Kitaplarla ilgili son yazımızın üzerinden bir aydan fazla süre geçmiş. Ara ara daha önce okuduğum kitaplar arasından seçtiklerimi sizlerle paylaşacağımdan bahsetmiştim. Ayrıca şu zaman aralığında bu tercih benim için de oldukça yerinde; çünkü okulların kapanmasına az kalan şu sınav döneminde bana da bir mola vermek gibi olacak.
Gelelim okurlarımızla paylaşacağımız birbirinden güzel kitaplarımıza... Bu hafta sizler için bir anı-roman, iki deneme ve bir de gezi kitabı seçtim. Yaza girerken belki buaralar farklı bir şeyler okumak ister canınız, belki ben de bu şekilde size yardımcı olabilirim.
İlk kitabımızın adı Memleket Hikayeleri. Eğer kitapçılarda çok vakit geçiriyorsanız, edebiyat, tarih ve siyaset üzerine olan kitapların yoğunlukta olduğu bölgelerde geziniyorsanız bu kitaba gözünüz çarpmış demektir. Memleket Hikayeleri, üniversite çevreleri ve düşünmek için okumayı sevenlerin bildiği, tanıdığı isim olan Nihat Genç'in bir kitabı. Kitap, uzunlu kısalı birçok öyküden oluşmakta; ama bunlara daha çok Nihat Genç gibi bir aydının anıları, gözlemleri ve günümüz insanının nabız atışları diyebiliriz. Bu memleketin ekmeğini yiyip suyunu içtiği ve ona ihanet etmediği, tanık olduğu yanlışlıkları ekranlardan, köşeyazılarından ve kitaplarından haykırarak bize anlatan Nihat Genç'in tüm kitaplarını özellikle genç arkadaşlarımıza öneriyorum.
İkinci kitabımızsa yukarıda bahsettiğim gezi kitabı, Çin'in Uzun Yürüyüşü. Şuan Ergenekon tutuklusu olan Mustafa Balbay'ın dünya coğrafyasında karış karış gezdiği ve gerek kültürel gerek ekonomik gerek jeopolitik olarak bizlere tanıttığı kitaplar serisinden biri Çin'in Uzun Yürüyüşü. Kitapta Mustafa Balbay'ın eğlenceli anlatımları yanında, araştırmalarını ve Çin'in son yıllardaki atağa geçişinin iktisadi analizlerinden yola çıkarak,bu ülkenin hangi yönde ilerlediğinin cevaplarını bulabiliyoruz. Ayrıca kitabın sonunda da birçok fotoğraf mevcut; sıkılmadan, Çin'e bir gezi yapıyor, öğrendikçe öğreniyoruz.
Bir diğer kitabımız anı-roman diye bahsettiğim Masalını Yitiren Dev. Bu kitap emekli öğretmen ve edebiyat çevrelerinin tanınmış ismi Adnan Binyazar'a ait. Bir Köy Enstitülü öğretmen olan Adnan Binyazar'ın ağzından otobiyografik bir roman çıkmış; ama bu kitabında hayatının sadece çocukluk ve ilkgençlik dönemine tanıklık ediyoruz.Yazar duru anlatımlarında Türkçe'nin güzelliklerini hissettiriyor; ama Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki o yoksul yaşamında bile bize çocukluğun zenginliğini tattırıyor. Kitaptan kopmak istemiyorsunuz,siz de okurken bu sözlerimi anımsarsınız nasılsa...
Ve bu hafta tanıtacağım son kitabımızın adı; Pazar Sabahı. Bu kitabın yazım amacı oldukça farklı. Yazarın açıklamasına göre, gazetelerin pazar eklerinin hazırlanış amacı, 'insanlar pazar günü evlerine kısılıp kalmasın yine çıkıp alışveriş yapsınlar yine tüketsinler ve stoklar erisin' olduğu için; kendince bu mantığa bir şekilde karşı çıkmak. Yazar şuanda adını veremeyeceğim bir gazetenin pazar ekinde, kendince belirtmiş olduğu pazar eki mantığına karşılık olarak, pazar günü de düşündüren, bilgilendiren ve fikir veren yazılar yazmış; bu kitapta da bu yazılarını toplamış. Kitap gerçekten başka kitaplara kapı açıyor, birçok güzel şey öğreniyorsunuz, oldukça da merakı cezbedici bir anlatıma sahip. Kitabın yazarı Mehmet Ali Kılıçbay. Kendisi de bir İktisatçı olan yazar, tarihi olayların çoğunun iktisadi temelli olmasından dolayı bilgilendirici ekonomi yorumlarında da bulunmuş, bu da kitabın ayrı bir getirisi diyelim.
Bu hafta da kitaplarla geçti, dilerim yukardaki kitaplardan en az biri ilginizi çekmiştir, güzel okumalar, haftaya görüşmek üzere...