BOŞ KADROLAR DA SİZİN İÇİN Mİ?

Adnan Bahadır

                              

            Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi elimizde hiç muhabir olmasa altı ay haber yapacak bilgilerle donatılmış bir teftiş raporuna sahibiz. Bu rapor sayesinde Samsunlular kimin doğru konuştuğunu, kimin yalan konuşup, insanları kandırdığını rahatlıkla görecekler. Oflu Hoca"nın dediği gibi “Pen temeyurum oni, kitap teyu” misali elimizdeki teftiş raporu Büyükşehir Belediyesi"nin son üç yıllık amel defteri.                       

            Şehrimizin hangi köşesine gitsek Bilbordlarda bizim Vezir Hazretleri Saddam Hüseyin gibi bizim paralarımızla yaptığı veya henüz yapmayıp, animasyon olarak bizlere sunduğu hizmetlerin altına sizin için ibaresini koyarak, altına da imzasını atmaktadır. Nerede ise yılın altı ayını yurt dışı gezilerinde geçiren Vezir Hazretleri"nin bu yaptığı uygulamayı hangi batı ülkesinde gördüğünü çok merak ediyorum. Zira hiçbir batı ülkesinde böyle ilkel uygulamalar olduğunu sanmıyorum. Bazı Asya ülkelerinde ve Ortadoğu ülkelerinde bu tür uygulamalar var, bir de üçüncü dünya ülkelerinde kabilelerle yönetilen feodal topluluklarda var, bunun dışında benim bildiğim ve gördüğüm hiçbir gelişmiş ülkede belediye başkanının veya başka bir yöneticinin resimlerini caddelerde göremezsiniz. Bizim Büyükşehir yöneticileri hala daha kabilecilik kültüründe kaldıklarından bu tür uygulamaları yapmaktan geriye kalmıyorlar. Belki kendi ırkdaşlarının bulunduğu ülkelerde bu tür uygulamalar vardır, ama ülkemizde kendi geldikleri yerin kültürünü uygulama çalışmasını bu denli tutucu tavırla yapmış olmaları bana göre fevkalade yanlış. Malumunuz Sülün Çerkez geleneğinin bir parçasıdır, aynı şekilde Amazon kadınları Çerkez kültürünü anımsatır, Ondokuzmayıs kenti Samsun"u Amazon kenti yapan bu zihniyete değil, bilhassa göz yumanlara yazıklar olsun diyorum.

             Her ne ise konumuz bu değil, konumuz İçişleri Bakanlığı Müfettişlerinin 26.07.2010-13.06.2010 tarihleri arasında Büyükşehir Belediyesi"nde yaptıkları teftiş sonucu ortaya çıkan bazı gerçekleri sizinle paylaşmaktır. Büyükşehir Belediyesi"nin norm kadro çizelgesi gereği elinde bulunan 1505 Memur kadrosunun sadece 251 tanesi dolu, kalan 1254 tanesi boş, 825 işçi kadrosunun 268 tanesi dolu, 557 tanesi boş.  Belediyenin elinde bulunan toplam 2333 kadronun 1811 tanesi boş,  sadece 522 tanesi dolu, yani elinde bulunan kadronun sadece ve sadece yüzde yirmi beş civarı dolu, kalan yüzde yetmiş beşi boş. Bu uygulama daha önceki teftişte de eleştirilmiş, bir an önce boş bulunan kadrolara atama yapılması ihtar edilmişti. 2007 yılındaki bu uyarıya rağmen idarenin ısrarla kadroları boş tutmasının tek nedeni kadrolara yapılacak atamaların KPSS sonuçlarına göre yapılacağını bildiklerinden,  atanacak personele istedikleri yanlışları yaptıramayacak olmalarıdır. Bu kadrolara kafalarına göre kendi yandaşlarını şirket elemanı olarak yerleştirip, memurların yapması gereken işlerli de onlara yaptırmak suretiyle diledikleri gibi belediyeyi yönetmek istemeleridir. Hiç bu kadar saçmalık olur mu? Türkiye"nin hangi belediyesinde norm kadroları yüzde yetmiş beşi boştur, bunu izah edebilecek birisi varsa çıksın konuşalım. Bunları yaptığı Belediye yönetmek değil, derebeylik yönetiminin ötesine geçmeme gayretidir. Bırakın boş bulunan kadroları doldurmayı mevcut personelden yükselme sınavına girip, sınavı kazananların bir üst kademeye atamaları dahi yapılmamış, teftiş raporunda açıkça bunun izah edilebilir yanı bulunmamaktadır denilmektedir.

            Toplumun bir kesimi açlık sınırı ile boğuşurken, bir başka kesimi de emeklilik sonrası ikinci maaşla taltif edilerek müreffeh bir hayat sürmenin hesabını yapmaktadır. Bunca kadroyu boş tutarken, diğer yandan emekliye ayrılan memurlara yeniden farklı yöntemlerle maaş ödendiğini geçtiğimiz yıl gelen Sayıştay denetçileri tespit etmiş ve bu konuda Belediye Başkanına yüksek miktarda zimmet çıkarmışlardır. Düşünebiliyor musunuz, Devlet 1811 kişiye kadrolu olarak belediyede çalışma hakkı tanımış, ama Belediye Başkanı bu yetkisini kullanmayıp, 1811 vatandaşın ekmeği mile oynamaktadır, sadece bu insanların ekmeği ile oynadığı yetmiyor, bir de kamu hizmetinin yürümesi aksıyor, vatandaş mağdur oluyor, memurun yapması gereken işler ehliyetsiz şirket elemanlarına yaptırılıyor.

            Peki belediyenin bu kaynakları nereye aktarılıyor diye sual buyuracak olur iseniz, yine müfettişin tespitini söyleyeyim 2010 yılının Temmuz ayına kadar Başkanlık makamının ağırlama gideri 254 bin lira, yani eski para ile 254 milyar lira, bu para ile kaç işçi, kaç memur çalışacağını siz hesaplayın, bu sadece tek kalemde tespit ettiğim para, bunun dışında hoyratça yapılan harcamaları yazmaya kalksam bitiremem. Bu insanların yaptıklarını anlatmakla bitiremem bunları şimdilik Allah"a havale ediyorum, ancak zamanı gelince sizlerin de üzerinize düşeni en iyi bir biçimde yapacağınızdan eminim. Kalın sağlıcakla   

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.