Hikayesi zor bir dünyada yaşıyoruz.
Hayatı anlamanın , çok bilinmeyenli bir denkleme dönüştüğü karmaşık bir dünya
Herkesin herkese ayrı pencerelerden baktığı turnusol kağıdının altında farklı görüntülenen dünya
Şairin;
"Ne yanar kimse bana ateşi dilden özge,
Ne açar kimse kapım badı sabadan gayri""
dediği gibi ,gönül ateşinden başka kimsenin yanmadığı,sabah rüzgarından başka kimsenin kapı açmadığı garip bir dünya
Bir başka şairin ;
""Yaşamak oyun değil arkadaş,
Dünyaya gelmedin bir bedeli var "" şeklinde ifade ettiği ,ağır bedellerin ödendiği sarp kayalıkların kuşattığı çetin bir dünya
Yarına dair bütün hesapların , aslında avunmadan başka bir şeye yaramadığı kumdan tepeler gibi oyuncak dünya
Yüce Yaratıcının ""Dünya hayatı aslında oyun ve eğlenceden ibarettir""gerçeğinde özetlenen ,ama bir türlü anlamak istenmeyen basit ama karmaşık dünya...
Yattığında sağlıklı,kalktığında ise yatalak bir hayatı insana hediye eden yalancı dünya
Bir tehlikeden kaçarken aslında ölümün kucağına doğru koşturan tuzak bir dünya
Herkesin kendisiyle kavgalı olduğu,barışı sevmeyen kavgacı dünya
Neresinden bakarsanız bakın,insana hem kendini hem de hayatı çok değişik gösteren sihirli ayna gibi sahte dünya
.
İşte ben bu dünyanın hikayesini çözemiyorum.
Bir bakıyorsun zor,bir bakıyorsun kolay,bir bakıyorsun güzel,bir bakıyorsun çirkin,bir bakıyorsun anlamlı bir bakıyorsun anlamsız bir dünya...
Yunus Emre"nin diliyle;
Yürü yürü yalan dünya
Yalan dünya değilmisin,
Yedi kez boşalıp yine
Dolan dünya değilmisin, dediği kim olursan ol,ne olursan ol,kimseye yar olmayan fani dünya...
Sultan Süleyman"ın ifadesiyle ""Bir kapısından girilip,diğer kapısından çıkılan bir han""dan farksız bir dünya...
Yine Yunus"un diliyle ""Bir kefen alınıp dönülen ""bir çarşı dünya....Zaman olarak ""göz açıp kapayıncaya kadar""geçen süreden daha kısa bir dünya....
İşte böyle bir dünyada yaşıyoruz...
Böyle bir dünya için çalışıyoruz...
Böyle bir dünya için savaşıyoruz...
Böyle bir dünya için ölüyoruz....
Böyle bir dünya için öldürüyoruz...
Aslında dünyanın bir uyku,ölümün de uykudan uyanmak olarak algılanması gereken bir gerçek olduğunu hatırlatan ilahi buyruklar var...
Dünyanın bütün bilinmeyenlerini çözen tek düğüm ölüm.....
İşte bu nasıl dünya hikayesi zor derken,bu zor hikayenin en doğru sonucu ölüm. Bu zor hayatın en cesur cevabını diriliş şairi merhum Erdem Beyazıt iki mısra ile özetlemiştir.(Allah rahmet etsin)
Ölüm bize ne uzak ne yakın bize ölüm,
Ölümsüzlüğü tattık ne yapsın bize ölüm"".