Terör örgütlerinin küresel güçlerin kullandığı araçlar olduğu herkes tarafından bilinmektedir.
Ortadoğu gibi bir coğrafya ya yakın ve o bölgede hakim dinin en güçlü ülkelerinden biri iseniz bölge sorunlarından direkt veya dolaylı olarak etkilenmeniz kaçınılmazdır.
Çünki devlet olarak yarın mücadele edilecek olan bir dinin mensubusunuz. Çünkü devlet olarak asla güçlenmemelisiniz. Devlet olarak asla başınızı kaldırmamalı,itaat etmelisiniz.Eğer çizilen sınırın dışına çıkmaya çalışırsanız yıllar önce kaşınmak üzere açık bırakılan yaranıza dokunur sizi onunla meşgul ederler.
Osmanlı'nın genişleme döneminde özellikle Doğu bölgemiz dış unsurlar tarafından kullanılmaya başlanmıştı. Şah İsmail görüş olarak kendisine yakın olan insanlar üzerinden bölgede sorun çıkartıp devleti sıkıntıya sokmaya çalışıyordu. Padişah orduyu bölge üzerine gönderdiğinde sertlikle problemi çözmüş, aonucun çözüm mü çözümsüzlük mü olduğu tartışılır . Günümüzde üçüncü köprüye verilecek isme itiraz ediliyorsa çözümün bir yara bıraktığı daha net görülmüştür .
Osmanlı'nın çöküş döneminde aynı bölge yine kullanılmaya başladı ve gelecek nesillere bir sorun yumağı bırakıldı ki yer ve zamanı geldiğinde yara kaşınıp kanatılmıştır. Öylesine inanılmaz bir sınır hattı çizildi ki bölgenin kontrolü mümkün değildi.Oysa sadece bölgeden geçen ırmağın havzası sınırı belirleseydi bazı bölgelerde belki de daha avantajlı konum oluşacaktı terörle ve kacakçılıkla mücadele konusunda .
Cumhuriyetin ilanından sonra bile bölge sürekli kaşınarak devletin bu sorun ile uğraşması sağlanmıştır.
Avrupa şekillenirken kanlı savaslar mutlaka olmuştur orada, İspanya sömürgeleri ile altın bir çağ yaşarken Avrupa'nın dizaynı esnasında iç sorunlar kargaşalar ile o altın çağa son verilmiş ve sürekli kanıtılacak bir eser kendine bırakılmıştır. Bu eserin adı Baskı sorunu, örgüt ise Eta dır.
17-18 yüzyılda güçlü olan İspanya 19 yüzyılda İmparatorluğu'nu kaybetmiştir .Bask sorunu on yedinci yüzyıldan itibaren İspanya'nın sorun olmuş fakat güçlü döneminde ülke bundan etkilenmemiştir.
1936 - 39 yılları arasında sağcılar ( Milliyetçi, Dindar Antikomünist) ile solcular (Cumhuriyet yanlısı,Laikler) arasında kardeş kavgası başlamıştır.1939 yılında Franco kardeş kavgasına son vererek ülke üzerinde baskı kurmuştur.
Başlangıçta amaç Bask bölgesinin kültürünü, dilini İspanya'ya karşı korumak iken 1960 yılından itibaren Eta bağımsızlık sloganı ile yola çıkmış, amaçları İspanyayı Franko'nun baskısından kurtarmak değil Bask bölgesini İspanya'dan kurtarmaktı .
Bu bölge, İspanya'nın Kuzeyi Fransa'nın Güneyini içinde alan yedi bölgeden oluşuyor . Bu alanın , 4 bölgesi İspanya'da ,3 bölgesi ise Fransa'da bulunuyor .
Eta bu iki alanı birleştirecek bir ideal peşinde koşmaya başlamıştı, Bask bölgesi şu anki Suriye, Irak, İran ve Türkiye'ye üzerinde yer alan bir oluşum ile benzerlik göstermektedir.
Küresel oyuncuların kurduğu ve bölgesel oyunculara oynattığı ayrılıkçı sorunu ülkemizde yaşananlarla ilgili yapısal bir benzerlik taşımasına karşın, ayrıldıkları en belirgin olay İspanya'da 1968 den günümüze 850 kişinin terör nedeniyle ölümüne karşılık ülkemizde 1984 ten bu güne 50 bini bulan kayıplardır.
Ïspanya'da terör sona ermiş görünsede ardındaki kin ve nefret ya da istek son bulmuş mudur, asla .
Bizim bölgemizde de sorunlar bittidiginde terör son bulmayacaktır, terörün bitmesine rağmen devlete karşı düşmanlık üstü kapalı devam edecektir .
İspanya'da ki meselenin ülkemizdeki sorunlar da daha basit halledilme nedeni İspanya Avrupa ülkesi iken bizim ülkemiz gelecekte açıkça mücadele edilecek olan bir dinin mensubu ve çıkarların çatıştığı noktada durmamız nedeniyle sadece ad değiştirerek karşmıza çıkmaya devam edecektir.