Yerel seçimin ardından on dört ay geçti. Kimilerine göre seçilen başkanlar hiçbir şey yapmadı, kimilerine göre çok şey yaptılar. Bize göre ise seçilen başkanlardan çok fazla bir şey beklemenin doğru olmayacağını ta geçtiğimiz yıl yazmıştık. Neden böyle söylediğimize gelince; belediyelerin içerisinde bulundukları ekonomik yük belli, adeta nefes alamayacak durumdalar ve bu şartlarda harcama yapacak hizmetler üretmeleri çok zor, bu nedenle başkanlardan çok fazla bir şey beklememek lazım diye yazmıştım. Bana göre personel maaşlarını ödemeleri dahi başarıdır, gördüğüm kadarı ile de hepsi şu veya bu şekilde personel maaşlarını ödemek için çırpınıp duruyor. Kimisi ödüyor, kimisi yarım ödüyor, kimisi ise mesaileri ödemiyor. Kısacası başkanların en büyük dertleri personel maaşı, yatırımı ondan sonra düşünmek zorundalar ki bana göre de doğru yapıyorlar. Çalışan personelin maaşını ödemedikten sonra yatırım yapsanız ne olur yapmasanız ne olur. Önemli olan insanların evlerine ekmek götürmeleridir, çalışan personel evine ekmek götürmezse ondan iş beklemek de mümkün değildir.
Diyeceksiniz ki 'Nereye kadar gidecek böyle?' Kanaatimce önümüzdeki yıl da böyle gider ondan sonra yatırımlar başlar. Bu arada başkanlar bol bol ziyaretler yaparlar, ufak tefek tamirat işleriyle uğraşırlar, mevcut imkânları ile temizlik, çöp ve yol tamiratları yaparlar. Yatırım yapanları yok mu derseniz, merkezi hükümetten destek alarak yatırım yapan belediyeler de var. Örneğin Büyükşehir Belediyesi bu anlamda Çevre Şehircilik, Ulaştırma ve Altyapı ve diğer bakanlıklardan güzel destekler almakta. Bu destekler sayesinde güzel işler yapmaya çalıştığı ortada. İlçe belediyelerinin bir kısmı da aynı şekilde kentsel dönüşümler yapabilmek için ilgili bakanlıklardan destek alma peşinde, mücadele ettiklerini gözlemliyoruz. Ancak bu arada dikkatimi çeken bir şey oldu, bazı başkanların yaptıklarını basına servis etmek yerine kendi özel facebook sayfasından yayınlayıp kamuoyu yapmaya çalıştıklarını gözlemledim, bu çok yanlış bir şey. Herkes işini yapacak, başkanlar yaptıkları icraatları basın birimleri aracılığı ile basına servis edecekler ve basın da haber yapacak. Basında yer alan haberleri başkanın basın birimi onun facebook sayfasından paylaşabilir ama henüz basında çıkmayan bir haberi başkanların kendi sayfalarında yayınladıktan sonra basına servis edip haber yapmalarını beklemeleri yanlış bir durum.
Bu iş öyle sanıldığı gibi sosyal paylaşımlarla veya belediyelerin kendi haber sitelerini veya web tv’lerini kurarak olacak iş değil. Toplum size oy verir ama sizin kendinizi anlatmak adına kurduğunuz yayın organlarını izlemeyi bir yana bırakın, size aleni destek veren yayın organlarını dahi takip etmez. Burada yapılması gereken şey aleyhinizde olacak şeylerin önüne geçmektir zira Ahmet Cevdet Paşa'nın Mecelle’sinde “Defi mefasit celbi menafiden evladır” demesinin nedeni de budur. Yani idarecilikte kötü şeyleri, fesatlıkları def etmek iyilikleri anlatmaktan öncedir demesinin nedeni budur. Bu güne kadar belediyelerin kendi bünyelerinde kurmuş oldukları basın birimlerinin çıkardıkları gazeteler, yayınladıkları ilanlar, broşürler veya benzeri şeyler fuzuli masraftan başka hiçbir işe yaramamıştır. Bunun en bariz örneği de Vezir Hazretlerinin çıkardığı Tramvay Gazetesi’dir. Sorarım size; tramvaylarda bedava dağıtılan onca gazeteyi okuyanınız var mı? El-cevap, yok.
Başkanları bu yönde informe eden kim veya kimlerse yanlış yaptıklarını unutmasınlar. Bunu söyleyince Aykut Edibali’nin seçim dönemlerinde kullandığı bir slogan geldi aklıma. Onun seçim sloganı “Denenmiş denenmez” idi. Bu konuda da durum hiç farklı değil. Belediyelerin kendi bünyelerinde kurmak istedikleri tv’ler, internet siteleri veya yayın organları hiçbir işe yaramaz. Yarasa yarasa orada çalışacak birkaç kişiye ekmek kapısı olur ama zaten belediyelerin personel yükü çok faza bir de yeni personel alıp yükü artırmanın hiçbir yararı yoktur. Bunu derken kimse bizim bundan rahatsızlık duyduğumuzu da sanmasın zira bizim bu yönde bir talebimiz de yok ekonomik bakımdan bir beklentimiz de yok. Sadece ve sadece ileride 'Neden demedin?' denmesin diye yazıyorum.
Basın toplumun sesidir,. Yanlı olmayıp objektif davrandığı sürece topluma çok faydaları olur, eleştiriden rahatsız olmamak lazım. Ortada bir yanlış varsa bunu düzelterek yolunuza devam etmek çok daha doğru bir icraattır. Başkanlar neden icraatlarımız basında yok diye rahatsızlık duymasınlar. Bizim hangi belediyeden gelirse gelsin haberleri mutlaka değerlendirdiğimizi bilmelerini isteriz. Kiralık kalemlerin yazmamasından da rahatsızlık duymasınlar, merak etmesinler toplum her şeyin farkında. Bugünlük de bu kadar, Allah’a emanet olunuz.