BÖYLE FEDAKAR BİRİSİNİ GÖRÜNCE KENDİMDEN UTANDIM
Yüce dinimiz iki şeyin dışında hasedi yasaklamıştır, ancak malını Allah yolunda harcayanlar ile Allah'ın kendisine verdiği ilmi toplumla paylaşan insanları kıskanmak yasaklanmamış, bilakis teşvik edilmiştir. Kıyamet gününde Allah Resülü'nün şefaat edeceği ve onun gölgesinden faydalanacak yedi çeşit insandan ikisi de yine yukarıda saydığım topluluklardır. Yaptığı işi sırf Allah rızası için yapan insan sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır. Keşke hepimiz yaptığımız her işi sırf rabbimizin rızasını kazanabilmek için yapabilseydik.
2009 yılında Medrese-i Yusufiyye'de yatarken yaptığım en önemli işlerden birisi günlük gazeteleri noktasına virgülüne varıncaya dek okumak, hatta bulmacaların tamamını eksiksiz doldurmaktı. Gazeteleri okuduktan sonra bulmacayı en sona bırakırdım ki zamanımın uzun bir bölümünü bulmacayla geçirebileyim. Gazeteleri okurken bir gün yerel gazetelerin bir kısmında tam sayfa bir ilan dikkatimi çekti, ilanda Terme'de atıl vaziyette bulunan İmam Hatip Lisesi binasını kurtarmak için 999 altın adam arandığı belirtilmekteydi. O günlerde olayın arka planını veya işin iç yüzünü öğrenme imkanım olmadığından konuyu araştıramamıştım ancak önceki gün ziyaretime gelen avukat bir arkadaşın anlattıkları beni o kadar etkiledi ki inanın kendimden utandım.
Diyeceksiniz ki kendinizden utanacak kadar etkilendiğiniz olay nedir, izin verin anlatayım; Terme İmam Hatip Lisesi mezunu bir Avukat arkadaş 28 Şubat süreciyle boş kalan Terme İmam Hatip Lisesi binasını kurtarabilmek için o kadar özverili bir çalışma yapmış ki anlatmakla bitmez. Adamcağız önce İmam hatip Lisesi koruma derneği üzerinden binayı kurtarabilmek için çalışmalar başlatmış, ardından 28 Şubat süreci gereği İmam Hatip Liselerinin koruma dernekleri devre dışı bırakılınca bu kez fakirlere yardım derneği adı altında mücadelesine devam etmiş, ardından olaya siyasetçileri dahil edip çözüm bulma yolunu denemiş, buradan belli bir destek alsa da yeterli olmayınca bu kez bizzat kendisi yazışmalar yaparak olayı çözmek istemiş.
Avukat arkadaşı bir çoğunuz tanır ancak ben yine de ismini vermek istemiyorum, zira arkadaşımız yaptıklarını sırf Allah rızası için yaptığından amellerinin zayi olmaması için adını vermek istemiyorum. Arkadaşımız önce mevcut binayı Türkiye Diyanet Vakfı'na verip, tadilatını vakfın yapması için çalışmalar yapmış, Diyanet Vakfı hocalardan müteşekkil olduğundan malumunuz hocalar almayı becerip, vermeyi beceremediklerinden binayı almışlar ancak üzerine tek bir çivi dahi çakmamışlar. Avukat arkadaşımız boş durmamış bu kez binaya ek bir öğrenci yurdu yapılması için İl Özel İdaresi'ne müracaat etmiş. İl Özel İdaresi'nden ve Aslan Karanfil'den bir hayli memnun olmuş, işi savsaklamadılar, çözüm bulmak için ellerinden geleni yaptılar ve ödenek olmamasına rağmen ek ödenek ve ek bütçe oluşturup binanın betonarmesini yaptılar diyor.
Avukat arkadaşımız o kadar özverili mücadele vermiş ki o anlattıkça ben kendimden utandım. Büyük işadamlarından, milletvekillerine, Milli Piyango İdaresi'nden, spor toto teşkilatına varıncaya hatta Başbakan'a dahi mektup yazmış ancak gerekli desteği bulamamış. Mevcut eski bina deprem açısından çok riskli olmasına ve bunu rapor haline getirip ilgili yerlere bildirmesine rağmen hala daha bir çözüm bulamamış olması gerçekten acı bir durum. 28 Şubat sürecinin ülke genelinde atıl durumda kalmış beş binasından birisi olan bu binanın mutlaka maduriyetinin giderilmesi gerekiyor. Avukat arkadaşımız bu konuda o kadar samimi ki sadece kendi geçimini sağlayacak kadar çalışıyor, geri kalan tüm mesaisini bu işe harcıyor. Bana göre bu arkadaş devrin gerçek anlamda Allah dostlarından birisidir. Yaptığı işten siyasi rant beklemiyor, ekonomik çıkar peşinde değil, nam, şöhret istemiyor, istediği sadece ve sadece atıl durumda olan binaların eğitime kazandırılması. Sorarım size bu devirde böyle bir adama rastladınız mı? Ben rast gelmedim gelen varsa söylesin. Bu arkadaşımız eski binaları adam etmek için gecesini gündüzüne katarken bizim ilim yaymacılar ve SAMİMDER'cilerin mevcut binaları İmam Hatip Lisesi'ne vermemek için bin bir bahane aramalarını kıyasladığımızda bizimkilere değil Müslüman insan demek için elli tane şahide ihtiyaç var.
Avukat arkadaşımız Terme İmam Hatip Lisesi adına 12. Geleneksel Pilav Günü yapıyor, hedefi mevcut iki binayı bitirebilmek için mezunlarla istişare edip, çözüm bulmak, peki bizimkilerde pilav günü yaptılar amaçları ne idi, millete hava atmak, toplantıya çok sayıda protokol mensubunu getirmek. Şimdi sorarım size avukat gibi fedakar, vefakar, çilekeş bir insanı gördüğümde kemdimden utanmakta haksız mıyım. Bu devirde böyle bir insan olduğu için Rabbime şükrediyor, sayılarının artması için dua ediyorum. Mutlu Pazarlar.