Gazetede Manşet: "Koç'a ağır sözler"
CHP Samsun Milletvekili Prof. Dr. Haluk Koç'u kınadığını dile getiren İl Başkanı Mehmet Bank, "Başta ben olmak üzere Samsun'daki CHP'liler hocayı kınıyor. 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Samsun'da olması lazımdı. AK Parti milletvekilleri kutlarken, CHP Milletvekilimiz İhsan Kalkavan varken, Haluk Koç yoktu. Ayvacık'ta tatildeymiş. Ben de gidiyordum, yerimi ayırtmıştım ama tatilimi iptal ettim. Çelengi koydum, bayramı kutladım. Bayramlaşma mesajı da çekmedi. Arayabilir ya da telgraf çekebilirdi. Zaten olayları bu duruma getiren Haluk Koç'tur. Açık söylüyorum, partiyi de bu hale getiren Haluk hocadır. Haluk hoca, 3 dönemdir milletvekilidir ama Samsun'da CHP'ye artısı yoktur, eksisi vardır" dedi.
Evet, gazetenin manşeti ve Mehmet Ertuğrul'un haberi aynen bu şekilde verildi dün. Şimdi siz CHP'li değilsiniz. İlgi duyuyor, ya da duymuyorsunuz. Bu haberi okuyunca ne dersiniz, nasıl düşünür ve ne şekilde değerlendirirsiniz? Bizce CHP Samsun'da sözün bittiği yere varmıştır. Haydi hayırlısı!!
SİLAH!!!
Bir yerde silah varsa, mutlaka suç, ölüm veya yaralama meydana gelir. Silah, sadece sahibi olanları değil, onların çevrelerindeki herkesin yaşam hakkını tehdit eden bir şiddet aracıdır. Silah, mevcut olduğu dönem ve yerde, sahibi ile diğer potansiyel kullanıcıları arasında el değiştirebilir. Örneğin, evde bulunan bir silah, eve giren bir hırsız tarafından çalınabilir ve o silah sokakta başkalarının hayatını her an tehdit eden ve her an birilerinin hayatına son verecek hale gelir. Ya da, babanın av tüfeği, buluğ çağındaki oğlunun ya da kızının elinde kazayla patlayabilir veya bir intihar aleti olarak onların hayatına son verebilir. Alkollü bir adamın elinde, trafikte rasgele patlayan ya da evde eşine, çocuklarına çevrilmiş ve hatta patlamış olabilir. Silah her şekilde son derece ölümcüldür. Hangi duyguyla kullanılıyor olurlarsa olsunlar, yalnızca öldürürler.
BU DA DURAK!
Bu bir Otobüs durağı. Adalet Mahallesi Afgan Türkleri Sokak'ta. Adliye Lojmanlarının tam karşısında, İlkadım Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nin arkasında yer alan bir otobüs durağı. Mahalle sakinleri durağın Samsun kentine yakışır bir şekilde yapılması için Büyükşehir Belediyesi'nin kapısını defalarca aşındırmış. Ancak Çözüm Merkezi'nden her nedense bu durak sorununa bir türlü çözüm bulunanmamış. Neden? diye soruyor, benim de oturduğum mahallemin insanları.
KALEM SİZDE
Erkek Su, Kadın Ateştir. Görünüşte su ateşe galip gelir, onu söndürür. Ama bir araya geldiler mi, ateş suyu kaynatır fokur fokur.. Hatta buhar eder. Erkek mağluptur kadına. Mağlupluk muhabbete vesile olacaksa ne mutlu mağluplara!.. (Özdemir Asaf-Teşekkürler Burak Bulgurcuoğlu)
***
Haddini bilmedikten sonra çok şey bilmek birşeye yaramaz. Suskunluk kimseyi yanıltmasın, Çünkü susan konuşursa kimse kaldıramaz. (Teşekkürler Necile Çokay)
***
Fikirleriniz veya iş hayatınız bir şekilde sınavdan geçirilecek. Sınav iyi gitmezse suçu başka birisinin üzerine atmaya çalışabilirsiniz. Oysa bunun yerine uyanık ve sabırlı davranırsanız, bu zor zamanı sadece kalıcı bir hasara uğramadan atlatmakla kalmayıp, olaylardan kendinize ders bile çıkarabilirsiniz. (Bir teşekkür de sana Sedat Erdiş)
***
Babannenizin öpülesi elleri parçalanırcasına, ovalaya ovalaya tarhana yaparken, siz,
"Aman babanne be, boş versene" deyip, marketten hazır çorba alıyordunuz ya... Babanne rahmetli oldu ve siz, o tarhananın tarifini babanneden alıp, bir kenara yazmadınız ya... İşte o nedenle, siz, genetiği değiştirilmiş organizma yemekten kurtulamazsınız maalesef.
Ne verirlerse.. . Onu yiyeceksiniz. (Teşekkürler Cumhur Erdin)
***
KÖTÜLÜĞE RAĞMEN "İYİLİK'',YANLIŞA RAĞMEN ''DOĞRULUK",ZORLUĞA RAĞMEN ''CESARET''VE UZAKLIĞA RAĞMEN "VEFA" ASİL İNSANLARIN
KUDRETİDİR...!!! (Sağolasın Nevin Şenocak)
***
NOSTALJİ
DOSTLARI OLMALI
Dostları olmalı insanın,
Aynen gemilerin limanları gibi.
Zaman zaman uğradığın, yükünü boşalttığın,
Dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda.
Sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
Geri döneceğin günü bekleme umuduyla.
Bazen, rüzgâra o açmalı yelkenini,
Yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla,
Halatlarını çözmeli,
Seni çok ama çok özlemeli.
Dostları olmalı insanın;
Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen.
Düşünmediklerini düşündüren,
Seni bir cambaz ipinde, güvende tutabilen,
Gerektiğinde senin için ateşi yutabilen,
yolunu ışıtan ustan olmalı.
Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini.
Sana vermeli soğuk bir kış gününde
üzerindeki tek gömleğini...
Oğuzkan BÖLÜKBAŞI
TANSU TEKİN'İN OBJEKTİFİ
EMRET KOMUTANIM
Kara'' cıların komutanı bir asker çağırmış. Asker
- "Emret komutanım" diyerek yanına gitmiş. Komutanı yere yatmasını istemiş. Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş asker kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz ezilmiş. Komutan diğerlerine dönerek
-"İşte cesaret" demiş. Hava'' cıların komutanı bir asker çağırmış. Asker yine
- "Emret komutanım "diyerek komutanının yanına gitmiş. Komutanı helikoptere binmesini emretmiş. Asker helikoptere binmiş ve havalanmış daha sonra komutanı askere aşağıya paraşütsüz atlamasını emretmiş asker de emre itaat etmiş ve atlamış. Yereçakılmış ve can vermiş. Komutan da diğeri gibi dönerek
- "İşte cesaret " demiş. Sıra gelmiş denizci komutana. Denizci komutan askerini çağırmış. Asker çakı gibi hazırola geçmiş ve
-"Emret komutanım" demiş. Komutan
-Derhal denize atla ve 10 dakika yüzeye çıkma demiş. Asker
-"Hadi leen" demiş.. Komutan diğer komutanlara dönerek
- "İşte asıl cesaret bu " demiş.
(Teşekkürler Cengiz Güneri)
ÖMÜR DEDİĞİN
Ömür Dediğin Üç Gündür,
Dün Geldi Geçti
Yarın Meçhuldür,
O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,
O Da Bugündür
GÜNÜN FOTOĞRAFI