Bugün her Pazar anlattığımız Tarihi Amisos Kenti hikâyelerimize devam edeceğiz, hikâye kahramanımız Tarihi Amisos Kentinde bundan yaklaşık 1300 yıl önce yaşamış Botokslu siyasetçi. Hikâyemizde adı geçen kahramanların gerçek hayatla uzaktan yakından ilgisi olmayıp tamamen hayal ürünü oluğunu bir kez daha hatırlatarak konumuza girmek istiyorum. Hikâye kahramanımızın ailesi Rum Pontus imparatorluğunda yaşamakta iken ekonomik sıkıntıları nedeniyle Amisos Kentine göç etmiş bir aile. Ailenin ekonomik sıkıntıları nedeniyle geçim sıkıntısı çektiklerinden bir çocuklarını da evlatlık olarak çocuğu olmayan kardeşlerine vermişler(bu konuyla ilgili ilerleyen zamanlarda hikâyelerimiz olacak) Botokslu siyasetçiyi ise Teolog olarak yetiştirmişler ancak Botokslu Darülfünuna giriş imtihanlarında başarısız olunca onu Arabistan yarımadasında bulunan Camiayı zuhurat adlı okula yollamışlar. Burada gördüğü eğitimin ardından Amisos Kentine dönen Botokslu siyasetçi bir dönem muallimlik yapmış ancak İmparatorluk icazetnamesini geçersiz kabul edince muallimlikten müstahdemliğe tenzil etmiş. Bu durumu hazmedemeyen Botokslu siyasetçi akli dengesini bozunca asabiyye müsteşfasında tedavi görmüş, ardından da siyasete girmeye karar verip Hizbi Ebyaz Fırkasından seçime girip Amisos Kentinin doğu yakasında bulunan bir karyenin Reisi olmuş..
Botokslu Siyasetçi ilk seçildiği dönemden hayatının son noktasına kadar sürekli olarak kavga siyaseti yapmaktan yana olmuş, ilk önce Temsilciler meclisine seçilen Molla Kasımla kavga etmeye başlamış, ardından Hizbi Ebyaz Fırkasının Amisos Temsilcisi olan Kervancıbaşı ile kavga etmeye başlamış, daha sonra da Tranocirisle kavga etmeye başlamış. Tüm bu kavgaların arka planında iki şey varmış birisi para, bir diğeri de Makam sevdası imiş, Botokslu siyasetçinin bu iki şey için yapamayacağı şey yokmuş. Seçildiği ilk dönemde binalarla işe başlayıp, mülk edinme sevdasına giren Botokslu daha sonra Binaları elde edince bu kez zinalar işine girmiş, orada da pek çok başarıya imza atan Botokslu pek çok hatunla işi pişirip onlara kendi Dinini maslahatı Mübarek’i ile tebliğ eyleme yolunu tercih edermiş. Hanif Dinine inanan Botokslu siyasetçinin yaptıkları ile inandıkları arasında en ufak bir ilişki söz konusu da değilmiş.
Seçildiği ilk dönemde kendisine yoldaş olarak seçtiği Selçukluların soyundan olan Özden kemerli adamla öyle kötü işler yapmışlar ki anlatmak mümkün değil, imar tadilatlarındaki yolsuzluklardan tutun da İhale işlerindeki alavere dalavere işlerine kadar pek çok yanlış işlere imza atmışlar. Botokslu siyasetçi Selçukluların soyundan olan ama soysuzlukta zirve yapmış Özden Kemerli adamı tepe, tepe kullanıp işini bitirdikten sonra onu sokağa koyar. Ardından devreye Cin Ali girer, Ancak bu arada Botokslu siyasetçi Deyyusu Ekber(bu konuda ilerleyen günlerde yazılarımız olacak) isimli bir Yazmanla işbirliği yaparak borazan başlılığını ona yaptırır. Deyyusu Ekber’in o unvanı alma nedeni ise her gittiği yerde bir hatunla iş tutup ona bir kaç çocuk yükleyip, ondan sonra yeni aşklara yelken açması nedeniyle boş bıraktığı hatunların geçimleri ile ilgilenmemesi nedeniyle de ona Deyyusu Ekber unvanı verilmiş. Botokslu siyasetçi Deyyusu Ekber’le çalışmakta iken bu kez müstakil bir Risale alıp başına da Mavro İşkilo ( Kara köpek) lakaplı bir yazman koymuş(bu konuda da ilerleyen günlerde yazılarımız olacak)
Tranocirisin Amisos Eyaletindeki umumi yöneticiliğinden rahatsızlık duyan ve onu alaşağı edebilmek için her türlü alavere, dalavere çeviren Botokslu siyasetçi, önce onun karşısına alternatif olarak çıkıp İmparatora gidip talepte bulunmuş ancak oradan desteği bulamayınca kuyruğunu kıçının altına sokup tıpış, tıpış tekrar eski vazifesine dönüvermiş. Ancak hırsı aklının önüne geçtiği için işi, gücü bırakıp Tranocirisin makamına oturmanın planlarını yapmaya başlamış. Önce İmparatora yakın isimleri Amisos kentine getirip sohbetler yaptırmış, başında bulunduğu kurumun paralarını bu insanlara fütursuzca dağıtmış. Ardından ülke genelinde faaliyet gösteren matbuat camiasından İmparatora yakın olan isimleri getirip konuşmalar yaptırmış ve onlara da Amisos Halkının paralarını bol miktarda vermekten kaçınmamış.
Botokslu siyasetçi Tranocirisin yerine gelmek için önünde engel olarak gördüğü kim varsa onlara her türlü çamuru atmaktan da geriye kalmamış, kendisine en büyük rakip gördüklerinden birisi olan Erkenden Doğan isimli siyasetçiyi devre dışı bırakabilmek için öyle bir tezgâh hazırlamış ki aklınız şaşar. Erkenden Doğan siyasetçiyi devre dışı bırakmak adına onun siyasi destekçisi Kervancıbaşı ve ekonomik destekçileri olan Dubai Zamparası adlı böyyüüük iş adamlarına felaket bir tezgâh kurar. Tezgâhı kuran ise Alaattin’in sihirli lambasından esinlenen Cin Ali olur ve o da bir sihirli Lamba bulmaya karar verir. Hani derler ya arayan ya Mevla’sını ya da belasını bulur bu bizim Cin Ali de Mevla’sını değil de Belasını bulmak üzere yola çıkar ve soluğu Kostantiniyye şehrinde alır. Botokslu siyasetçinin bol, bol mangır ve altın verdiğini Cemo lakaplı Yazmanı bulur ve onun üzerinden teşkilatı mahsusanın şimal cenahından olan ayların ve gündüzlerin sesi adlı risalede bir ültimatom yayınlatır. Yayınlanan ültimatomda Sabatesit isyanının elebaşısını Kervancıbaşının develeriyle ve Hımarlarıyla Amisos kentine getirttiği, Erkenden Doğan siyasetçinin mahzende muhafaza eylediği, Dubai zamparasının da ummanlara naklettiğini anlatırlar. Ancak Kervancıbaşı bu işin arkasında Tranocirisin yazmanı olan Hayatında Kaynamaktan başka bir şey olmayan adamdan zanneder. Oysaki Botokslu bu işte öyle enteresan şifreler kullanmıştır ki Da vincinin şifreleri onun yanında halt etmiş, bu işi ört bas etmek için hususi yazmanı olan Mavro İşkilo her gün bu işi yapanlara verip veriştiriyormuş ki hedefi saptırsın. İşte size Botokslunun şifrelerinden bir kesit çözün çözebilirseniz, kalın sağlıcakla.