SINIRDA MEHMETÇİĞE TÜRK BAYRAĞI VE KUR’AN HEDİYE ETTİLER!
Türkiye’nin dört bir yanından bir araya gelen, üst düzey bürokrat, hakim, savcı avukat ve işadamlarından oluşan bir heyet İstanbul’dan yola çıkarak sınır boyunca çeşitli ziyaret yaparak Zeytin Dalı Operasyonu kapsamında Afrin’de terör temizliği yapan Mehmetçiğe destek verdi.
İstanbul, Antalya, Samsun ve Ankara’dan bir grup üst düzey bürokrat, hakim, savcı Avukat ve işadamlarından oluşan heyet, Zeytin Dalı Operasyonuna destek vermek için sınır boyu bir dizi ziyaretler bulundu.
Zeytindalı Harekâtına destek için Afrin sınır ziyaretleri yapan heyet adına açıklama yapan Avukat Zuhal Kurtyemez, askerlerin moral ve motivasyonlarının çok iyi olduğunu kaydederek askerlerin kendisine “Biz buraya şafak saymaya gelmedik vatanımızı savunmaya geldik abla” dediklerini kaydetti.
Aralarında merhum halk şairi Abdürrahim Karakoç’un oğlu, Türk İslam Karakoç’un da yer aldığını kaydeden Kurtyemez, “Zeytin Dalı harekatına destek vermek üzere, Ankara Esenboğa Havaalanından grup halinde çıkarak, Adana havaalanına, oradan özel olarak kendi imkanlarımızla tuttuğumuz servisle Hatay Reyhanlı’ya geçiş, Hatay Öğretmenevinde bir gece kalındıktan sonra, Reyhanlı Kaymakamı, Reyhanlı Belediye Başkanı, Reyhanlı’daki Askeri Birliğimizi, Antakya Belediye Başkanlığını, Hatay Devlet Hastanesinde Başhekimliğini ve Hastanedeki gazilerimizi, ardından Yayladağ Belediye Başkanlığını ve Emniyeti, Yayladağ Hatay Bayırbucak Türkmenlerini, Yayladağ Yibo Geçici Barınma Merkezinde Suriyeli Mültecileri, -Samandağ Selenoba Köyü Şehit ailesini ve müsaade edildiği ölçüde sınırda nöbet tutan askerimizi ziyaret ettik” diye belirtti.
Kurtyemez, “Tüm dünya çok iyi bilir ki; Biz Türkler de asker olunmaz asker doğulur. Erkeklerimiz gibi kadınlarımız da gerek cephede omuz omuza gerekse cephe dışında manevi olarak kısacası her yerde vatanını milletini korkusuzca savunur ve yine bilinir ki Türk milleti tarihin her döneminde mazlumların yanında olmuş onlara kucak açmıştır.
Bu amaçla ulusal güvenliğimizi tehdit eden terörist örgütlerini etkisiz hale getirip bölgeden temizlemek, dost ve kardeş bölge halkını bunların zulmünden kurtarmak üzere Uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı, Birleşmiş Millet Sözleşmesinin 51. Maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkımızı ve ilgili diğer uluslararası sözleşmelerden doğan haklarımızı uluslararası hukuka uygun bir biçimde kullanarak başlatılmış olan Zeytindalı harekatına, şanlı ordumuza, devletimize destek olmak, halkımızın yanında olduğumuzu göstermek, harekatı bizzat harekat yerinde gözlemleyebilmek için göğsü vatan aşkı ile çarpıp Zeytin dalı harekatına destek veren tüm dostlarımız adına Türkiye’nin dört bir yanından Rahmetli Abdürrahim Karakoç'un oğlu Avukat Türk İslam Karakoç ve Ulaştırma Bakanlığında Araştırmacı Muammer Kurt beyin aracılığıyla hakim savcı, avukat, akademisyen, bürokrat, iş adamlarından oluşan bir grupla içlerinde Samsunlu ve tek kadın avukat olarak bendeniz bu hafta sonu Afrin sınırda Mehmetçiğimizin yanındaydık. Bu doğrultuda; Şehit ve gazi ailelerini, Reyhanlı Kaymakamlığı, Hatay Devlet Hastanesi, Yayladağı Belediyesi, Yayladağ Gümrük Kapısı, Yayladağ Geçici Barınma Merkezleri, Emniyet Güçlerimiz, Askeri Birliklerimiz ve Ordumuzun eğitim alanlarını ziyaret ederek, Türk Bayrağı ve Kuranı Kerim hediye ettik. Yetkililerden Zeytindalı harekatının son durumu ile ilgili bilgiler aldık” dedi.
“Sosyal medyada operasyonda sivillere zarar veriliyor diyerek ordumuzla ilgili oluşturulmaya çalışılan olumsuz algının sonlarının geldiğini anlayan teröristlerin hain sinsi propagandasından başka bir şey olmadığını, harekatın planlama ve icrasında özellikle sivillere ciddi hassasiyet gösterildiğini, onlara yiyecek içecek verilip barınmalarının güvenliklerinin sağlandığını halkın Türk askerine sevgi, saygı, umut, güvenle baktığını görüp Anadolu’da hep derler ya ;"Allah düşmanın bile şereflisini versin." diye biz de aynen böyle dedik” diyen Avukat Zuhal Kurtyemez şöyle devam etti;
ALLAH BİZE ÖYLE BİR DÜŞMAN VERDİ Kİ BİRİ DEĞİL, HEPSİ ŞEREFSİZ
Ordumuzun eğitim alanına giderken yanımızda bize eşlik eden Mehmetçiğimiz teröristlere karşı gece gündüz yılmadan yorulmadan nasıl çalıştıklarını, hain teröristlere karşı her daim tetik de olduklarını, teröristlerin hiç bir şekilde başarılı olamayacaklarını gayet iyi anladıklarını ondan bu kadar panik yapıp işbirlikçilerinden yardım dilendiklerini, orda ki hali hazır durumu öylesine samimi öylesine vatanaşkı ile anlatıyordu ki bir an durup yüzüne baktım tüm bunları bize anlatan anlatmaktan öte yaşamış yaşayan daha yirmili yaşlarda gençliğinin baharında bir çocuk. Asker adın ne, nerelisin dedim. “Mehmet, Diyarbakırlıyım abla” dedi.
Akabinde Asker şafak kaç peki diye sorduğumda tüylerimi ürperten bir kez daha bu asil, soylu, onurlu mazlumun yanında olan Türk Milletiyle Milletimle gurur duymamı, Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdına sahip olmayı gerçek bir itibar unsuru olarak gören benim yine gene defalarca kez bunun için şükretmemi sağlayan şu sözleri sarf etti ; “Biz buraya şafak saymaya gelmedik abla !! Vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı savunmaya geldik, biz de vatanı savunmanın şafak sayması olmaz abla” dedi.