Yazdığım yazılarla ilgili bazı okurların yazdığı tenkitleri sizler de görmektesiniz. Bu tenkitler genellikle soru yoluyla gerçekleşirken; bunlardan en fazlaca kullanılan ve üzerinde durulanlardan biri, 'bu yazdıklarını daha önce neden yazmıyordun' diğeri ise, 'madem kötü idi o insanlarla neden bu kadar çalıştın' şeklinde dile getiriliyor.
Çok doğru ve güzel iki tespit olarak değerlendirdiğim bu tenkitler konusunda okurlarımın unuttuğu veya atladığı bir yerin varolduğunu belirtmeliyim ki; o da, bu gazetenin daha önce olmadığı ve bizim bu gazeteyi kurmamızın nedeninin de bu tür yanlışları toplumun bilmesini sağlamak olduğudur.
Ayrıca benim, belediyede çalıştığım dört yıl içerisinde, içime sinmeden imzaladığım bir tek evrak vardır. O da Gıda Borsası'nın Tekkeköy"de bulunan Sagimad olarak adlandırılan gıda toptancılarının yaptığı siteye taşınmamasıyla ilgili olanıdır. Bunun dışında, mecliste olduğum döneme ilişkin bu türden bir evrak yoktur.
Bununla beraber, o insanlarla çalışmış olmaktan da pişman değil, bilakis memnunum. Kimin ne olduğunu bilmem ve onları tanımam için çok iyi bir fırsat oldu benim için. Zaten Kral hazretleri, o meclisi istediği gibi yönetemediğini, alavere dalavere çeviremediğini gördüğünde benden rahatsız olup elli türlü entrikayla benim etkimi azaltmaya kalkışınca ben de artık meclis toplantılarına gitmez oldum.
Gelelim asıl konumuza...
Bundan yaklaşık 6 ay önce, hem Atakum Belediyesi Meclis üyesi hem de Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi sevdiğim bir arkadaşım, bana gelerek bir evrağı olduğunu, bu konuda kendisine yardımcı olmamı rica edince; ben de evrağı teknik eleman bürokrat arkadaşlara incelettim.
Bu noktada daha önceki bir olaya değinmem yerinde olacak... Zamanında Atakum Belediyesi, hafif raylı sistemin geçtiği bölgelerde kamulaştırma bedeli ödememek için vatandaşın hafif raylı güzergahına denk gelen arsasına karşılık başka arsasına kat ilavesi yaparak kamulaştırma yapmaktan kurtulma yoluna gitmesi üzerine Büyükşehir Belediye Meclisi de bu uygulamaya sıcak bakmış ve evrakları onaylamıştı. Onaylanan evraklar, İçişleri Bakanlığı müfettişlerince incelendiğinde, "burada kamu yararı değil, kurum yararı var; yanlış yaptınız" sonucu çıkmış ve hakkımızda fezleke düzenlenince biz de uygulamalardan vaz geçmiştik.
Meclis üyesi arkadaşımın bana getirdiği evrak ise sözünü ettiğim o tür uygulamadan biraz daha kötü; çünkü kamuya ait park, yeşil alan olan yerler imara açılıyor. Karşılığında ise bu arsaya meclis üyesi arkadaşımın ötede beride atıl durumdaki arsaları getiriliyor ve 8 katlı imar veriliyor. Bunun değil kamu yararı, kurum yararı bile yok. Sadece meclis üyesi arkadaşımın yararı var o kadar.
Ayrıca aynı parselde bulunan diğer vatandaşlar, müracaat edip, 'biz de aynı haktan yararlanmak istiyoruz' deyince onlara da olmaz denmesi, işin daha da vahim olan bir başka boyutu. Yani bir meclis üyesinin oyunu alabilmek için resmen adama para yerine kamunun arazisini peşkeş çekiyorsunuz. Çok yazık!..
Daha önceki olayda sözünü ettiğim evrakla ilgili düşüncesini aldığım Kral hazretleri o zaman bana, "Adnancığım müfettişin yazdığı raporu gördün, bu evrakı derhal reddedelim. Hem bu adam için risk almaya değmez" demişti. Zamanında bana böyle demesine rağmen; şimdi sırf meclisteki parmak çoğunluğunu kendine çevirebilmek için bu türden bir peşkeş olayını kabul etmesi, onun ne kadar dürüst, ne kadar ilkeli ve de ne kadar şehrini düşünen bir adam olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Şimdi sıra ile AK Partili teşkilat yöneticilerinden tutun da milletvekillerinden, Genel Merkez"e kadar ne yapacaklarını merak ediyorum. Daha iki gün önce Adalet Bakanı şehrimize geldiğinde, 'yanlış yapanı içimizde barındırmayız' dedi.
İşte size evrakıyla, belgesiyle yolsuzluğun ta kendisi. Şimdi İçişleri Bakanlığı müfettişlerini, Cumhuriyet savcılıklarını iş başına davet ediyorum. Bu olay, ulusal medyada haber olmayı gerektirecek bir olaydır. Gaziantep'te yaşanan olaydan daha vahim bir olaydır. Zira olayın içerisinde sadece Belediye Başkanı yok. Diğer tarafta meclis üyesi de var. Hem siyasi hem de ekonomik rant var.
Burada yapılmak istenen, iki şey var: Birincisi, meclis üyesine ekonomik rant sağlayıp onu satın almak; ikincisi de, parti teşkilatını devre dışı bırakarak mecliste istediği gibi at koşturma imkanına sahip olmak.
Biz DENGE Gazetesi olarak haberi yaparken de varsayımlar üzerinden değil, elimizdeki evrak üzerinden evrakın tarih ve sayı numarasını da vererek yapıyoruz. Bizden bu kadar, gerisi yetkili mercilerin görevi.
İyi haftalar...