BOŞUNA OKUMAYIN

Adnan Bahadır

Okulların açılması dönemine girdiğimiz şu günlerde sosyal medyada gördüğüm ve hoşuma giden bir yazıyı sizinle paylaşma gereği duydum. Noktasına virgülüne dokunmadan sizleri yazıyla baş başa bırakıyorum.

“Arabamı götürdüğüm Nihat Usta’nın beş katlı evi var. Her sene Kıbrıs’a tatile gidiyor. Bindiği araba BMW. Evimin kapı ve pencerelerini yapan demircinin on daireden oluşan iki apartmanı, on dönümlük bağ evi, bir kamyoneti, iki Toyota otomobili var. Biriktirdiği altın ve dolarları kiralık kasaya koyduğunu söylerken utandığını anlatmıştı bana. Sebebini ben de anlayamadığım için sizinle paylaşamıyorum. On yıl önce benden iş isteyen kalıpçı Yasin Usta şimdi oturduğum evin iki yüz metre ilerisindeki inşaatın kalıp işini yaptığı için, Passat arabasını evimin önündeki servinin gölgesinde park ediyor. Motor ustası Kadir, beş yıl önce aldığı iki dönümlük arsada yetiştirdiği şeftalileri methederken ağzımın suyu aktı.

Komşum Sıddık ağabeyin beş çocuğu üniversite mezunu. Üç oğlan, iki kız. Oğlanlardan biri makine mühendisi, diğeri harita mühendisi. Bir oğlan iki kız da öğretmen. Öğretmen olan büyük oğlu geçen yıl Van’a tayin oldu. Sordum, “İdare eder.” dedi. Hemen arkasından ekledi: “Köydeki tarlamı sattım okuttum hepsini. Öğretmen olan en büyüğü altı yıldır atama bekliyordu. Otuz yaşında ve bekâr. Diğer dördü ne olacak ben de bilmiyorum. Bilseydim kızları kuaföre, oğlanları da sanayiye gönderirdim. Elektrikçi, motor ustası olurlardı. Kaportacı da olurdu. Ya da kilitçi. Egzozcu da olur, fark etmez artık. Harçlıklarını utandıkları için annelerine veriyorum. O dağıtıyor. Ben verirken utanıyorum, onlar alırken utanıyorlar. Emeklilik maaşım yememize içmemize yetiyor ancak. Yarın kısmetleri çıksa ne yapacağım bilmiyorum. Geçenler de Van’a gidenle telefonda konuştuk. ‘Baba, oturduğunuz ev küçük; size dar geliyor artık. Ev bul, alalım. Krediyle öderim,’dedi. Şöyle bir araştırdım. Tam on beş sene taksit ödemesi gerekiyor. Taksitler bittiğinde çocukları üniversite çağına gelmiş olacaklar. Tabi evlenirse. O zaman dört beş sene de düğün masraflarını ödeyecekler. Hayatları boyunca taksit ödeyecek, borçlu olacaklar. Anlayacağın okutsan bir dert, okutmasan ayrı dert. Gel de çık işin içinden.”

Tamirciler tatil yapmasınlar demiyorum. İnşaat ustaları Passat’a binmesinler demiyorum. Kuaförler, kaportacılar okumuşlardan aşağı kimseler demiyorum. Para ve makam için okuyoruz, para ve makam olmayacaksa okumayalım da demiyorum. Bilgi, belediye başkanı olmak için işe yaramayacaksa, diploma karın doyurmayacaksa Sıddık ağabeyin çocukları niye okusunlar diyorum. Dediğim bu.”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (9)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.