Erdoğan, Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadyumu'nda önceki gün düzenlenen AK Parti Mersin 4. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, korku siyasetini deşifre edeceklerini, istismar siyasetini deşifre edeceklerini ve etnik siyasetin ne büyük tahribata yol açtığını Mersinlilere anlatacaklarını belirterek, Çünkü biz, etnik milliyetçilik yapmayacağız. Biz tüm vatandaşlarımızı Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Romanıyla, Yörüğüyle, Boşnağıyla, Arnavutuyla, Gürcüsüyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısı altında toplayacak ve yaratılanı yaradandan ötürü seveceğiz diye konuştu. MHP ve BDP'nin birbirinin karşıtı gibi görünüp, aslında birbirlerini besleyen siyasi partiler olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan,
şöyle devam etti:
MHP BDP'yi göstererek, BDP'de MHP'yi göstererek, tabanlarına korku salarak, tabanlarını istismar ederek ayakta duruyorlar. Kimi zaman boş bulunup aynı çizgide buluşuyorlar ama genellikle birbirinin karşıtı gibi görünüp,birbirlerini büyütüyorlar. İşte 12 Eylül halk oylamasında biz değişime 'evet' derken, MHP ve BDP aynı çizgide buluştular ve değişime 'hayır' dediler.
Buluştular mı aynı yerde? Buluştular. 12 Haziran öncesinde Elazığ'da AK Parti'nin birinci olmasından korkan BDP'liler, MHP'yi destekleme konusunu aralarında görüştüler. MHP ve BDP cenaze istismarlığı yapıyorlar, yani gözyaşı üzerinden oy devşirmenin mücadelesini veriyorlar.
Başka zafer sahibi yok
Sahip çıktıkları ve temsil ettikleri köklü geleneği anlamayanların kendileriyle ilgili çok yanlış teşhislerde bulunduğunu dile getiren Erdoğan şöyle konuştu:
Biz, 'kimi seversen, neyi seversen sev bir gün ondan ayrılacaksın' diye hatırlatan medeniyetin mensuplarıyız. Biz, insana nasihat olarak 'ölüm yeter' diyen bir geleneğin mensuplarıyız. Biz, 'Allah'tan başka zafer sahibi yoktur'diyen anlayışın mensuplarıyız. Biz makama; insana, insanlığa hizmet etme aracı olmanın ötesinde hiçbir anlam yüklemeyiz. İster milletvekili, bakan, başbakan,cumhurbaşkanı ol makam sana değil, sen makama bir şey katıyorsan işte o zaman o makam anlam kazanır. Biz makamdan bize bir şey katması için değil, makamlara bir şey katmak için mücadele veren bir hareketiz. Öldüğümüz zaman bizi 2 metrelik yere defnedecekler. Hoca efendi musalla taşında 'Cumhurbaşkanı niyetine' mi diyor, 'Başbakan niyetine' mi diyor, 'milletvekili, bakan, belediye başkanı, trilyarder niyetine' mi diyor? 'Er kişi niyetine, hatun kişi niyetine' diyor ve gömüyorlar, ayrılıp gidiyorlar. Seninle beraber kimse geliyor mu, makam geliyor mu, paraların, yakınların geliyor mu? Ama baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş meğer. Varsa eserlerin, onlar seninle beraber geliyor.
Hayırla yad edilecek ne
bıraktıysan; hayırlı evlat, ilim, eser, işte onlar seninle geliyor. Aksi taktirde hiçbiri yok. Öyleyse bu gurur, kibir, insanlara yüksekten bakma niye? İşte muhafazakar demokrat AK Parti bunları yıkarak geliyor.
Koltuk sevdası olmaz
Erdoğan, AK Parti hareketinin hiçbir zaman makam hırsına, makam için kavga ve rekabete prim veren bir hareket olmadığını vurgulayarak, Makam hırsı olanlar, makamı yüceltenler, makamlara hizmet aracı olarak değil, rant aracı olarak bakanlar süreç içinde aramızdan elendiler, bu hareketten uzağa düştüler diye konuştu. Erdoğan, koltuğa yapışıp kalan, koltuğuyla bütünleşen, koltuk sevdasıyla milletini unutanlardan olmadıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
Şunu herkes bilsin ki bu hareketin ne içinde ne de dışında asla ve asla makam kavgası olmayacak. Makam için kendisine yer edinme gayretine girenler de fırsat bulamayacak. Partimizin her mensubu bu şuur içindedir. Eğer bu şuurun dışına çıkanlar varsa, kusura bakmasınlar onlar da gereğini bulurlar. AK Parti'yi, bu hareketin, bu davanın köklerini anlamayanlar her zaman olduğu gibi bundan sonra da hayal kırıklığı yaşamaya devam ederler.