3 haftada alınan 9 puanın etkisi ile tribünlerin tıklım tıklım olacağından şüphemiz yoktu. Maç biletlerin dün satışa çıkarılması, sabah erken saatlerde gişelerin açılmasının da etkisiyle maçın başlamasına 1 saat kala maraton tribünü biletlerinin tükendiği haberi yayılıyordu kulaktan kulağa. Gerçekten de tribünün yükünü çekeceği, maçın başlamasına 2-3 saat varken stad çevresindeki kalabalıktan belliydi. Süper ligdeki sözde "süper" takımların bile erişemediği seyirci rakamlarına, Samsunspor 3 haftalık seri galibiyetle ulaşması kentin başarıya ne kadar hasret olduğunun göstergesiydi.
Maç öncesi oyuncuların tek tek tribüne çağrılması, taraftar gruplarımızın uzun zaman sonra bu kadar kalabalık bir şekilde stada iştirak etmeleri ve 17-18 bin civarında bir seyirci desteği ile Samsunspor'umuz beklenildiği gibi maça çok hızlı başladı. Maç öncesi korkum, bu süreçte golü bulamazsak oluşan stres çerçevesinde skor olarak geriye düşmekti. Ancak takımımız fırtına gibi başladığı maçta, yarım saatlik dilime 2 gol sığdırarak tribünleri rahatlattı. Hacettepe'nin soyunma odasına umutlu gitmek için baskı yaptığı dakikalarda bir anlık gaflet sonucu yediğimiz gol bile takımımızın ritmini bozmadı. İkinci yarıya da aynı hızla başlayan ekibimiz, Oktay'la tam zamanında gol bularak maçı kopardı. Bu dakikadan sonra Ahmet Şahin'in ellerinde eriyen uzun toplarla kalemize gelmekten başka çaresi kalmayan Hacettepe'ye son darbeyi de maçın yıldız isimlerinden Turgut vurdu ve ekibimiz 4 gollü bir galibiyet daha elde etti.
Kalecimiz Ahmet Şahin için yakın geçmişte takımımız formasını giyen en iyi yerli kaleci diyebiliriz. 1 tane bile yan top bırakmadı, savunma arkasına atılan tüm topları soğukkanlı bir şekilde sildi süpürdü. Ersin-Pavlik ikilisi yine rakibine nefes aldırmazken, garanti futbol oynamaları büyük artıları. Pavlik'in maç sonu tribünlerimizle olan iletişimini görmenizi isterdim. Sağ bekte Adem, yine olağanüstü oynarken ; orta alanda Murat Yıldırım Avrupai standartlarda oynamaya devam etti. Turgay saha içinde hem kaptanlık görevini layıkıyla yerine getirdi, hem de bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile sahada basmadık yer bırakmadı. Her geçen gün üzerine koyarak oynuyor kaptanımız. Oktay yine coşkulu futbolunu devam ettirirken, Savaş beklediğimiz patlamayı Hacettepe'ye yaptı. Bank asya'da Turgut hızlandığı zaman durduracak savunma oyuncusu yok sanırım. Hacettepe'li savunma oyuncularını darma duman etti, yerlerde sürükledi. 2 asist ve 1 golle maçın yıldızı olmayı hak etti.
Takımımız adına eleştirmek istediğim nokta ise lüzumsuz görülen kartlar. Sarı kart cezası olan Oktay'ın dikkat etmesi lazımdı, Bolu'da yok. Tıkır tıkır işleyen takımımızı Bolu gibi zor bir deplasmanda yalnız bırakmamalıydı, hem de sahada top tutabilen liderlik yapan oyuncumuz olarak. Abdülaziz'in gördüğü kartta çok yanlıştı, faul yapmanın da bir adabı var saha içinde. Turgut'ta son dakikalarda yaptığı hareketle takımımızı 10 kişi bırakabilirdi, biraz dikkat aman.
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Evim Atakum'da olmasına rağmen maç sonu şehirdeki coşkuyu yaşamak için 56'lar ve Çiftlik Caddesi'ni boydan boya yürüdüm. Bir kenti aynı anda bu kadar mutlu edecek başka bir husus olamaz. İnanın o taraftarımızın staddan çıkışı, konvoylar, kornalar,tezahüratlar .. Saha içinde taraftarların hınca hınç doldurduğu tribünler,el emeği ile yapılan pankartlar, tezahüratlar, maç sonu coşkuları. Samsunspor ve Samsun kenti buraları hak etmiyor, biz bu lige gerçekten fazlayız. Artık yerimize dönme vakti geldi de geçiyor bile.