Yaz süresince güneş ve denizin cildimizde oluşturduğu zararlı etkilerin onarılması, cildin erken yaşlanmasının önlenmesinde önem taşıyor. Yaz döneminde cildi bozan en önemli etkenin güneş ışığı ve su ile temasın artması olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, güneş ışığı ile doğrudan temasın derinin temel hücreleri olan keratinositlerin ölümüne, kollajenin parçalanmasına, bunun sonucunda ciltte lekelenmelere, kırışıklıkların artmasına ve erken yaşlanmaya neden olduğunu belirtti. Yaz süresince deniz ve havuz suyu ile uzun süreli temasın deriden su kaybına neden olarak cilt kuruluğunu artırdığını söyleyen Dr. Akın, “Ayrıca havuz suyunda bulunan klor, ciltte meydana gelen kuruluğu ve zararı artırmaktadır” dedi.
A, E ve C vitaminlerinden zengin beslenin
Güneş, deniz ve havuz suyunun ciltten aldığı nemin yerine konması gerektiğini söyleyen Dr. Akın, “Su cildin en önemli nem kaynağıdır. Bu sebeple su tüketimi yaz mevsiminde (günde en az 6-8 bardak) artırılmalıdır” dedi. Ciltte güneşin ve nemsizliğin yaşlanmayı arttırıcı etkilerini önlemek için antiaging özelliği olan A, E ve C vitaminlerinden zengin beslenilmesini, yeşil sebze ve meyvelerin bol tüketilmesini öneren Dr. Akın, havuç, domates, maydanoz gibi karotenden zengin beslenmenin cildi doğal olarak güneşin zararlı etkilerinden koruyacağına dikkat çekti.
Parlak cildin sırrı su
Derinin üst tabakalarının vücut suyunun kaybını önlediğini ve alt katmanları dış etkilerden, ultraviyolenin zararlarından koruduğunu anlatan Dr. Akın, “Derinin yeterli elastikiyet ve parlaklıkta olması içerdiği su miktarına bağlıdır. Diğer hücrelerde olduğu gibi,ciltte bulunan ter ve yağ bezlerinin fonksiyonlarını tam olarak yapabilmeleri için de suya gereksinimleri vardır. Hücreiçi suyun azalması cildin kuruması ile sonuçlanır. Yumuşak, sağlıklı, pürüzsüz bir cilde sahip olunması için günlük yeterli miktarda su tüketilmelidir” dedi. Nemini kaybeden cildin matlaşarak gözeneklerinin genişleyeceğini belirten Dr. Akın, “Ciltte güneş ışığına bağlı olarak kahverengi lekelenmeler, dudak üzeri, göz etrafı gibi cildin ince ve hassas olduğu alanlarda ince çizgilenmeler oluşur. Ayrıca güneş ışığı cildin yağlanmasına da neden olmaktadır” diye konuştu.
Cildinize takviye yapın
Cildin kaybettiği nemin kullanılan nemlendirici kremler dışında, cilt altına mezoterapi denilen bir yöntemle verilecek vitaminler ve hyaluronik asid uygulamaları gibi işlemler ile de yerine konulabildiğini belirten Dr. Akın, “Özellikle 35 yaş ve üzerinde bu işlemlerin uygulanması cilt için oldukça yararlı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır” dedi.
Hangi besinler cilde iyi gelir?
Güneş kaynaklı cilt hasarları ile ilgili yapılan bir araştırmaya göre yaş, ırk, sigara içme ve beslenme tarzının cilt hasarlarında etkili olduğunun kanıtlandığını belirten Dr. Akın, “Yaş ile güneşe bağlı cilt hasarları arasında pozitif bir korelasyon olduğu bilinen bir gerçektir” dedi. Diyette bol oranda sebze, meyve, baklagil, zeytinyağı, peynir ve balık tüketenlerde güneşe bağlı cilt hasarının daha az görüldüğünü anlatan Dr. Akın, sigara içimi, fazla miktarda et, margarin ve şeker ürünlerinin tüketiminin de güneşe bağlı cilt hasarını artırdığını söyledi.
Dr. Akın cilt için faydalı besinleri şu şekilde sıraladı;
·Vitamin C, retinol ve kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir ve çinko güneş hasarından cildi korur
·Çay, elma, soğan, sarımsak, kırmızı şarap, patlıcan, sebze ve meyve gibi besinlerde olan polifenollerin (ferrulik asid ve kafeik asid vb.) antioksidan etkileri cildi oksidatif stresten korumaktadır.
·Yeşil çay, retinoidler, fenoller ve üzüm çekirdeği ekstratı gibi bitkisel ürünlerin bağışıklık sistemini düzenleyici, iltihabi olayları baskılayıcı ve antioksidan özellikleri vardır. Haber Merkezi