Bitmeyecek bu oyun
İslamiyetin doğuşundan günümüze kadar geçen zaman dilimin de en fazla Müslüman kanının aktığı çağı yaşıyoruz. Ortadoğu'nun şekillenmesiyle başlayan 1900' lü yıllardan günümüze kadar olan zaman diliminde, emperyalizmin çıkarları uğruna yapılan her düzenlemede Müslümanların birbirinin kanları akıtması sağlanmış, yüz yıllardır süren bu oyun, planlayıcıları ve İslam devletlerince sadece seyredilmiş, ders alınmadığı gibi kukla olarak kullanılmaktan da vazgeçilmemiştir.
Bu oyunun planlayıcıları, oyunun kurallarından sapmama konusunda disiplini elden bırakmayarak sonuca mutlaka varmıştırlar. Hastalığın vücudu teslim alması gibi, sessizce içten içe çalışılmış, her ağrıda, yada belirtide tedavi peşine koşanlar, yine onların hazırladığı reçeteler ve ilaçlar ile geçici çözümler ile mücadele etmiş, beden iflas ettiğinde sadece göz yaşı akıtılmış ,diğer taraftan tüm halkın aynı hastalığın pençesinde olduğu gerçeğine kulaklar tıkanmıştır.
Adamlar amaçları uğrunda çalışıyorlar, toplumlarının geleceğini hazırlıyorlar, amaçları kendi halkları, onun dışında ki halkların yaşantısı, insanlığı veya çocukların varlığı, akan kan, yoksulluk, kimsenin umurunda değil.
Çevrenize bakın, hangi devletlerde sorunlar yaşanıyor, İslamiyetin yeşil kuşak olduğu dönemlerde hangi sorunlar vardı bunları karşılaştırın. Müslümanların potansiyel suçlu olduğu imajı nasıl başlatıldı bunları görmeye çalışın.
Sosyalizm adı altında dünya kutuplaştırıldığında, görüntü iki süper gücün onlara bağlı halklarının korunması şeklinde ise, aslında bunun planlayıcılarının bir merkezde yan yana oturan, aynı amaca hizmet edenlerin bölüşümden kazançlarını artırmalarından başka bir şey olmadığını göreceksiniz. Amerika, Rusya kavgasının altında, satılan silahın, birbirini öldüren halkların, düşmanlaştırılan kardeşlerin, aslında koruma adı altında oynanan bir oyunun parçası olduğu ve koruma adı altında oluşturulan sömürgelerin varlığını kimse unutmadı.
Ne zaman ki, Rusya'nın ona biçilen görevi son buldu, ardından oluşturulan yeni düşmanla zaman geçirilmeden savaş başlatıldı, bu yeni düşmanda ne acıdır ki, İslamiyet. Tüm Müslüman devletlerin halkları kendi içerisinde birbirine düşman ettirildi, ve parçalanmanın hızlanması sağlandı. Afganistan çıkarlar uğruna bir savaş alanına döndürüldü, iç savaşın çıkış nedeni Rus emperyalizmi ile mücadele ve bu konuda başarı sağlanmışken, ipler emperyalistlerin elinde yer değiştirmiş, Afgan halkının, sınıflara, aşiretlere, ideolojilere bölünmesiyle meydana çıkartılan bir örgüt ve dünyaya gösterilen kandan başka bir şey bilmeyen Müslüman tehlikesi.
Afganistan açık savaş alanıyken, diğer Müslüman devletlerde ayrışmaların hızlanması için harekete geçildi, ne zaman ki, amaçlarına hizmet etmesi gereken yapı oluştu o anda belirlenen ülke üzerinde operasyon yapıldı. Bu operasyonlar yapılırken, diğer Müslüman devletler gücün çevresinde kutuplaştırıldı.
Arabistan'a bakın, krallığını koruma adına o zenginliğini, çevresinde ki gelişmelerde kendi ülkesine zarar gelmesin diye Müslümanların kanının akmasına göz yummuştur,(devletlerin adları ve destekleri örnektir sadece) aynı zamanda, Irak'ta İran, Arabistan'ın karşısında yer alırken, Suriye, İran'nın yanında, Katar , Türkiye Arabistan yanında, başka bir gelişme olan Suriye konusunda ise, görüşler değişerek daha önce birbirini destekleyenler bu konuda birbirinin karşısında olmuştur. Mısır sorun yaşamaya başladığında ise daha önce birbirinin yanında olanlardan bir iki tanesi yer değiştirmiş, birbirine karşı olmuş, bölgede ki Müslüman devletlerin destek hareketlerini harita üzerinde çizgiyle anlatmaya çalıştığınızda muhteşem bir kargaşanın varlığına şahit oluyorsunuz. O esnada bir yerlerden bir karikatür devreye sokularak, tepki ölçülüyor, eğer İslami değerler konusunda ki bu deneme sert tepki gösterisiyle karşılaşıyorsa ,harita üzerinde başka alanlar açılarak kanın akışı hızlandırılıyor ve diğer karikatür devreye sokuluyor. Bu esnada İsrail Mescidi Aksaya, Filistin'e saldırırken tüm Müslüman alemi yapay gündemlerle boğuşturulmaktadır.