BU ŞEHİR, ADAM OLMAZ VESSELAM…

Adnan Bahadır

BU ŞEHİR, ADAM OLMAZ VESSELAM…

Efendimiz bir Hadis-i Şerif’lerinde “ ictenibu ferasetel müminin innehu yenzuru bi nurillah” yani. Müminin ferasetinden çekinin zira o Allah’ın Nuru ile bakar, buyurmaktadır. Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman edip gereklerini yerine getiren her Mümin bu kapsamdadır. Zira Efendiler Efendisi’nin söylediği her şey bizim için, delil niteliğindedir. Bir insan biraz sağ duyulu düşünürse, her şeyi çok açık ve net görür, ama aklı fikri şeytanlıkta, Allah’ın emirlerini uygulamayı zül addedip hem de ferasetli düşünmek istiyorsa havasını alır. Bu detayı neden verdiğime gelince, bu güne kadar yazıp çizdiklerimden tutun da ön gördüğüm şeylerin tamamına yakınının doğru çıktığını görünce, bu Hadis-i Şerif aklıma geldi. Milletvekilleri ve aday adayları ile ilgili yazdığım yazıların ardından onlarca insan arayıp şurasını da ekle, bunu da yaz deyince ne kadar haklı olduğumu bir kez daha anladım. Arayan arkadaşların bir kısmının söylediklerini, doğrusu ben de bilmiyordum. Örneğin bir Bayan Vekil adayının Lise mezunu olmasına rağmen, Büyükşehir Belediyesi’nin Özel Kalem Statüsü’nden Memur yapıldığını bunu da İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin’in talebi doğrultusunda Vezir Hazretleri’nin yaptığını, Büyükşehir Belediyesi’nde hiç çalışmadan bayanın direk İçişleri Bakanlığı Kadrosuna Memur olarak tayin edildiğini, şimdi de aynı Bayanın Milletvekili aday adayı olduğunu söylemesi beni şaşırtmadı. Zira ben siyasi hayatım boyunca, İdris Naim Şahin denen Zat-ı Muhteremi hiç sevmedim. Çünkü onun; bundan yedi-sekiz yıl önce Büyükşehir Belediyesi’nde yolsuzluk yapan hemşehrisi olan bürokratı, nasıl savunduğunu çok iyi biliyorum.

Bir başka Vekil Aday Adayı ile ilgili, çok enteresan bir ayrıntı geldi. Hanımefendi’nin her dönemin adamı olmak için çırpındığını, ona destek veren en yakın arkadaşlarını Vezir Hazretleri sevmediği için o dürüst insanları nasıl sattığını anlatınca da şaşırmadım. Çünkü o Bayanı da gözüm tutmamıştı. İşin daha da vahim boyutu, bu Bayan arkadaşımız yeğenini siyasete sokmuş ama ona iş bulmak için siyasete giren yeğeni, anında Valilikte işe başlamış. Şimdi bu Bayan arkadaşımız Vekil olacak da milletin işini tarafsız yapacak öyle mi? Duyduklarım bununla da sınırlı kalmıyor. Bazı Bayan Vekil adaylarının bazı erkek siyasetçilerle adlarının çıktığını, ama her şeye rağmen siyasete devam ettiklerini öğrendim. Kim olduklarını buradan yazamayacağım ama onlar kendilerini bilirler. Bu Bayanlar siyasetçilerin etinden sütünden, sizin anlayacağınız her şeylerinden yararlanmışlar, şimdi de Vekillik yolunda yükselmek için yine onlardan her türlü desteği almaktaymışlar.

Bunları neden yazdığıma gelince, bu insanların toplumun en üst düzeyindeki siyasi görevlere talip olmaları toplum adına fecaat, birileri bu gerçekleri haykırmalı ki bu insanlar da yaptıklarını birilerinin bildiğinin farkına varsınlar. İslam fıkhı, topluma mal olmuş insanlarla ilgili her türlü konuyu toplumla paylaşmaya izin veriyor. Bu dedikodu değil, toplumu doğru olan şeylerle ilgili bilgilendirmektir. Şayet bir siyasetçi kendi yetkisini, toplumun yararına değil de şahsi yararına kullanıyor ise, bunu toplumun bilmesi kadar doğal bir şey olamaz. Aynı şekilde, siyaset yapan insanların, toplumun manevi ve ahlaki değerlerine uygun davranma zaruretleri vardır. Ahlaki zaafiyeti olan insanların toplum adına siyaset yapmaları çok sakıncalı bir durumdur. Diyeceksiniz ki bunları görmeden nasıl karar veriyorsunuz? Ben karar vermiyorum ancak bu köşeye taşınmış her yazının, manevi sorumluluğunu bildiğimden çok ince eleyip sık dokuyarak, güvendiğim insanlara teyit ettirdikten sonra yazıyorum.

Milletvekili aday adayları bu dönem çok fazla ve bir o kadar da geçen döneme göre profili düşük insanların olduğu bir dönem geçirdiğimizi üzülerek ifade etmem gerekiyor. İnşallah çok eleştirdiğimiz mevcut vekillerimizi aramayız. Seçilecek insanlardan bu toplumun beklentileri var. İnsanlara yukarıdan aşağı bakan, toplumun işleri ile değil, kendi akraba ve yakınlarının işleri ile ilgilenen Vekillerden bu toplum bıktı. Sorarım size AK Parti iktidar olduğu günden bu güne dek Milletvekilliği yapan insanlara bakıldığında, bu Şehre tek bir çivi çakanı görmek mümkün değil. Sadece bir tanesi, Bakanlığı döneminde Samsunspor’a saha yaptırdı. Onun dışındakilerin tamamı, ya çocuklarına iş buldu, ya kayınçolarını Genel Müdür yaptırdı veya akrabalarına Bankalardan kredi kullandırdı. Bunun dışında bir iş yapan varsa Allah Rızası için söyleyin de, biz de bilelim veya bu arkadaşlar yaptıkları icraatları bize yazılı bildirsinler de biz de sizlerle paylaşalım.

Sözlerime son verirken bir konuya değinmek istiyorum. Malumunuz Canik Belediyesi Mavi Marmara Gemisi’ni Samsun’a getirdi. Ben Mavi Marmara ile ilgili bu güne kadar yazı yazmadım ancak o geminin ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum. Orada Şehit olan kardeşlerimizin de ne adına Şehit oldukları açıkça ortada. Gemiye yapılan ziyaretlere bakıldığında, çok az sayıda siyasetçinin ilgi duyduğunu görmek beni üzmüştür. Canik Belediye Başkanını sevmeyebilirsiniz ancak sırf Gemiyi o getirdi diye gidip ziyaret etmemek bana göre haksızlıktır. Geçmişte Çanakkale Tır savaşlarını yaşamış birisi olarak bu tür kavgaların ne şehre ne AK Parti’ye ne de hiç kimseye yarar sağlamadığını çok iyi biliyorum. Her zaman söylediğim sözü tekrar ederek sözlerime son vermek istiyorum. Bu Şehir adam olmaz vesselam. Kalın sağlıcakla.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.