzun borcudur. Gazetemizde çıkan haber ve köşe yazıları ile ilgili bir hususu aydınlatarak ilk konumuza girmek istiyorum, gazetemizde çıkan ilk sayfa haberlerinin tamamı ile kendi köşe yazılarımı kontrol ederek yayına veririz, bunun dışındaki haberlerden ve köşe yazılarının içeriğinden haberim olmaz. Ancak ortada bir sorun olunca gazete sahibi olarak düzeltmek de bizim görevimizdir. Dün sabah babamı rahatsızlığı nedeniyle Gazi Devlet Hastanesine götürdüğümde telefonum çaldı, arayan Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Yöneticisi Dr. Levent Beydi, Doktor Bey’in o kadar canı sıkılmış ki adamcağız hiç bir şey demeden mevzuya girdi, mevzu nedir derseniz inanın o anlatıncaya dek hiç bilmiyordum. Konu bizim köşe yazarımız Adem Alan Bey’in dünkü köşesinde yazdığı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde yapılan protez ihalesi konusu. Bu konuyla ilgili bundan üç dört yıl önce Samsunda üç dört diş deposunun birleşerek Ağız sağlığı ve Diş hastanesinin ihalesini aldıklarını biliyordum, hatta o günlerde bazı sıkıntılar olduğunu da biliyorum ama o konuya henüz hiç girmedim, neden girmediğime gelirsek eskiden arkadaşım olan ve bizde köşe yazıları yazan Adnan Öz o ihaleyi aldığından onu kırmak istemediğim için o konulara girmemiştim, ama doğrusunu sorarsanız orada çok ciddi anlamda sıkıntılar olduğunu biliyorum.
Dün Adem Alan kardeşimizin yazdığı köşe yazısına gelince orada Levent Beyden özür dileyerek konuya girmek istiyorum, çünkü Levent Bey’in döneminde o ihalede imzası yoktu, ihaleyi yapan Kamu Hastaneleri Birliği olup, Levent Bey sadece orada bir üye sıfatı ile ihaleye katılmıştı, bu konudaki Levent Bey’in bana attığı mesajı noktasına virgülüne dokunmaksızın sizinle paylaşıyorum;
Abi, öncelikle protez işine ilişkin ihaleler bizim hastanemiz tarafından yapılmayıp, Genel Sekreterlik Kurumunca yapılmaktadır. 2016 yılı ortasından başlayan ve 2016 yılı sonuna kadar devam eden süreçte bu ihalelerin Genel Sekreterlik tarafından iptal edildiği doğrudur. Bu iptaller ile ilgili olarak hastanemizin hiçbir dahli bulunmamaktadır.2017 yılında Mali Hizmet Başkanlığı bu ihalenin bir türlü yapılmadığını ifade ederek benim başkanlığımda yapılmasını görev olarak vermiştir. Biz de Allah a şükürler olsun Samsun’da şu zamana kadar alınmış en iyi fiyatlarla bu ihaleyi sonlandırmış durumdayız. Alınan rakam 2011 de alınan rakamdan bile daha aşağı seviyededir. Sonraki yılları söylemiyorum bile. Mesaj aynen bu şekildeydi.
İkinci konumuza gelince bundan on gün önce rahatsızlanan babamı görevde olmadığı halde evinden kalkıp gelip ameliyat eden Gazi Devlet Hastanesi’nin eski Başhekimi Dr. Ahmet İsmailoğlu Beye teşekkür etmek olacak, Ahmet Beyi yaklaşık on beş yıldan beri tanıyorum düzgün karakterli, sevecen ve iyi bir idareci olduğu kadar aynı zamanda iyi bir Hekim olduğunu da Babamın ameliyatı esnasında öğrenmiş oldum. Gazi Devlet Hastanesi’nde babam ameliyat olduktan sonra kat hemşireleri bakımını yapmaya geldiklerinde söyledikleri şey beni şok etti. Hem Hemşire Hanımlar hem de Hasta Bakıcılar Gazi Devlet Hastanesi’nde tam on iki yıldır böyle bir ameliyat yapılmadığını, o nedenle hastamıza gerekli olan bakımları yapmakta zorlanacaklarını açık yüreklilikle söylediklerinde inanamadım. Ama daha sonra söylenenlerin doğru olduğunu öğrenince üzüldüm, neden üzüldüğüme gelince Gazi Devlet Hastanesinde tam sekiz tane KBB uzmanı var ama boğazla ilgili bu tür ameliyatların tamamı OMÜ Tıp Fakültesine sevk ediliyor. Neden ediliyor derseniz bu da Sağlık Bakanlığının uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle böyle olmuş, Doktorların yaptıkları her ameliyata performans puanı veriliyormuş bu tür ameliyatlara verilen puanlar düşük olduğundan Doktorlar da daha kolay ufak tefek ameliyatlar yaparak aynı puanları alma seçeneğini kullanıyorlar ki bana göre de haklılar. Sağlık Bakanlığı bu uygulamayı bir an önce gözden geçirmek zorunda aksi halde OMÜ Tıp Fakültesi bu ihtiyaçlara cevap veremeyecek duruma gelecek haberleri olsun.
Yazıma son vermeden önce Dr. Ahmet İsmailoğlu’na bu fedakâr tavrı için tekrar teşekkür ediyorum, Dr. Levent Beyden de özür diliyorum, biz gerektiğinde özür dilemenin erdemlik olduğuna inanan insanlarız. Allahu Teâlâ Kuran-ı Kerimde Bolca tövbe etmemizi emrediyor, biz de hatadan dönme noktasında asla kibirlenip ben söyledim oldu mantığını gütmüyoruz, keşke Dr. Levent beyin yaptığı gibi başkaları da aynı onurlu davranışta bulunup bize gerçekleri söyleyebilselerdi de başlarına bunca sıkıntı gelmeseydi diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.