Merhabalar sevgili dostlar,
Hiç kimse kendi kendine ettiğini başkası etmezmiş.Ne çekersek hep kendi yaptıklarımızdan çeker,başımız sıkıntıya veya derde girer.Ve hiç kimse kolay kolay başımıza silah dayayıp yapmak istemediğim şeyleri bizlere yaptıramaz.Ama bazen de öyle işler yaparız ki anlımıza silah dayasalar yap deseler yapmayız asla.
Milli bayramlarımız bizim hassasiyetle üzerinde durduğumuz bize ait özel günlerimizdir. Bu özel günlerimizde Milletimizin Devletimizin Toplumumuzun parçalarını bu günlerde görmemiz en büyük istek ve arzumuzdur. Bu güzel günlerin kutlamalarına giden vatandaşlarımızın göğüslerinin kabarması, Milli ve Manevi duygularının yumak haline dönüşmesi, bir nevi coşması gerekmektedir.
Bayramlarımızın kutlama törenlerinde en ince detaylar ve ayrıntılar gözden kaçırılmamalı, değerlendirilmeler, programlar Bayramlarımızın ihtiva ettiği içeriğe göre hazırlanmalıdır. Yani aslına uygun olarak olmalı her şey. Bu kutlamaları hazırlarken bir tarafta uygunluk ve muhteşem gösteriler bir taraf da bu da nereden çıktı dedirtecek uygulamalar. Yani iki farklı zıt programları görmemiz mümkün.
Bayramlarımızı kutlarken özellikle altını çiziyorum MİLLİ BAYRAMIMIZ diyoruz.Lütfen kelimeye dikkat ediniz Milli Bayram.Mili kelimesinden kim ne anlıyor bilemem ama benim anladığım Misak-ı Milli Sınırları içerisinde yaşayan 75 Milyon insanımızın örf adet gelenek ve göreneklerine uygun,tarihine uygun,geçmişi ile geleceği arasında bozulmadan köprü kuran değerlerinin yaşanması ve yaşatılması geliyor.
Dün Ülkemizin her köşesinde ve yurt dışında 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLIK VE ÇOCUK BAYRAMINI kutladık milletçe. Kimimiz duygu yoğunluğu içerisinde olduk törenlerde, kimimiz sadece iş olarak gördük bulunduk alanlarda. Kimimizde iş olsun kalabalık olsun diye doldurduk tören alanlarını.
İstiklal Marşımız okunuyor bayrağımız göndere çekiliyor,bir bakıyorum yüzlerce binlerce insanımızın doldurduğu alanda sadece ve sadece Hoparlörden gür sesle okunan bir İstiklal Marşı Geliyor.Ortada Bir gurup öğrencimiz başlarında öğretmenimiz şeflik yaparak okutuyor istiklal marşımızı.Ama çıkan ses o çocuklarımızın değil,çıkan ses o alanı dolduran yüzlerin binlerin sesi değil.CD'den okutulan İstiklal Marşı..Kalabalığa bakıyorum dudakları hareketli eşlik ediyorlar ama söylediklerini sadece kendileri duyuyor yanındaki duyamıyor.Milli Marşımız okunurken o kalabalıktan böyle cılız bir ses çıkmamalı,Çıkan ses göklere yükselmelidir.Okunan Bizim İSTİKLAL MARŞIMIZ.. Uğruna binlerce can verdiğimiz her metrekaresinde şehit kanları ile sulanıp Yedi Düvele karşı kurtuluş mücadelesi verdiğimiz ve yeniden kurduğumuz TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN marşı.Neler oluyor bize?Ruhumuzu mu kaybediyoruz,yoksa ruhumuzu çoktan kaybettik de haberimiz mi yok.
İstiklal Marşımızın tamamını hiç takılmadan hakkı ile okuyan o küçücük yavrumuzu görünce göğsümüz kabardı gurur duyduk.
Dün keyifle programları izlerken öyle bir kompozisyon çizilmiş ki bir güzel ege zeybeği ile başlayan kompozisyon birden bire yabancı müziğe dönüyor,sonra tekrar Ata Barı'na dönüyor,sonra tekrar yabancı müzik.Bu aynen şuna benziyor Dondurma yerken birden bire çay içmeye.Tam keyifle izlerken birden bire sözlerini anlamadığımız ne dediğini bilmediğimiz yabancı hareketli sözde pop müziği tırmalıyor kulaklarımızı MİLLİ BAYRAMIMIZDA.
O Mini mini çocuklarımız ellerinden gelen bütün gayretleri ile fedakarca çalışarak öğretmenlerinin vermiş olduğu kompozisyonu ezberleyerek çıktılar tören alanlarına. Onların mini mini hallerine alana giriş yaparken kapıldıkları heyecanı, mutluluğu gururu sevinci görmemek ve anlamamak mümkün değil. Onların heyecanına bizlerde ortak oluyoruz tören alanına gelirlerken alkışlıyoruz. Hazırlıklarını yapıyorlar ve onların programını zevkle izlemeye çalışıyoruz. Kim bilir memleketimin hangi yöresinin güzel oyununu sergileyecekler diye beklerken birden bire yine hoparlörden yabancı bir müzik. Ve bu yabancı müziğin eşliğinde o ufacık yavrularımızın oyunları figürleri.Bu ne yaman çelişki bu ne yaman tezat.Bu ne mantık,bu ne düşünce ben anlamış değilim anlayan varsa veya bunu başka mantıklı makul bir şekilde izah edecek olan varsa lütfen bana anlatsın.
Siz hiç Avrupa Ülkelerinde,Amerika Ülkelerinde kutlanan ulusal bayramlarında Türk Milli Oyunları ile gösteri yapan veya Türk Şarkıları ile oynayan ekipleri gördünüz mü?O minicik yavrularımız o bizim kültürümüze geleneğimize Milliyetimize tamamen ter olan yabancı müziklerle en az iki ay çalışıp hazırlandılar.Sürekli kulaklarında ve dudaklarında o yabancı şarkılar özentili bir şekilde.Biraz daha büyüdüklerinde bu etki aynen devam edecektir.Kulaklarında ve dudaklarında kalan bu yabancı parçalarla gençliklerini atlatacaklardır.Yani kısaca zamanla bize ait olan bizim değerlerimizden yavaş yavaş kopacaklardır.
Milli Bayramlarımızda,Bize ait olmayan,Bizi anlatmayan,Bize benzemeyen,Ne dediğini bilmediğimiz Şarkıların işi nedir?Bize ait olmayanın Bizde işi ne ?
Sevgi ve Saygılarımla
ALLAH(C.C) YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN .