Kepenk indirten 'elti-yenge kıskançlığı'nın boyutunu TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu şöyle anlattı: Kardeş kavgasında, elti kıskançlığında boğuluyoruz. 'Onun var, benim niye yok?' çekişmesi şirketleri iflasa sürüklüyor. Ekonomik aktivitedeki yavaşlama sürerken satır aralarında kalan bir istatistik genelde gözden kaçıyor. Açılan ve kapanan şirket sayısı, iş dünyasının dinamizmi açısından önemli bir veri... Son bir yıl inde Türkiye'de 40 bin firma kapısına kilit vurmuş. İstatistiklere göre bu şirketlerin yüzde 65'i kuruldukları ilk 5 yıl içinde faaliyetlerine son veriyor. Yüzde 24'ü 5-10 yıl arasında, yüzde 11'i ise 10 ve daha üstü yıl yaşıyor. İlk yıl içinde kapanan firmalar tüm kapanan firmaların yüzde 20'sini oluşturuyor.
ZENGİNLİĞİN YOLU ORTAKLIKTAN GEÇER
Son bir yılda (2011 Eylül-2012 Ağustos) toplam 109 bin yeni firma açılmış. Fakat aynı dönemde 40 bin firma da kapısına kilit vurmuş... Bu şirketler neden kapanıyor sorusuna yanıt arayan Rifat Hisarcıklığlu, önce bir tespitte bulunuyor: 'Bakın bugün Türkiye bir KOBİ deryasıdır. Ama şirket kurmakta gösterdiğimiz başarıyı, büyütmekte gösteremiyoruz. Sermaye kıtlığı çeken ülkemizde, şirketlerimizi büyütmenin bir yolu da, birleşmek ve ortaklık kurmaktır. Ama biz ortaklığı bir türlü beceremiyoruz...' Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), açılan ve kapanan şirket istatistiklerini büyük bir titizlikle hazırlıyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu önceki hafta Bilgi Hizmetleri Daire'sinden konuya dair özel bir bir çalışma yapmasını istemiş. Başkan'ın isteği üzerine de kapanan firmaların ortak özellikleri çıkarılmış. İlk sıralarda ekonomik sıkıntılar, küresel kriz, sektörel değişim, sermaye yetersizliği gibi nedenler var. Fakat Hisarcıklıoğlu burada işin bir başka boyutuna dikkat çekiyor: 'Ancak Anadolu'nun her yerinde karşılaştığım düşündürücü bir nokta daha var. Kardeşler kavgası, eltiler kavgası, ortaklar çekişmesi içinde boğulup gidiyoruz. Bu sebeplerden dolayı ya şirketlerin yaşam süresi kısalıyor, ya da büyümelerini engelliyoruz.'
İki kardeş nasıl battı?
KAPANAN 40 bin şirket üzerinde yapılan araştırmanın sürdüğünü anlatan Hisarcıklıoğlu sözlerini kendi yakın çevresinden bir örnekle noktaladı: 'Benim tanıdığım iki kardeş var. Küçük bir şirket kurdular. Her Kayseri'ye gittiğimde işlerinin daha iyiye gittiğini gördüm. İyi kazanıyorlar, güzel arabalara biniyorlar vs... Daha sonra duydum ki iki kardeşin eşleri daha fazlasını ister hale gelmiş. Küçük kardeşin eşi 'Neden sabahları sen erken gidiyorsun, abin ne zaman sabah dükkanı açacak' demeye başlamış. İş o noktaya gelmiş ki iki elti 'Onların şunu da var. Ben de isterim' diye diretince kardeşler şirketi ikiye bölüp birbirlerine rakip oldular. Şimdiyse şirket kapandı. İkisi de iş arıyor.'