BİRAZ DA FARKLI PARTİLERDEKİ SİYASETÇİLERİ TANIMAYA NE DERSİNİZ?
Milletvekili aday adaylarını tanıtırken bugüne kadar AK Parti'den aday adayı olmuş kişileri sizlere tanıtmaya çalıştık. Bunun nedeni AK Parti'de aday adaylığı sürecinin erken başlamış olmasıdır, yoksa sadece AK Parti'den aday adayı olanlarla ilgili yorum yazacağımı düşünürseniz hata etmiş olursunuz. Zira biz Milli Görüş geleneğinden geldiğimiz için geleneğimize uygun davranmaya çalışıyoruz. Nedir Milli Görüş geleneği derseniz iktidara gelen partiler kendilerinden olmayanların eksiklerini araştırıp gereğini yapıyorlar, ama biz Milli Görüş geleneğinden geldiğimiz için önce kendi partililerimizin eksiklerini bulup gereğini yapıyoruz, ardından ise diğer partilere sıra geliyor. İşte bu nedenle şimdiye kadar AK Parti'den aday olmak isteyenleri yazdık, şimdi sıra diğerlerine geldi.
Bugün sizlere Ayvacık Belediyesi eski Başkanı Erkan Avcı'yı tanıtmaya çalışacağım. Her ne kadar listeye girme şansı olmasa da yine de tanımakta fayda var. Zira ben kendisi ile yirmi yıllık arkadaş olmama rağmen geçen yıl gerçek yüzünü görebilmiş isem bir çoğunun ömür boyu tanıma şansı olamaz. Erkan Avcı ile hukukumuz 1990'lı yılların başına dayanır, kendisini Ayvacık Belediye Başkanı seçilmeden önce öğretmenlik yaptığı yıllardan itibaren tanırım. Ayvacık Belediye Başkanı seçildiğinde ben Refah Partisi'nde İl Başkan Yardımcısı idim. İlk seçildiğinde kendisine çalışmadım ancak oylarını bölmemek için partimizin adayına da gerekli desteği vermedim. İkinci seçildiğinde ise yine Refah Partisi'nde üst düzey bir görevde olmama rağmen bizzat gittim destek verdim, tanıdığım tüm seçmenleri arayarak Erkan Avcı'ya oy vermelerini istedim. Kanaatimce o seçimi de kazandı zira o kadar çok seçime girdi ki hangisinde kazandı, hangisinde kaybetti bilmek mümkün değil.
İkinci veya üçüncü döneminde milletvekili olabilmek için ANAP içerisindeki ülkücü kökenli Lütfullah Kayalar, Ersin Taranoğlu gibi isimlere güvenip istifa etti. Kendisine istifa etmemesi gerektiğini söylememe rağmen dinlemeyip istifa etti. İstifasını ANAP Genel Merkezi'ne sunup, Samsun'a dönerken görkemli bir karşılama isteyince dayanamadım arkadaşlarımı alıp ta adalar mevkiinde görkemli bir karşılama yaparak karşıladık onu. Milletvekilliği seçiminde listeye giremedi, bu kez boşalttığı koltuk için yeniden seçim yapılınca tekrar aday oldu ve seçimi kaybetti. Seçimi kaybedeceğini önceden tahmin ettiğinden askerde olan bir tanıdığını seçmen listesine yazdırıp oyunu da kullandırdı, bu surette seçimi kaybetmesi halinde iptal ettirebileceğini biliyordu. Seçimi kaybetmesinin en büyük nedeni ilçede uçan kuştan para alıp geriye ödememiş olmasıydı.
Seçimi kaybedince B planını uygulamaya koyup, Yüksek Seçim Kurulu'na itiraz edince kendisine dedim ki bu seçimi 25 oyla kaybettin ama iptal ettirip yeniden seçim yaptırırsan çok daha büyük bir farkla kaybedeceksin. Yine dinlemeyip seçime girdi ve yüz oyla seçimi kaybetti. ANAP yine iktidar ortağıydı ve Erkan Mumcu Kültür Bakanı idi, boşta kalınca o günkü ANAP milletvekilleri hiç bir göreve gelmesine razı olmadılar, bu kez Erkan Mumcu'nun yanına gidip, yalvarıp, yakarıp pasif bir danışmanlık görevi aldı. Bu arada çocukları ile benim oğlum Kıbrıs'ta üniversite okudular. Sizin anlayacağınız ailece görüşen iki dost olduk. Bir müddet burada çalıştıktan sonra mahalli idareler seçiminde bu kez MHP'den yeniden Ayvacık Belediye Başkanlığı seçimlerine girdi.
Girdiği seçimde Ayvacık Belediye Başkanlığını yeniden kazanınca ben de Büyükşehir Belediyesi'nde görev yapıyordum, sürekli olarak yanıma gelip, bazı talepleri oluyordu, Vezir Hazretleri pis adam dediği ve hiç sevmediği bu arkadaşımın tüm isteklerini yerine getirmeye çalıştım. 2007 seçimlerinde bizimki yeniden istifa edip milletvekili aday adayı oldu. Önce ANAP'tan aday adayı oldu, daha sonra Demokrat Parti'den oldu ve seçimi kaybetti. İşsiz kaldığını gören Galip Öztürk acıdı ve Otogar Müdürü yaptı onu ama adam rahat durmayınca Galip Öztürk görevine son verdi. Bu kez bizim uyanık zatı muhterem 2009 seçimlerinde Çarşamba MHP Belediye Başkan adayı olmak istedi, bu konuda bana da çok baskı yapıp yardımcı olmamı isteyince samimi olduğum ve sevdiğim yetkililere durumu anlattım, yetkililer en zor zamanda MHP'yi satan bir adamı biz aday yapmayız, bu adam kendisini ne sanıyor kardeşi Ayvacık'tan MHP adayı, kendisi ise Çarşamba'dan aday olmak istiyor burası babasının çiftliği mi, böyle saçmalık olmaz dediler ve yapmadılar.
2009 yılının Ekim ayında çete tarafından saldırıya uğradığımda karşı tarafın avukatının kim olduğunu söylediğimde Erkan Avcı'nın gerçek kimliğini rahatlıkla öğreneceksiniz. Karşı tarafın Avukatı Erkan Avcı'nın oğlu Ertan Avcı, hem de akşam saat 18.30'a kadar bürosunu açık tutup saldırıyı yapanları bekleyip, karakola götürüyor, yetmedi, her celsede aleyhimde söylemedik laf bırakmayacak kadar asaletli!... bir çocuk. Peki bu avukat yaptığı işlerin parasını kimden aldı derseniz onu da önümüzdeki yazılarda yazacağız. İşte size Erkan Avcı'nın bilinmeyen yönlerinden bir kesit, başka bilinmeyen yönlerini ilerleyen günlerde öğrenmek üzere mutlu pazarlar.