Samsun denince aklıma sadece Karadeniz’in mavisi, geniş sahilleri ya da yemyeşil doğası gelmiyor.
Samsun, bir duruşun, bir inancın ve bir başlangıcın adıdır.
19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün bu şehre ayak basmasıyla yazılan o büyük destan, Samsun’u sıradan bir şehir olmaktan çıkarıp milletin umudu haline getirdi.
Bizim sorumluluğumuz, Samsun’un bu tarihi mirasa layık bir şehir olmasını sağlamaktır.
Bugün Samsun’a baktığımızda hem umut veren gelişmeleri hem de göz ardı edemeyeceğimiz eksiklikleri aynı anda görüyoruz.
Bir yandan Atakum sahili boyunca uzanan modern yaşam alanları, büyük hastaneler, organize sanayi bölgeleri ve artan ulaşım yatırımları dikkat çekiyor.
Öte yandan şehir merkezinde estetik kaygıdan uzak bir yapılaşma, trafik karmaşası, turizm potansiyelinin tam kullanılamaması ve kültür-sanat hayatındaki eksiklikler göze çarpıyor.
Samsun’un tarihine, coğrafyasına ve insanına baktığımızda bu şehrin çok daha fazlasını hak ettiğini düşünüyorum.
Şehir merkezinde yıllardır süregelen estetik düzensizlik ciddi bir kimlik sorunu yaratıyor.
Saathane Meydanı’nda başlayan dönüşüm doğru bir adım, fakat şehrin tamamına yayılan bir estetik planlamaya ihtiyaç var.
Modernleşelim derken ruhsuz binalarla dolu bir şehir merkezine sahip olmak, Samsun’a yakışmıyor.
Trafik meselesi de ciddi bir sorun haline geldi.
Özellikle Atakum ile merkez arasındaki aks, günün belli saatlerinde adeta kilitleniyor.
Raylı sistemin şehir geneline yayılması, bisiklet yollarının artırılması ve alternatif ulaşım projelerinin hızla hayata geçirilmesi gerekiyor.
Çünkü büyüyen bir şehirde eski alışkanlıklarla ulaşımı yönetemezsiniz.
Turizm açısından Samsun’un elinde çok değerli bir hazine var ama bu hazineyi yeterince parlatamıyoruz.
Amisos Tepesi, Tekkeköy Mağaraları, Bandırma Vapuru gibi bir çok değerlerimiz var.
Bu değerlerimiz daha profesyonel tanıtım ve işletmecilik anlayışıyla dünyaya açılmalı.
Büyük turizm zincirlerinin Samsun’a yatırım yapması sağlanmalı, uluslararası spor ve kültür etkinlikleri şehre çekilmelidir.
Sanayi ve teknoloji yatırımları şehrin geleceği açısından çok kritik.
Tarımsal üretimde güçlü olduğumuz Bafra ve Çarşamba ovalarını sanayiyle doğru entegre etmek, Samsun'u sadece hammadde sağlayan değil, ürün işleyen ve markalaşan bir merkez haline getirebilir.
Bu alanda genç girişimciler mutlaka desteklenmeli, TEKNOPARK gibi merkezler daha aktif çalıştırılmalıdır.
Kültür ve sanat konusunda da yeni bir zihniyete ihtiyacımız var.
Samsun Devlet Opera ve Balesi gibi önemli kurumlar var ama halkın kültürel yaşama katılımı çok sınırlı.
Büyük konserler, sergiler, tiyatro festivalleri gibi etkinliklerin şehre kazandırılması gerekiyor.
Her ilçede kültür merkezleri kurulmalı, genç sanatçılara destek verilmelidir.
Yeşil alanlar konusuna gelirsek, Karadeniz'in yeşiliyle özdeşleşmiş bir şehirde her yeni projede betonlaşmaya öncelik verilmesi kabul edilemez.
Sahil şeridinden iç bölgelere kadar parklar, bisiklet yolları, çocuk oyun alanları çoğaltılmalı.
Ayrıca Kızılırmak ve Yeşilırmak deltalarının korunması, sadece Samsun için değil, tüm Türkiye için bir çevre meselesidir.
Tüm bu ihtiyaçları karşılayabilmek için Samsun'un bir vizyona ihtiyacı var.
Siyasi çekişmelerin ötesinde, halkın, akademisyenlerin, iş insanlarının ve gençlerin ortak aklıyla belirlenmiş bir Samsun 2040 vizyonu.
Planlı büyüme, insan odaklı şehirleşme ve kültürel zenginlik anlayışıyla yol alırsak, Samsun sadece Karadeniz’in değil, Türkiye’nin en yaşanabilir şehirlerinden biri olur.
Samsun için geç kalınmış adımları bir an önce atmak gerekli.
Samsun’un geleceği için acil adım atılması gereken bence çok öncelikli 5 konu var.
Birincisi; Şehir merkezinde estetik ve kimlik kazandıracak kent planlaması yapılmalı.
İkincisi; Trafik ve ulaşım sorunları için raylı sistem ve alternatif yol projeleri hızla tamamlanmalı.
Üçüncüsü; Turizm potansiyeli profesyonel yönetim ve uluslararası tanıtımla desteklenmeli.
Dördüncüsü; Genç girişimcilere destek verilecek şekilde sanayi ve teknoloji yatırımları artırılmalı.
Beşincisi ise; Yeşil alanların korunması için yeni imar projelerinde doğa öncelikli politikalar uygulanmalı.
Samsun’un geçmişiyle gurur duyuyoruz.
Bu gururu geleceğe taşımak bu şehirde yaşayan ve görev yapan herkesin öncelikli sorumluluğudur.
Çünkü Samsun, umudun şehridir ve bu şehir daha iyisini hak ediyor.